'Sıfır Sorun' masalı bitti!
Dışişleri’nin düşünce kuruluşu ORSAM’ın Başkanı Hasan Kanpolat itiraf etti: 'Ahmet Davutoğlu’nun Suriye politikası çöktü'
'Sıfır Sorun' masalı bitti!
Davutoğlu’na büyük şok!..
Dışişleri Bakanlığı’na danışmanlık yapan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hasan Kanpolat, Bakan Ahmet Davutoğlu’nun Suriye politikasının çöktüğünü açıkladı. “Türkiye’nin Yenilenen Suriye Politikası” başlıklı raporda “Kendimizi dürüstçe eleştirelim. Suriye’deki mevcut durum Türkiye’nin Suriye ilişkilerini bozmaktan çoktan çıktı. İran ve Irak’tan sonra Rusya Federasyonu ile ilişkilerini germeye ve tahrip etmeye başladı” denildi.
Dışişleri’nin düşünce kuruluşu ORSAM’ın Başkanı Hasan Kanpolat itiraf etti:
Ahmet Davutoğlu’nun Suriye politikası çöktü
Dışişleri Bakanlığı’nın gayri resmi sesi Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM)’nden acı ve çarpıcı bir itiraf geldi. ORSAM Başkanı Hasan Kanpolat, Türkiye’nin Suriye politikasının iflas ettiğini açıkladı. Kanpolat, “Kendimizi dürüstçe eleştirelim. Suriye’deki mevcut durum Türkiye’nin Suriye ilişkilerini bozmaktan çoktan çıktı. İran ve Irak’tan sonra Rusya Federasyonu ile ilişkilerini germeye ve tahrip etmeye başladı” dedi.
Zayıflatma stratejisi
ORSAM’ın internet sitesinde yayınlanan “Savaş Lobileri” başlıklı yazıda Kanpolat, Suriye’nin kaosa sürüklenmesinin Türkiye’nin güvenliğini sarsmaya başladığına dikkat çekti. Kanpolat, “Türkiye, İslam sentezli Arap milliyetçiliğinin yeni hedefi olma potansiyeli taşımaya başladı. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi, fakir Arap sokaklarının yeni kahramanı olarak hazırlanmaya başlandı. Bunu hem Batı, hem Arap dünyası, hem de Mısır istemeye başladı. Artık, açıkça görmeliyiz. Oyun içinde oyun oynanıyor. Suriye olaylarının dizaynı bölge güçlerinin topyekûn zayıflaması üzerine kurgulanmış gibi görünüyor” diye kaleme aldı..
Hasan Kanpolat çarpıcı analizinde yaşananları maddeler halinde şöyle sıraladı:
* İsrail’ie destek
İsrail’in güvenliğini tehdit eden ana güçlerden biri olan Suriye tehdit olarak ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Suriye’deki mevcut çatışmanın kontrollü biçimde yıllarca sürmesi ve Suriye’nin alt yapısının tamamen çökmesine kadar savaşın devamı isteniyor.
* Suriye çökertiliyor
Suriye’nin tarım, sanayi, eğitim (okul ve üniversite), devletin çökmesi ve eğitimli insan alt yapısının bitmesi ve sağ kalanların Suriye dışında kökleşmesine kadar savaşın uzamasını isteyen güçlü lobiler bulunuyor. Muhalifler Şam’ı ele geçirse bile Irak’ta olduğu gibi günde 10 ile 100 kişinin öldüğü bir düşük yoğunluklu çatışma ortamı olan Irak benzeri bir Suriye dizayn edilmeye çalışıyor.
* İlişkiler tahrip ediliyor
Türkiye Suriye ile savaş ortamına sürüklenerek Türk ve Arap dünyası arasında I. Dünya Savaşı sırasında kopan ilişkilerin AKP döneminde başlayan yeniden tamir çabaları tahrip edilmeye çalışılıyor.
* Türkiye yalnızlaştırılıyor
Türkiye’nin Suriye ile sıcak savaşa sürüklenmesi ile birlikte yalnızlaştırılan Türkiye’nin derin bir ekonomik krize girmesi, ekonomik ve siyasi kriz ile birlikte AK Parti’nin çökertilmek istenmesi üzerine güçlü varsayımlar bulunuyor. Böylece, Türkiye’ye yeni bir ekonomik ve siyasi dizayn verilebileceği iddia ediliyor.
* Olaylardan soyutlanıyor
Bölgenin iki büyük gücü olan Türkiye ve Rusya Federasyonu’nun bütün enerjisinin Suriye’ye aktarılması sağlanarak bu iki ülkenin dünya olaylarından soyutlanması sağlanıyor. Suriye olayları ile birlikte son beş yüz yıldır en parlak dönemini yaşayan ve vizelerin karşılıklı kaldırıldığı Türk - Rus ilişkileri onarılmayacak kadar kötü bir duruma sokulmaya çalışıyor.
* Kürtlere bağımsızlık
Suriye’den sonra Türkiye’nin de siyasi kaosa sürüklenmesi ile birlikte Türkiye ve Suriye Kürtleri’nin Irak’ta olduğu gibi fiili bağımsız yapıya kavuşabileceği üzerinde duruluyor.
