Hepsi hikâye… AKP ninni söylüyor!
BÜYÜK KÜRDİSTAN’IN OLUŞUMU
.
YOLUNDA TERTİPLER, PLANLAR…
Ali ERALP
Halklara özgürlük, mözgürlük…
Açılım, saçılım…
Açılım, saçılım…
Kredi, mredi…
Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı… Falan filan…
“Akan kan dursun… Anaların gözyaşları dinsin”
tekerlemeleri…
Hepsi hikâye…
Yalan… Dolan…
AKP’nin halkı uyutmak için söylediği yüzlerce yalandan birisi…
Morfin, narkotik, analjezik ilaç…
Masal…
Ninni…
AKP ninni söylüyor:
“Halkım uyusun. Milletim uyusun. Uyusun da küçülsün ninni…
Soyguna, talana, gemiciklere, CONİ’lere, beysbol sopalarına, stratejik ortağım
ABD’nin üslerine, füze kalkanlarına, Kuran yırtmalara, haksız ve dayanaksız
kanıtlara, adaletsiz uygulamalara karışmasın, karşı çıkmasın
ninni…”
Geçelim bunları… Geçelim bu masalları ve gerçeğe dönelim.
Bugün halkımızın bir kesiminin görmediği, Tayyip’in mütareke basının
göstermediği, göstermek istemediği, sakladığı, gizlediği bir gerçek var:
BOP planı işliyor. Türkiye bölünüyor.
Ortadoğu’da Türkiye, Suriye, İran ve Irak’ı içine alan bir Büyük Kürdistan,
öteki adıyla “Birleşik Kürdistan” kurulmaya çalışılıyor.
Amerika tüm bölgeye hâkim olabilmek, daha iyi sömürüp, semirebilmek için
ikinci bir İsrail devleti oluşturma çabalarını yoğunlaştırmış durumda. Hedefe
varma yolunda hızla ilerliyor.
Bir zamanlar Saddam Hüseyin vahşi, acımasız bir diktatördü,
günümüzde ise Beşar Esat’ı onun yerine aldılar.
Kurban, Beşar Esat şimdi. Hedef tahtasında o var.
Arabistan, Katar, AKP ve Suriye karşıtı toplama katiller, hırsızlar ordusuyla
ABD Esat’ı devirmeye çalışıyor. Çünkü Suriye BOP önünde bir büyük engel… Bu
sorun çözümlendikten sonra sıra İran ve Türkiye’ye gelecek…
Amerika Recep Tayyip’i kandırıyor, Recep Tayyip halkını.
Amerika Recep Tayyip’i kullanıyor, Recep Tayyip emrindeki kurumları, kişileri…
RTE, bir kukla. Bir kurşun asker. Emir eri…
Amerika’nın kuklası. Amerika’nın kurşun askeri.
Tıpkı Vahdettin gibi. Damat Ferit, Menderes, Özal, Evren gibi…
ABD, Recep Tayyip’i siyasete atıldığı günden beri bu göreve hazırlamaya
başlamıştı zaten.
Şimdi, önde Recep Tayyip ve yandaşları, yanında Kürt toprak ağaları Ahmet Türk’ler vs. son sürat, koşar adım, ABD’nin gösterdiği hedefe doğru ilerliyorlar.
Şimdi, önde Recep Tayyip ve yandaşları, yanında Kürt toprak ağaları Ahmet Türk’ler vs. son sürat, koşar adım, ABD’nin gösterdiği hedefe doğru ilerliyorlar.
Tezgâhlar düzenleniyor. Tertipler yapılıyor.
Cinayetler işleniyor.
Paris’in göbeğinde üç kadın terörist öldürülüyor. Tıpkı daha önce
Hrant Dink’in öldürülmesi gibi. Onun ölüm yıldönümü de 19
Ocak.
Yakında kitleler “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” diye sokakları caddeleri dolduracaklar. Tıpkı dün Kürtlerin Diyarbakır sokaklarını doldurması gibi.
Yakında kitleler “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” diye sokakları caddeleri dolduracaklar. Tıpkı dün Kürtlerin Diyarbakır sokaklarını doldurması gibi.
Amaç Ermeni, Kürt açılımlarına, Anayasa değişikliğine zemin hazırlamak,
cenaze törenlerine, anma yürüyüşlerine katılan kalabalıklarla yurtseverlere
gözdağı vermek.
Hepsinden önemlisi, esas amaç, “Anayasamızın 3. Maddesinde belirlenen
“Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli Marşı
‘İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.” Maddesinin anayasadan
çıkarılıp Federasyon Anayasasının hazırlanması ve bir başka maddede, “Türk
devletine vatandaşlık bağı ile bağlanan herkes Türk’tür” diye ifade edilen
“Türklük” kavramının yerine “vatandaşlık” kavramının konulmak istenmesidir.
Ama başaramayacaklar.
Başaramayacaklar, çünkü, içindeki bebelerle, dedelerle, ninelerle, kadınlarla çocuklarla binlerce köyü yakmış, yıkmış, 40 bin insanın canına kıymış bir caniyi kimse, Nelson Mandela yapamaz.
Başaramayacaklar, çünkü, içindeki bebelerle, dedelerle, ninelerle, kadınlarla çocuklarla binlerce köyü yakmış, yıkmış, 40 bin insanın canına kıymış bir caniyi kimse, Nelson Mandela yapamaz.
Üç beş parti başkanı ile bu işi kotaracaklarını, anayasayı değiştirip, bir
“İslam – Kürt Federe Devleti” kuracaklarını sananlar 19
Mayıs’larda, 29 Ekim’lerde bir araya gelip, barikatları yıkan halkı
unutuyorlar.
Geçmişte yapılan ve önümüzdeki günlerde yeniden düzenlenecek olan Madenci
yürüyüşlerini, Tekel, Şişe Cam, Yatağan direnişlerini, kadınların en ön saflarda
yer aldığı HES köylü mücadelelerini unutuyorlar.
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyen öncüleri
unutuyorlar.
Ortadoğu’yu BOP bataklığına çevirmek isteyenler, o bataklıkta, ulusların, halkların direnişleri ile kendileri can vereceklerdir.
Ortadoğu’yu BOP bataklığına çevirmek isteyenler, o bataklıkta, ulusların, halkların direnişleri ile kendileri can vereceklerdir.