Mustafa Kumlu desteksiz kaldı
Türk-İş Genel Başkanı Kumlu, işveren örgütleri olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Hak-İş arasında 6 maddelik protokol imzalandığı iddiası gündeme geldi. Ardından Başbakan Erdoğan’a sunulduğu belirtilen bu protokol, Türk-İş Yönetim Kurulu’nda ve bağlı sendikalarda büyük rahatsızlık yarattı.'Patronla birlik oldu' iddiası Türk-İş’i böldü
Sendikalar ve Toplu İş İlişkileri Yasası, Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu'nun başkanlığını tehlikeye attı. Türk-İş üyesi 20 sendika Genel Başkan Mustafa Kumlu’ya verdiği desteği çekti.
AKP iktidarının emekçi düşmanı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası Türk-İş’te ciddi görüş ayrılıklarına neden olması olağanüstü genel kurulu gündeme getirdi.
Türk-İş Yönetim Kurulu’ndaki 5 üyeden 3’ünün Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın Meclis’teki görüşmeleri öncesinde kendilerinden habersiz işverenle protokol imzaladığı gerekçesiyle Kumlu’dan desteğini çektiğini açıkladı.
Kumlu’yu yeni barajlar getirerek sendikal hak ve özgürlükleri gasp eden Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na yeterince tepki gösterilmemekle eleştiren sendikalar, özellikle yasanın Meclis’teki görüşmeleri sırasında gündeme gelen protokole tepki gösterdi.
Yasanın kabulünden önce 19 Eylül’de Türk-İş Genel Başkanı Kumlu, işveren örgütleri olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ile Hak-İş arasında 6 maddelik protokol imzalandığı iddiası gündeme geldi. Ardından Başbakan Erdoğan’a sunulduğu belirtilen bu protokol, Türk-İş Yönetim Kurulu’nda ve bağlı sendikalarda büyük rahatsızlık yarattı.
Kumlu’ya muhalif olan ve desteklerini çektiğini belirten 20 sendika başkanı arasında şu anda Türk-İş’in yönetiminde bulunan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Demir-Yol İş Sendikası Genel Başkan Ergün Atalay, Türkiye Yol-İş Sendikası Ramazan Ağar ve Teksif Genel Başkanı Nazmi Irgat da bulunuyor.
Kumlu: “Seçimle geldim, seçimle giderim”
Yönetim Kurulu’nda görüş ayrılıklarının su yüzüne çıkmasıyla Türk-İş’te olağanüstü genel kurul gündeme gelmiş oldu.
Türk-İş Yönetim Kurulu’nun 5 üyesinden 3’ünün Kumlu’nun görevi bırakmasını istediği belirtilirken 3 yönetim kurulu üyesinin isteği halinde olağanüstü genel kurula gidilebiliyor. Kumlu’nun, “Eğer Yönetim Kurulu’nda benden bir rahatsızlık varsa çözüm yeri olağanüstü genel kuruldur. Alın kararı olağanüstü genel kurula gidelim. Seçimle geldim, seçimle giderim” şeklinde konuştuğu öğrenildi.
Kumlu’nun “patronla birlik oldu” iddiası
19 Eylül 2012 tarihinde TOBB, TİSK, Hak-İş ve Türk-İş’in bir araya gelerek altı maddelik bir protokole imza attığı öğrenilmişti.
TOBB, TİSK ve Hak-İş'in uzlaştığı işyeri önünde grev çadırı kurulamamasını, sendikal tazminatın ödenmemesini, barajın Ocak ayına kadar sıfır olmasını öngören protokole Türk-İş Başkanı Kumlu'nun da imza attığı ileri sürülmüştü. Olayın Türk-İş içerisinde büyük tartışmalara yol açtığı ifade edilmişti.
İddialar üzerine soruları yanıtlayan Türk-İş Genel Sekreteri Pevrul Kavlak, söz konusu protokolden 3-4 gün önce haberdar olduklarını, içeriğini tam olarak bilemediklerini, olayı Başkan'a sorduklarında da Kumlu'nun "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdiğini dile getirmişti.
Konuyla ilgili açıklama yapan Kumlu ise şunları dile getirmişti:
“Şubat'tan beri yetki verilmiyor olması, çalışma hayatını düzenleyene yasaların çıkarılmasını zorunlu kılıyordu. Başbakanla yapılan görüşme, tamamen bu yasanın önünün açılması ile ilgili bir görüşme oldu. Görüşmenin belkemiğini barajlar oluşturdu. Bu da ertesi gün Başbakan'ın açıkladığı şekilde uzlaşıldı. Bizim işverenle birlik olup bahse konu işçi hak ve özgürlüklerini geriye götüren bir metne imza atmamız eşyanın tabiatına aykırıdır. İddialar gerçeği yansıtmıyor ve kim iddia ediyorsa, ispata davet ediyorum."
soL- Haber
