Ucuz bir tüccar kurnazlığıyla..
Vebal!
.
Türkiye son 10 yıldır çok kapsamlı bir gerici operasyonla dönüştürülüyor.
Kökleri Jöntürkler’e, Namık Kemallere dayanan 200 yıllık aydınlanma, modernleşme
ve demokratikleşme mücadelesiyle elde edilen kazanımlar tasfiye ediliyor.
Bu ülkede 1950’lerde başlayan karşı devrim süreci son 10 yılda tamamlanmış
görünüyor. Dün partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan
hâlâ “ezanın Türkçe okutulma zulmü” sakızını çiğniyor.
Ucuz bir tüccar kurnazlığıyla, kendi kurduğu diktayı unutup, 60 yıl önceki
bir durumla ve bu dünyadan 40 yıl önce göçüp gitmiş İsmet Paşa ile tartışıyor.
Gülünç duruma düşüyor.
AKP iktidarı ve Erdoğan bu cüreti ve saldırganlığı, “canım iyi şeyler de
yapıyorlar, bakın statüko değişiyor” diyenlerden alıyor. Oysa statüko onlar
zaten.
Polis Akademisi’ne yeni atanan “milliyetçi ve muhafazakâr” bir öğretim üyesi,
“Yatıp kalkıp günde beş vakit ABD’ye dua etmeliyiz” diyor. Ne milliyetçilik ama!
İşte 60 yıldır iktidar olan ve statükoyu oluşturan bu kafadır.
Bu tablonun oluşmasında AKP İktidarını “demokratik” gerekçelerle
destekleyenlerin ve Cumhuriyetin tasfiyesinden “özgürlük” çıkacağını sananların
sorumluluğu çok büyük.
YURT muhabiri Sami Menteş dâhil tutuklu gazeteci ve ÇHD üyelerinin vebali, bu
iktidarı ve komplo davalarını “demokratik” gerekçelerle destekleyenlerin
boynundadır.