Yanılıyor, yanıltılıyorsunuz. Bildiğiniz gibi değil!

TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması Haziran 2012 Dönemi Sonuçları’na göre istihdam edilenlerin sayısı geçen yılın haziran ayına göre 676 bin kişi arttı, işsizlik ise yine geçen yılın aynı dönemine göre 1,2 puan geriledi. Bu veriler ana akım medyada “bahar esintilerine” neden olurken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR) yaptığı basın açıklaması, gerçek hayatta işçi sınıfı için işsizlik kabusunun olanca karanlığıyla devam ettiğini ortaya koydu.


İşsizlik bildiğiniz gibi değil!


SivriSinekCaz

TÜİK, haziran ayı itibarıyla işsizliğin yüzde 8,9 seviyesine indiğini duyurdu. Egemen basının ekonomi sayfaları işsizlik verileri üzerinden “bahar havası” estirirken, DİSK-AR, Türkiye’de işsizliğin gerçek resmini sunan bir açıklama yayımladı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) haziran ayı işsizlik verilerini yayımladı. Açıklanan verilere göre işsizlik oranı yüzde 8,9 seviyesine gerilerken, işsiz sayısı da 2 milyon 226 bin kişi oldu. TÜİK istihdam edilenlerin sayısını ise 25 milyon 577 bin kişi olarak belirledi.

TÜİK ayrıca işgücüne katılma oranının geçen yılın aynı dönemine göre 0,4 puan azalarak yüzde 50,8’e gerilediğini duyurdu. Erkeklerde işgücüne katılma oranı 1 puan azalarak yüzde 71,7’ye düşerken, kadınlarda ise 0,1 puan artarak yüzde 30,6’ya çıktı.

Ana akım medyada “bahar esintileri”

TÜİK’in Hanehalkı İşgücü Araştırması Haziran 2012 Dönemi Sonuçları’na göre istihdam edilenlerin sayısı geçen yılın haziran ayına göre 676 bin kişi arttı, işsizlik ise yine geçen yılın aynı dönemine göre 1,2 puan geriledi.

Bu veriler ana akım medyada “bahar esintilerine” neden olurken, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR) yaptığı basın açıklaması, gerçek hayatta işçi sınıfı için işsizlik kabusunun olanca karanlığıyla devam ettiğini ortaya koydu.

DİSK-AR: Çalışma çağındaki iki kişiden biri çalışmıyor

DİSK-AR’ın açıklamasında Türkiye’de çalışma çağında bulunan her iki kişiden birinin çalışmadığı belirtilerek, “İşgücüne katılım oranı Haziran 2012 dönemi için %50,8 düzeyinde. İşsiz sayılmayan umudu kesik işsizlerin sayısı ve ev içi emeğin görünmez olmasının sonucunda açığa çıkan bu durum Türkiye’de işsizliği olduğundan düşük gösteriyor” denildi.

Türkiye kentsel işsizlikte Avrupa birincisi

Açıklamada Türkiye’de işgücüne katılım oranının Avrupa Birliği ortalamasının çok altında olduğuna dikkat çekilerek, eğer AB ortalamasında bir katılım oranı söz konusu olsaydı işsizliğin Yunanistan ve İspanya’daki düzeylere yaklaşacağına dikkat çekildi. Açıklamada şunlar söylendi:

“AB ülkeleri için Eurostat 2011 yılı verilerine göre işgücüne katılım oranı %68,6 düzeyinde. Türkiye’de iş isteyenlerin (işgücüne katılım) oranı AB-27 ortalaması kadar olsaydı işsiz sayısı 11 milyon 933 bin, işsizlik oranı yüzde 31,8 düzeylerine çıkacaktı. İşgücüne katılım oranı Türkiye için Yunanistan düzeyinde olsaydı işsizlik oranı %21,2 (şu an Yunanistan için işsizlik oranı %23,1), İspanya düzeyinde olsaydı %24,2 (şu an İspanya için %25,1) düzeyinde olacaktı. Böylelikle işgücüne katılım oranları dikkate alındığında Türkiye krizdeki AB ülkeleri arasında İspanya ve Yunanistan’dan sonra en kötü durumda olan ülke olacaktı. Şu anda 27 AB ülkesi ile karşılaştırıldığında Türkiye işsizlik oranları bakımından 11. sıraya giriyor. Avusturya, Almanya, Romanya, Belçika gibi pek çok ülke için işsizlik oranı Türkiye’den düşük. Kentsel yerlerde işsizlik oranına baktığımızda Türkiye’de işsizlik AB ortalamasının üstünde.”