* Bölgenin dizaynı
Mart 2011’de başlayan Suriye olayları, iç savaş boyutlarını da aşarak yalnızca Suriye’nin değil bölgenin de yeniden dizaynına doğru yönelmeye başlamıştır. Bu süreçte, Beşar’ın gidip gitmemesi önemini kaybetmiş, bölgenin yeniden dizaynı önem kazanmaya başlamıştır. Bu nedenle, yeni bir dönem ile karşı karşıya kaldığımızı anlamalıyız. Olayların boyutu Beşar’ın gidip - gitmemesinin üzerindedir. Bu nedenle, politikaların yeni döneme göre yenilenmesi ve bölgede çok taraflı diyalog ortamının yeniden sağlanması yerinde olacaktır. Savaş lobilerinin kurgusundan kurtulmalıyız. “ ORSAM başkanı Hasan Kanpolat, bu tespitleri ile Dış İşleri Bakanı A. Davutoğlu’nun Suriye politikasının ortaya çıkardığı sonuçları ortaya koymuştur. Dış İşleri Bakanlığı’nın düşünce kuruluşundan bu ağır tespitlerin gelmesi çok ilginç olmuştur.
Şam’la diyalog gelişiyor
Hasan Kanpolat, daha sonra da “Türkiye’nin Yenilenen Suriye Politikası” adlı çalışmasında şu değerlendirmeyi yaptı: “Savaş lobilerinin Ankara ile Şam’ın savaşacağı yönünde beklentileri sona ermedi. Bu beklentilere karşın Türkiye, Suriye politikasını adım adım yenilemeye başladı. Şam ile diyalogun dışlandığı ve askeri çözümün giderek daha fazla gündeme geldiği bir ortamdan çıkılmaya başlandı. Artık, hem Şam ile orta yol bulunmaya çalışılıyor, hem Şam’a destek veren ülkelerle diyalog arttırılmaya çalışılıyor, hem de Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sorunları ile ilgileniliyor. Böylece, kimsenin tam isteğinin olamayacağı ama herkesin memnun edilebileceği bir ara çözüm arayışı çabaları yavaş yavaş artmaya başlamıştır. “ H. Kanpolat, bu tespitleri ile de Ankara’nın nasıl yanlış politikayı düzeltmek için harekete geçtiğini ortaya koymuştur.
ORSAM nasıl kuruldu?
Başkanlığını Hasan Kanpolat’ın yaptığı Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM), Dışişleri Bakanlığı’nın düşünce kuruluşu. ORSAM, Global Strateji adı ile Genelkurmay Başkanlığı’na Kuzey Irak konularında yardımcı olmak amacı ile kurulmuştur. K. Irak’ın sorumluluğu, Genelkurmay Başkanlığı’ndan alınıp, Dışişleri Bakanlığı’na verilmişti. Büyükelçi Murat Özçelik, Irak’tan sorumlu Büyükelçi’yken Global Strateji’nin adı ORSAM olarak değiştirildi. Kurumda personel değişikliği yapıldı. O tarihten beri de ORSAM olarak çalışmalarını sürdürüyor.
Kesinlikle Beşşar Esad’la aynı masaya oturmayız
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye hükümetiyle diyalog kurmasının söz konusu olmadığını söyledi. Çalışma kahvaltısında bir araya gelen Davutoğlu ve Kosta Rika Dışişleri Bakanı Enrique Castillo, kahvaltının ardından Dışişleri Bakanlığı Konutu’nda ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Türkiye’nin Suriye rejimi ile diyalog kurmasını istediği hatırlatılarak, “Türkiye Esad rejimi ile bir diyalog kurmayı planlıyor mu?” sorusu yöneltilmesi üzerine, öncelikle Suriye’de ateşkesin sürdürülememiş olmasından büyük üzüntü duyduklarını belirtti.
Bayram boyunca Suriye rejiminin Şam’ın güney mahallelerine ve özellikle İdlib bölgesine hava saldırılarının devam etmesi nedeniyle ateşkesten istenen neticenin alınamadığını ifade eden Davutoğlu, diğer taraftan BM ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Lahtar İbrahimi’nin temaslarını sürdürdüğünü, Rusya ve diğer bazı taraflarla görüştükten sonra tekrar İbrahimi ile bir araya geleceklerini bildirdi. Tüm tarafların öncelikle Suriye’de akan kanın durması ve Suriye halkının haklı talepleri doğrultusunda bir geçiş sürecinin temin edilmesi yönünde ortak bir tavır sergilemesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi’nin bu konuda Suriye rejimine maalesef güçlü mesajlar veremediğini söyledi.
BM dik duramadı
Davutoğlu, “BM Güvenlik Konseyi’nin güçlü mesaj vermemesi, verememesi, Suriye rejiminin suçu niteliğinde meskun mahallere havadan, karadan top atışları, uçaktan bombardımanla sürdürdüğü saldırıların devam etmesine neden oldu” dedi. Türkiye’nin Cenevre Mutabakatı çerçevesinde, bir geçiş hükümetinin kurulması yönündeki temasların hemen başlatılmasını desteklediğini vurgulayan Davutoğlu, “Ancak bunu yaparken halkına karşı böylesine bir katliamı bayramda bile devam ettiren bir rejimle diyalog kurmanın bir anlamı olamaz” dedi.
Türkiye’nin İran ve Mısır’la üçlü mekanizma halinde başlattığı çalışmaları sürdürdüğünü anımsatan Davutoğlu, Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır arasında da benzer istişarelerin yapılmasına önem verdiklerini ifade etti. Davutoğlu, Türkiye, İran ve Rusya arasında da bu tür istişarelerin sürdüğünü vurguladı.