Tayyip, müzakerede başrolde
İktidardan en iyi haber alan gazetecilerden biri olan Abdülkadir Selvi, köşesinde müzakere sürecinin çarpıcı ayrıntılarını açıkladı.
Müzakere sürecini Başbakan yönetiyor

Erdoğan, önce test etti...
İktidardan en iyi haber alan gazetecilerden biri olan Abdülkadir Selvi, köşesinde müzakere sürecinin çarpıcı ayrıntılarını açıkladı. Buna göre, Başbakan Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı Öcalan’a 2 kez gönderiyor ve ‘ayrı devlet yok’ güvencesi alıyor. Bu, müzakere başlangıcı için ‘test’ oluyor.
Ardından çifte müzakere
Diyaloglar aynen Başbakan’a aktarılıyor ve onun talimatıyla Fidan yeniden Öcalan’la bir araya gelip diğer konuları görüşmeye başlıyor. Bunların arasında en önemlisi, sürecin belki de ‘ayrı devlet’ kadar kilit olan ‘demokratik özerklik’ konusu... Aynı tarihlerde 4-5 kişilik bir MİT heyeti de Kandil’le görüşüyor.
Erdoğan, Afrika’da topa girdi
Bu arada Afrika turunun Nijer ayağındaki Başbakan Erdoğan’dan da Selvi’nin verdiği bilgileri doğrulayan açıklamalar geldi: Siyasi uzantılarıyla müzakere yapabiliriz dedik. Şu anda da aynı noktadayız. Samimiyetimiz son günlerde attığımız adımlardır. Amaç, terör örgütünün silah bırakarak Türkiye’yi terk etmesidir.
Müzakere sürecini Başbakan yönetiyor!
İmralı ile devlet yetkilileri arasında başlatılan görüşmelerin bundan sonraki süreçte nasıl ilerleyeceği konusunda farklı yorumlar yapılıyor.Yeni Şafak’tan Abdülkadir Selvi’nin iddiasına göre, yeni süreç için takvim, 2013 yılı Mayıs ayı. Hem İmralı hem devlet görüşmeleri ‘yeni bir süreç’ olmaktan ziyade, Habur’un devamı olarak görülüyor. Habur’dan önce üzerinde uzlaşma sağlanan konular üzerinden tekrar geçilse de, sil baştan müzakere edilmiyor. Habur’da kalınan yerden devam ediliyor. Selvi’ye göre MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İmralı’da Öcalan’la görüşürken, aynı tarihlerde MİT’ten 4-5 kişilik bir heyet Kandil’de görüşmeler yapıyor. İktidara yakınlığı ile bilinen Selvi’nin yazısı özetle şöyle:
“Şerefsiz” polemiği
“MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine, ‘ayrı devlet’ konusunu iki kez soruyor. Öcalan iki kez kararlı cümlelerle, ‘ayrı devlet yok’ güvencesi veriyor. Bu bir anlamda Öcalan için görüşmelere başlanılıp başlanmayacağı konusunda test oluyor. Bu diyalog olduğu gibi Başbakan’a aktarılıyor. Onun onay vermesi üzerine Hakan Fidan, Öcalan’la ikinci kez bir araya gelip, diğer konuları görüşmeye başlıyor. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmede, kritik konular ele alınıyor. Bunların arasında en önemlisi, belki de ayrı devlet kadar sürecin kilit konularından biri olan, ‘Demokratik Özerklik’ konusu.” Bu arada, MHP lideri Devlet Bahçeli, önceki gün partisinin grup toplantısında konuşurken Başbakan Erdoğan’ın İmralı görüşmeleri ile ilgili daha önce şahsını ve partisini hedef alan “İddia sahibi iddiasını ispatlamakla mükelleftir. Benim veya arkadaşlarımın masaya oturduğunu ispat edemezseniz şerefsizsiniz” sözlerini hatırlatıp, “İmralı canisi ile görüşme ve müzakereler hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığına göre şerefsiz kimdir . Şerefsizlik kimin payına ve hanesine düşmüştür” demişti.
“İhanet cephesi”nde değişen bir şey yok!
Türkiye’nin parçalanması için mücadele veren dış güçlerin 1921’de başımıza bela ettiği Pirizade Bekir’in 6 maddelik talebiyle, Öcalan’ın bugünkü talepleri birebir örtüşüyor.
İmralı’da Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve BDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ile görüşen terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın 6 maddelik talebi, bundan 94 yıl önce Atatürk’ün başlattığı kurtuluş mücadelesini baltalamayı amaçlayan bölücü hainlerin talepleriyle birebir örtüşüyor. Abdülhamit zamanında 4. Türk Kolordusu Komutanı olan bölücü Pirizade Bekir de, 1921 yılında yine 6 maddelik talepte bulunmuştu. İmralı’da cezasını çekmekte olan Bebek katili Abdullah Öcalan’ın 6 maddeden oluşan “talep” listesinin içinde terör örgütü PKK’nın üst yönetimi ile Erbil’de toplantı yapması da yer alıyor.
