Yarı aydınlar ülkesi ve büyük ihanet!
Aydın cehaleti
Yurt gazetesinde bugün (26 Ekim) yayınlanan Yurt'un sesi köşesidir.
Muhafazakarlık aydınlanma felsefesine ve akla karşıdır. Bu yanıyla
muhafazakârlar hiçbir zaman tarihi ve toplumları değiştiremezler. Gerçek anlamda
hiçbir değişime öncülük edemezler. Onlar ancak eski çağa ait düzenin kurumlarını
ve kültürünü restore etmeye çalışırlar ki bu da değişim ya da ilerleme
değildir.Çünkü koruma, muhafaza etme, saklama ve değişime direnme anlamına gelen muhafazakârlığın tarihsel bakımdan ilerleme anlamına gelecek herhangi bir değişime öncülük etmesi doğası bakımından olanaksızdır. Değişimi ve ilerlemeyi bu nedenle ancak devrimciler gerçekleştirebilir.
Gericiliğe ve karşı devrimlere direnmek ise liberallerin iddialarının aksine asla “statükoculuk” anlamına gelmez.
Durum böyle olduğu halde, kendi hayatlarına, değerlerine ve varlıklarını borçlu oldukları kaynaklara ihanet eden bazı aydınlar ve liberaller, çizgisini “muhafazakâr demokrat” olarak tanımlayan, gerçekte ise ABD imalatı “ılımlı İslamcı” olan AKP-Cemaat iktidarının değişimci olduğuna bizi inandırmaya kalkıştılar.
Yarı aydınlar ülkesi Türkiye, büyük bir aydın ihaneti yaşadı. Bu ihanet sürüyor. İhanet cahilleştirir, önce kendileri cahilleşti ardından toplumu cahilleştirdiler. Bu nedenle ülkenin kaderini değiştirmek için öncelikle, artık alçaklık boyutuna ulaşan bu ihaneti yenilgiye uğratmak gereklidir.