İş bulma umudu kalmayan “işsiz sayılmıyor”

DİSK-AR ayrıca iş bulmaktan umudunu kesen işsizlerin sayısındaki artışın altını çizdi. Açıklamada “Umudu olmadığı için ya da diğer nedenle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayanlar dahil edildiğinde işsizlik oranı %8 değil, %13,5, işsiz sayısı da 2 milyon 272 bin değil, 4 milyon 3 bin oluyor. Gizli işsiz olarak görülen eksik istihdam da ilave edildiğinde işsizlik oranı %16,5 düzeyinde” denildi.

Gençlerin ve kadınların durumu daha da vahim

Genç işsizliği yönünden de durumun giderek daha da kötüleştiğine işaret eden DİSK-AR, her iki gençten birinin kayıtdışı çalıştığını, iş bulma umudunu kaybedenler de dahil edildiğinde her 4 gençten 1’inin işsiz olduğunu vurguladı. Açıklama, “Resmi olarak %15,7olan işsizlik, umudu olmadığı için ya da diğer nedenle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve bu nedenle işsiz sayılmayan gençler dahil edildiğinde % 24,4’e ulaşıyor. 712 bin işsiz gence karşı 543 bin çalışmaya hazır ancak umutsuzluk başta olmak üzere çeşitli nedenlerle iş aramayan genç var. Geçtiğimiz aya göre işsiz genç sayısı 27 bin artmış durumda” diye devam etti.

Açıklamada kadınlar için çalışma yaşamına katılmanın son derece zor olduğunun da altı çizilerek, “İşgücüne katılım oranı kadınlar için %30,6 düzeyinde. Çalışma çağındaki her üç kadından yaklaşık olarak sadece biri çalışıyor. Lise ve üzeri eğitime sahip kadınlar erkeklere göre 2,3 kat daha fazla işsizlik gerçeği ile yüzleşiyor. Erkeklerde işsizlik oranı lise mezunları için % 8,2, mesleki ve teknik lise için % 5,9, yükseköğretim için % 7 iken bu oran kadınlarda sırası ile % 17,3, % 17,4, %12,9 seviyesinde. Lise ve üzeri eğitime sahip olanlarda kadınlar için işsizlik % 17,3, erkeklerde %7,5” denildi.

Kayıtdışı kriz öncesi değerlerin üzerinde

DİSK-AR tarafından işaret edilen bir diğer husus da kayıtdışı istihdamın oransal olarak gerilemesine karşın, halen kriz önce değerlerin üzerinde seyretmesi oldu. Açıklamada “2008 Haziran dönemi ile karşılaştırıldığında kayıtdışı istihdam 401 bin artmış durumda. Erkekler için aynı dönemde kayıtdışı 275 bin azalırken kadınlar için 676 bin artmış görünüyor” denildi.

Toplam istihdam artışının yüzde 39’unun tarım kesiminde gerçekleştiğini hatırlatan DİSK-AR, güvencesiz çalışmanın da hızla yaygınlaştığını vurguladı. Açıklama şöyle devam etti:

“2009 yılı haziran dönemi ile karşılaştırıldığında geçici çalışanların sayısı % 35 artarak, 1 milyon 599 binden, 2 milyon 162 bine yükseldi. Geçici çalışmanın yaygınlaştırılması hükümetin istihdam stratejisi açısından bir amaç olarak değerlendiriliyor.”

Ucuz istihdam stratejisi çalışma yaşamının yapısını tahrip etti

DİSK-AR’ın yaptığı açıklamanın sonunda ise Türkiye’yi küresel sermayenin ucuz işgücü deposu olarak şekillendirmeye çalışan ucuz istihdam stratejisinin, temelde çalışma yaşamının yapısını tahrip etmeye odaklandığının altı çizildi ve işsizlik sorununu yalnızca insan onuruna yaraşır iş ekseninde ele alınması gerektiği vurgulandı. Açıklamada DİSK’in bu yöndeki talepleri ise şu şekilde sıralandı:

1. Haftalık çalışma süresi gelir kaybı yaşanmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.

2. Herkese en az 1 ay ücretli izin hakkı tanınmalıdır.

3. Herkes için iş güvencesi ayrımsız bir biçimde uygulanmalıdır.

4. Sendikal hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı, sendikal barajlar, noter şartı kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır

5. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalıdır

6. Kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.

7. Taşeronlaşma ve kayıtdışı istihdam engellenmelidir

soL-Haber



➽ Paylaş:

➽ Gözden Kaçırmayın... ➽ Bunları Okudunuz mu?..

“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..