Pirizade Bekir
Aradan onlarca yıl geçmesine rağmen Türkiye ve Türk milletine ihanet cephesinde değişen bir şey olmadı. Kurtuluş Savaşı’nı fırsat bilen İngilizler karışıklık yaratmak ve isyan çıkarmak için bölgeye çok sayıda ajan göndermiş, o dönemde bölücülerin baş aktörlüğünü de Pirizade Bekir üstlenmişti. Türkiye’nin parçalanması için mücadele veren dış güçler, tarih boyunca “Kürt sorunu” adı altında ülkemizin karıştırılması için ellerinden gelen herşeyi yapmıştı ve halen de yapmaya devam ediyor. Bu ayak oyunları, Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı sırasında bile sürdü. Başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin nasıl bir oyun tezgahladığı raporlara bile yansıdı. Dönemin ABD Deniz Kuvvetleri Yüksek Komiseri Tuğamiral Mark L. Bristol, hazırladığı bir raporu 20 Şubat 1922’de Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı’na sundu. Raporda, İngilizlerin desteklediği Pirizade Bekir’in nasıl bir hainlik içinde bulunduğu gözler önüne serildi. Fransız Askeri İstihbaratı da, daha önce bir rapor hazırlamış ve bu konuda şu bilgileri vermişti:
Ayaklandırma çabası
“Kürt Bedirhan ailesinin başı Abdürrezak Bedirhan kendini ’Kürdistan Prensi’ tanınması koşuluyla Rusya’ya hizmetini ve 25 bin süvari vermeyi önermiştir. Rusya, bu öneriyi tehlikeli olacağı için reddetmiştir. Paris’te yaşayan Kürt Şerif Paşa, Versailles Anlaşması’na Kürt devleti kurulmasını sokturmayı neredeyse başarmış, ancak Londra Konferansı bunu engellemiştir. Ayaklanma başlatan ajanlar arasında Kürt Mustafa Paşa, Mulan Zade ve Hamit Paşa vardır. Başlangıçtaki ayaklanma Türk taburuyla bastırılmıştır. Haziran’daki başka bir ayaklanma daha güçlü olmuş ve bununla başa çıkmak için bir tümen kadar kuvvet gerekmiştir. Mardin bölgesindeki asilere Abdülhamit zamanında 4. Türk Kolordusu’nun komutanı olan Pirizade Bekir komutanlık yapmıştır.”
YIL: 1921 Bölücü Pirizade Bekir’in talepleri
Atatürk ve silah arkadaşları, emperyalizme karşı bağımsızlık savaş verirken, etrafına topladığı bölücü güruhuyla Türk milletini sırtından hançerleyen Pirizade Bekir de, Haziran 1921 tarihi itibarıyla sözde Kürt sorunun çözümü için Ankara’dan şu taleplerde bulunmuştu:
1- Kemalist hükümetin Kürt vilayetlerini içine alan otonom bir Kürt devletini tanıması.
2- Bu devletin sınırlarının Kürtler ve müttefikleri tarafından saptanması.
3- Türk memur ve jandarmalarının hemen geri çekilmesi.
4- Otonom Kürdistan’ın kurulmasında Türklerin elini uzak tutması.
5- Ankara hükümeti tarafından toplanan savaş vergilerinin ve başka katkılarının Kürdistan’a geri verilmesi.
6- Türkiye’nin sınırları içinde yaşayan Kürtlere güvenlik tanınması ve askerde olan Kürtlerin hemen terhis edilmesi.
YIL: 2013 Bebek katili Öcalan’ın talepleri
İmralı görüşmeleri kapsamında geçtiğimiz hafta BDP milletvekili Ayla Ata Akat ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk İmralı’da Öcalan’la görüşmüştü. Türk, Öcalan’ın “devleti zorlayacak” taleplerde bulunmadığını ileri sürmüştü. İlk imralı görüşmesinin ardından BDP heyeti ikinci bir görüşmeye hazırlanıyor. Teröristbaşı Öcalan, şu taleplerde bulunmuştu:
1- Çatışmazlık zemini hazırlanmalı.
2- Anadilde savunmaya yönelik düzenleme çıkarılmalı.
3- 4. Yargı Paketi’nde şiddete bulaşmayanlara tahliye için düzenleme yapılmalı, ağır hasta olduğunu belgeleyenler bırakılmalı.
4- İmralı ziyaretleri kolaylaştırılmalı, kamuoyu hazır hale gelince ev hapsi gündeme getirilmeli.
5- Kandil’deki PKK yöneticileri ile Erbil’de toplantı yapılarak bilgilendirme olmalı.
6- PKK’nın kademeli olarak geri çekilmesinin ortamı hazırlanmalı ve silahlı güçlerin ülke dışına çıkması sağlanmalı.
Yeniçağ