ABD'nin senaryosunda başbakanın sonu karanlıktır..
Başbakanın Hayallerini Yıkan da ABD
Mahiye MORGÜL
Başbakan şoktan şoka giriyor. Bu ABD’ye ne oluyor böyle, bir gün öyle bir gün
böyle… Başbakan, “Ne dediyse yapmadık mı? Beni bugün dediğini ertesi gün
değiştiren adam haline getirdi. Bu hal iyiye gitmiyor…” diyor olmalı
kendi kendine.
Muhtemelen Menderes geliyor gözü önüne. Onu iktidar yapan
NATO’nun onu idamdan kurtarmayışı… 27 Mayıs’ı bizzat yapan subaylar onu idam
etmemişti. İnönü’nün ve devrim komutanlarının muhalefetine
rağmen idam edilişi…
Evet, devletin mekanizmalarına bir dış güç odağı sızmıştı NATO ile birlikte.
Şimdi Başbakanı tedirgin eden de bu. Türk ordusunu tasfiye eden de bu güçtür,
biliyor, kendisini dilediği anda tasfiye edecek kadar birinci halka
yakınındadır.
Demir parmaklıklar ardında ölümcül ameliyat geçiren Saygun
Paşa’ya geçmiş olsun ziyareti, elini iki elinin arasına alıp geçmiş
olsun demekten daha çok “beni affedin” der gibi.
Anlaşılan ABD’nin Erdoğan eliyle yarattığı İslami
Piyasa canavarı şimdi daha fazlasını istiyor, sınır ötesi istemleri
var. Daha fazla kan ve kine ihtiyaçları var. Bunun için
Erdoğan’ı bile yutmaktan çekinmeyeceklerini çaktırıyorlar.
Başbakanın arada Şanghay falan demesi ondandır.
ABD elçisi olmuş başbakanımız, uçuyor ordan oraya, küresel aktörlük yapıyor.
Kendi ülkesinin menfaatleri için mi ABD menfaatleri için mi? Uçağın hızı az
geldi, Ankara’dan Newyork’a kesintisiz uçacak. Son model uçağın parası bizden.
Yüzyılın dizisi… Türk Hava Kuvvetlerinin kurmay pilotları demir kafeste, Türk
başbakanı Atlantik üstünde uçuyor… Senaryoda rol alanlar itiraf etti,
Ergenekon ve Balyoz tertipleri bir oyundu, sanal ile gerçek arasında
kurgulanmış, canlı yayında izletilmiş, yüzyılın muhteşem dizisi… THY
hostes kıyafetleri buna uygun yenileniyor.
Dizinin yeni bölümünde göreceğimiz şudur. Türk subayları ayaklarında
elektronik halkayla evinin balkonundan gökyüzüne bakıyor, başbakan
Erdoğan uçaktan onlara el sallıyor. Halk ise bir
Erdoğan’ın uçağına bir balkona bir kendine bakıyor.
Hayır! Bu senaryo böyle devam edemez, bu dizinin bir başka bitişi mutlaka
vardır. Tiyatroda az bilinen Boal tekniğiyle bu senaryo değiştirilmeli, izleyici
sahneye çıkmalı, “bu oyun böyle oynanmalı” demeli ve kendisi
oynamalıdır.
Nasıl mı?
Bir küçük örnekle anlatayım. Geçen hafta Akün ve Şinasi Sahnelerinin
kapatılmasına tepki veren tiyatro oyuncularına destek için ben de oradaydım.
Halk desteğinin azlığından yakınıyorlardı, hatta her akşam tıklım tıklım dolu
oynadıkları halde o seyirci buraya gelmiyor, 13 tane Nazım oynadık, yine yoklar
diye yakınıyorlardı. Oysa, seyirciye artık oyuncu olmayı öğreten oyun
koymalıydılar ve dizi filmlerde rol almamalıydılar. İşte o gün dizi çekimini
bırakıp da eyleme gelmemişti oyuncular.
“Asiye nasıl kurtulur” oyunundaki gibi, seyirciyi katarak
“Tiyatro nasıl kurtulur?” oynamalılar.
Eylemli tiyatro yapabilirler. Örneğin, ikinci perdenin açılışına beş dakika
geç başlasalar, “bu perde yakında hiç açılmayacak, ne yapmak lazım,
gelin bunu oynayalım” deseler. Bütün tiyatrolarda aynı akşam bu
yapılsa, seyirci kendi önerdiği çözümü kendisi oynasa… Bir öneri; oyuncular
dizilerde oynamayı reddetsin, dizi piyasasında neler yaşanacağını doğaçlama
oynayın. Bunu tiyatro önlerinde halka açık alanda yapın. Drama’da Boal tekniğini
bana öğreten TOBAV başkanı Tamer Levent de oyunu yönetsin. Ya
da, “Tiyatro dizi piyasasına hizmet için midir, sanata hizmet için
midir?”, bu tartışmayı oynayın. Küresel piyasa kültürü, bütün sanatları
ve tiyatroyu yutuyor, o nedenle Kültür Bakanlığı da, korolar da, tiyatrolar da
yutuluyor, bunu oynayın. Hatta sizi yutan MYK orada tam da sizin önünde protesto
yaptığınız binada, orada halktan gizli kurulan MYK tiyatroyu nasıl piyasaya
yediriyor, onu oynayın, MYK’nın maskesini düşürün. Maskesi düşen oyuncu sahneden
çekilmek zorunda kalır, iyi bilirsiniz. İhaleniz de orada yapılıyordu.
ES direnişi yapan köylüler nasıl iş makinelerini vadiye sokmuyorlarsa, aynı
şekilde ihale şirketlerini o binadan içeri sokmamak da bir akıldır. Boal
tekniğiyle bunu oynasaydınız. Sizi desteklemeye gelmesini beklediğiniz seyirciyi
bu tür bir olasılığa hazırlamadınız ki beklentiye giriyorsunuz.
Tiyatro kahramanlarını bekliyor. Bu yürekteki oyuncularla tiyatro kurtulur.
Tiyatro, kendi kurtuluş senaryosunu kendisi yazdığı gün kurtulur.
Dönelim başa. Amerika’nın yazdığı senaryoda başbakanın sonu
karanlıktır. Menderes örneğinde gördüğümüz, kin ve intikam
tohumu ekecek şekilde (ölüsünden yağ çıkartmak için) bitirişler ihtimal
dahilindedir.
Mustafa Kemal, emperyalistlerin bu yöntemini
bildiği için Osmanlı hanedanını öldürtmemiştir.
Bu emperyalist senaryoları bozacak yürekteki insanlarla Türkiye kurtulur.
Türk milleti kendi kurtuluş senaryosunu kendisi yazdığı gün kurtulur.
EK: Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği Bşk.Yrd.
Tekin Üstündağ’dan Rizelilere bir duyuru var:
Rize İdare Mahkemesinde, 14 Şubat 2013 Perşembe günü saat 09.30′da görülecek olan Artvin Genya ve Cerattepe Madenleri ruhsat iptal davasının duruşmasında yaşam alanlarımızı savunmak için hazır bulunalım.
Rize İdare Mahkemesinde, 14 Şubat 2013 Perşembe günü saat 09.30′da görülecek olan Artvin Genya ve Cerattepe Madenleri ruhsat iptal davasının duruşmasında yaşam alanlarımızı savunmak için hazır bulunalım.
İlk Kurşun