"Anıtkabir’e yürüyen kitle var ya..."
Çok önemli bir istihbarat aldım

TARAFSIZ MEKANDA BULUŞTUK
Telefonda görüştüğüm şahıs beni bir yere davet etti ancak ben kendisine kanalda görüşmemizin daha uygun olacağını söyledim. Karşı tarafta benim teklifimi kabul etmedi. En sonunda tarafsız bir yerde buluşmaya karar verdik. Galata Kulesi’nin arkasındaki çay bahçesinin yanında bulunan banklarda buluştuk.
SİYAH ELBİSELER
Buluşma noktasına gittiğimde karşımda siyah takım elbiseli, uzun boylu, düzgün bıyıklı bir erkek ve döpiyes elbisesinin eteği tam dizden kesilmiş olan gözlüklü, saçları fönlenmiş bir kadın vardı. Önemli görevleri olduğu kılık kıyafetlerinden belliydi. Kadının elinde eski tip dosya içinde de bir tek sayfa A4 kağıda yazılı belge bulunuyordu. Belli ki belge önemliydi çünkü dosyanın içine konmuştu kadın da belgeyi gözü gibi koruyordu.
KISA KONUŞTULAR
Tanışmak istedim ama adlarını söylemediler. Sadece kısa bir açıklama yapacaklarını belirttiler. Sordum: “Beni neden çağırdınız” dediler ki: “Size çok önemli bir istihbarat sunacağız”, “neden ben” dedim “her gece yayına çıkıp konuşuyorsunuz. Bunları bilmeniz gerek” dediler. Merağım iyice artmıştı. Kadın hiç konuşmuyordu, sadece erkekle diyalog halindeydik. “Teoman bey” dedi erkek olan siyah elbiseli şahıs artık her şey için hazırdım. Bomba bilgiyi duymak üzereydim. “Size vereceğimiz bilgi 29 Ekim’deki buluşmayla ilgili” denildiğinde heyecanım daha çok arttı. Bilgi şuydu: “Teoman bey, 29 Ekim’de Ulus’ta toplanan ve Anıtkabir’e yürüyen kitle var ya”, “evet var” dedim
“işte onların hepsi Atatürkçü ve Cumhuriyet devriminin yılmaz savunucuları” dediler.
BÖYLE İSTİHBARATA BÖYLE YAZI
Evet değerli dostlar elbette yukarıda yazdığım gibi bir buluşma ve saçma sapan diyaloglar yaşamadım. Yukarıda yazdıklarım içinde doğru olan kısımlar eşimle ilgili olan bölüm ve benim hayat düzenimden ibaret. Yüksek lütfunuza sığınarak böyle bir yazı yazma gereği duydum.
Ciddi bir şeyler yazmayı çok isterdim ama beceremedim çünkü 29 Ekim sürecinde yaşananlar kanaatimce bir kara mizah tablosuydu. Bayram kutlamak için bildirim yapılıyor, valilik bayram kutlamasını yasaklıyor. Valilik yasağı kaldırıyor ama bayram alanında panzerler, tomalar, robokoplar, coplar, kalkanlar dolduruluyor. Milyon insan toplanmış polis güçleri insanların arasında kalmış, sıkışmış nihayetinde barikatlar yıkılmış. Kemal Kılıçdaroğlu barikatları geçmiş ama kitlenin arasına karışmamış.
Bir milyon Türk bayrağının dalgalandığı buluşma için ülkenin Milliyetçi adını taşıyan partisinin lideri “bölücü” buluşma demiş. Meydana bir milyon kişi çıkmış, bakanlar ve dahi başbakan meydandakilere “marjinal” demiş. Ülke de yönetime sahip olanlar baş saymaya başlamış.
Beyaz Tv İlker Yücel’i programa çağırmış ama son anda “oturacak koltuk kalmadı” diye daveti iptal etmiş. Dünya tarihinde ilk kez tenisseverler “terörist” ilan edilmiş hem de eşbaşkanın ağzından.
Böyle bir ortamda bir de istihbarat alınmış mış mış!!!
Neymiş efendim: “29 Ekim kutlamalarında olaylar çıkacak mış mış mış!!!
29 Ekim bitti, 10 Kasım geliyor bu kara mizahı gerçek bir istihbaratla bitirelim…
Büyük milletimiz kararını verdi ve ilan etti: “10 Kasım’da Atatürk’ün bedeni değil belki ama fikirleri yeniden dirilecek”
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN bu istihbarat için de siyah elbiseli tipler beklemeyin…