Tayyip, 'Her zamanki terane'
Erdoğan’dan kıyafet serbestliği açıklaması:Laiklik elden gidiyormuş, her zamanki terane…
Partisinin İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, “Bizim şehitlerimizin listesine baksınlar neden Suriye ve Filistin ile ilgilendiğimizi anlayacaklar” derken, kıyafet serbestliğini de değerlendirdi.
Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle:
Suriye ve Filistinle neden ilgileniyoruz?
Dışişleri Bakanımız Gazze'deki trajediyi yerinde gördü. Şehit kızın babası bakanımızın boynuna sarılıp ağlıyor. CHP lideri o fotoğraf yapmacık diyor. Bu densizliktir. Binlerce şehid anası onlara sarılıp ağlasaydın diyor. Bizim şehitlerimizin listesine baksınlar neden Suriye ve Filistin ile ilgilendiğimizi anlayacaklar. Çanakkale savaşlarında Suriyeli ve Filsitinli çocuklar da şehit düştü. Şehidi Türk-Arap diye ayırmak bırakın ırkçılığı, Çanakkale'de yatanlara saygısızlıktır.
Milli Savunma Bakanlığımızın şehitler listesinden birkaç isim aktaracağım. 21. alaydan Abdülkadir oğlu er Abdülkadir. Çanakkale cephesinde şehit düştü. Suriye vilayetinin Şamı Şerif İlçesinden. 15. fırkadan teğmen Samet oğlu Hamit Efendi. İstiklal Savaşı’nda Garb cephesinde şehit düştü. Suriye’nin Hama vilayetinden. 56. Alaydan Mebla oğlu er Hasan. Kafkas cephesinde şehit oldu. Kudüs vilayeti Gazze ilçesinden. Niye Gazze ile bu kadar ilgileniyoruz anlıyor musunuz? Bu çocuklar bizim ordumuzda savaştılar. Bu Yafalı, Şamlı, Bağdatlı, Gazeli çocuklar Anadolu’nun evlatlarıyla yan yana savaştı, şehit düştü. Bizim topraklarımızda yatıyor.
Her zamanki terane
Laiklik elden gidiyor diyorlar. Her zamanki terane, sürekli pedagogdan bahsediyor. Onu bırak git bir tarihçiyle görüş. Okullardaki üniforma uygulamasını okusan Cizvit papazları göreceksin, Hitler’i göreceksin, Mussolini’yi göreceksin, İnönü’yü göreceksin. Dayatmalara son verdik, son veriyoruz. Militarist uygulamalara son veriyoruz, özgürlüğü kısıtlayan uygulamalara son veriyoruz.
Zenginin kıyafeti ile fakirin farkı sanki kıyafet olmadan hissedilmiyor. O ilkokullarda bizlerde okuduk, o önlükleri biz de giydik. Önlük gelir farkını kapatamaz. Kimin zengin, kimin fakir olduğu anında ortaya çıkıyordu.
“BDP’yi çözüm için teşvik ettik”
Dokunulmazlık milletvekiline bir üstünlük sağlamak üzere değil, milletvekili güçlendirmek amacıyladır. Yasama dokunulmazlığı milli iradenin eksiksiz gerçekleşmesinin aracıdır. AKP’yi kurduğumuzdan beri terör meselesinin de özellikle ve ısrarla TBMM’de çözüleceğini söyledik. Bugün BDP çatısı altında toplanmış milletvekillerini çözümün parçası olması için teşvik ettik. Bizim teşviklerimize rağmen BDP çözümün bir parçası olmak yerine terörün bir parçası oldu. BDP bugüne kadar çözüm için, kanın durması için ne yaptı?
“Terör örgütünün uzantısı olarak TBMM çatısı altında olmalarını kabul etmiyoruz”
Gittiler teröristlerle öpüşmek gibi bir densizlik sergilediler. Şimdi diyorlar ki siyaset yolu kapanmasın. BDP’lilerin yolu siyasetin yolu mudur? Biz parti kapatmaya ilkesel olarak kararlıyız. Bunlar 12 Eylül referandumunda parti kapatmayı engelleyen maddeyi desteklemediler. Bizim içimizden de 200 kişi çıktı onlarda diğerlerine uydu.
Terör örgütünün uzantısı olarak TBMM çatısı altında olmalarını kabul etmiyoruz. Hem silahı öveceksin hem dokunulmazlık zırhının altına gireceksin, bu dürüstlük değildir. Bugüne kadar kendilerine engin bir hoşgörü gösterdik. Dosyaları bine yaklaştı.
"Yeri geldiği zaman herkese haddini bu parlamento bildirir"
Yeri geldiği zaman herkese haddini bu parlamento bildirir. Aksi takdirde yaptıkları yanına kar kalacak. Buna sessiz kalacak olursak, bu halk da Allah da bizi affetmez. BDP'liler eğer Meclis’te olacaklarsa önce terörü desteklemediklerini göstersinler.
Demokratik bir rejimde buna daha ne kadar tahammül edilebilir? Biz daha fazla seyirci kalamayız. BDP'nin, BDP'li milletvekillerinin terörle bağlantılarını keseceklerine içinizde inanan var mı? İradelerini terör örgütüne kaptırmaışlardır. Bunlar emirleri dağdan alıyor, talimatları dağdan alıyor. Meclis gereken neyse onu yapar.
