F tipi çete öyle ahmak, öyle cahil ki..
KOALİSYONDAN KAN DAMLIYOR
.
Zahide UÇAR
İlginç işler oluyor. Yanlış yorumlar yapılıyor.
Hürriyet Gazetesinde “Yargıtay Lağvediliyor” diye bir haber var.
Hürriyet Gazetesinde “Yargıtay Lağvediliyor” diye bir haber var.
Haberde;
AK Parti, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu yargı paketinde çok
tartışılacak öneriler gündeme getirdi. Yargıtay’ın kaldırılmasını isteyen AK
Parti, yerine yeni üyeler ve yeni başkanlarla “Temyiz
Mahkemesi’nin” kurulmasını önerdi.
Diyor.
Erdoğan;
“Bakın şu anda içeride yani 400’e yakın emekli muvazzaf subay
astsubayımız var. Bunların hemen hemen ağırlıklı kısmı tutuklu. Ve mağdur veya
şüpheli şeklinde zaman zaman çağrılanlar oluyor. Bir ara bir ajan meselesi
çıktı. Şimdi hele hele çok daha ağır olanı, yani örgüt kurmaktan, örgüt elemanı
olmaktan. Şimdi böyle bir şeyin delilleri kesinse ver hükmünü işi bitir. Ama
elinde kesin hükümler yok da sen yüzlerce subayı astsubayı örgüt elemanı olarak
veya örgüt kuran olarak hele hele Genelkurmay Başkanını kalkar da bu şekilde
değerlendirirsen burası silahlı kuvvetlerin moral değerlerini alt üst eder. O
zaman terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar. TSK’nın terörle mücadelesine
darbe vuruyor. Oralara gönderilecek subay kalmıyor.”
Demişti.
Kimlere?
Sözde Ergenekon davası sürecinden itibaren yazıları ile hem savcı,
hem hakim, hem cellatlığa soyunan yandaş gazetecilere(!)..Uçağının kadrolu
elemanlarına…
Erdoğan’ı bu noktaya ne
getirdi?
Ümraniye’de bir evde bulunduğu söylenen bombalar ile Ergenekon adı verilen bir dava başlatıldı. 2007’den bu yana gelişen olaylar bize bu davaların bir yargı meselesi olmayıp, ülkeyi dönüştürmek için planlanan bir düzen olduğunu ve çok önce planlandığını gösterdi.
Ümraniye’de bir evde bulunduğu söylenen bombalar ile Ergenekon adı verilen bir dava başlatıldı. 2007’den bu yana gelişen olaylar bize bu davaların bir yargı meselesi olmayıp, ülkeyi dönüştürmek için planlanan bir düzen olduğunu ve çok önce planlandığını gösterdi.
AKP siyaseti, muhalefet güzellik uykusunda uyurken bir katakulli ile devlete
karşı işlenen suçları “hükümete karşı işlenen suçlar” olarak
değiştirince, AKP siyasetini eleştiren her Türk vatandaşı “çete
üyesi” olma vasfı kazanmış oldu. Böylece ayağa kalkmayan
komutandan, haklarında kitap yazana, kim varsa topladılar.
Erdoğan bütün istihbaratı kendinde topladı. Bütün ülke insanını dinlettiler.
Bertaraf etmek istedikleri kişiler için hazırladıkları CD’ler nerede ise porno
piyasasını işsiz bırakacak düzeye geldi(!)…
Erdoğan pek mutluydu. Astığı astık, kestiği kestikti.
Ortalıkta güç gösterisi yapacak kimse kalmayınca birbirlerine
düştüler.
Cemaat kendini Erdoğan’ın üzerinde görüyor; CİA’nın kucağında,
FBI’nin korumasında oturan F Tipi Çete, Amerikan Derin Devletinin uzantısı
olarak çalışıyordu. Erdoğan’ın kontrolünden çıkmışlardı. F tipi çete bütün
kadroları kendine istiyordu. Bütün sınavlarda yapılan yolsuzluklar, soruların
yandaşlara sızdırılması hep F tipi çete işiydi. Bu eylemleri pervasızca
yapıyor, sınav yolsuzluklarını “reklamın iyisi-kötüsü olmaz”
diyen kapitalist mantıkla ranta dönüştürüyor, sınavları kazanmak
isteyenlere tek çare olarak F tipi dershaneleri, ışık evlerini
gösteriyordu.
F tipi çete her yolsuzluğun kaymağını yerken, bütün fatura Erdoğan’a
kesiliyordu.
Aslında F Tipi çetenin Erdoğan’ı kullanırken öldürmek isteyen bir karadul
olduğunu ilk Ergenekon iddianamesini okurken fark etmiştik.
F tipi polis tarafından hazırlandığı anlaşılan iddianamede Erdoğan
ile ilgili en ağır ithamlar yer aldığı halde, Gül ile ilgili bütün iddialar
ayıklanmıştı. Gül pamuklara sarılmış geleceğe hazırlanırken, bütün işlenen
cinayetleri tek bir kişinin, Erdoğan’ın boynuna dolamışlardı.
F tipi çete kontrolden çıkmıştı. F tipi çetenin istediği dışında
memur bile alınamıyordu. AKP bu halkayı kırmak, kendi yandaşını getirebilmek
için önce bol bol imam aldı. Sonra o imamları diğer kurumlara kaydırdı.
Çünkü en az F tipi çete diyanet kadrosundadır. İmamlar ağırlıklı olarak
milli görüşçü, geri kalanı da genelde ülkücüdür.
Erdoğan kendine dönen tehditi gördüğü için karşı savaş başlattı.
Askerler ile ilgili konuşmasında fikir yürütenlerin dikkatinden bir cümle
kaçtı. Erdoğan; “ben aslında iki numarayım, bir numara Cumhurbaşkanı”
diyerek hedefi Gül’e yöneltti.
Bizce de bu sürecin asıl bir numarası, F tipi çetenin de gözdesi olan
Gül’dür.
Gül Erdoğan’ı uçuruma götüren her yasayı onaylamıştır.
Gül, bazılarının sandığı gibi Çankaya’nın noteri değildir. Noter kanuna uygun
talepleri onaylar. Gül her yasayı onaylayarak, freni patlamış bir araba gibi
uçuruma giden Erdoğan siyasetinin infilak etmesine hız kazandırmıştır.
Dikensiz koltuk isteği…
Şimdi gördüğünüz kavga sanıldığı gibi; “vatan-millet”
kavgası olmayıp, şer cephesinin kurduğu koalisyonda patlak veren senlik-benlik
kavgasıdır. Şer ittifakından kan damlıyor.
Erdoğan TİB(Telekominikasyon İzleme Birimi), Emniyet(polis devletin
koruyucusudur demişti), Yargıyı F tipi çeteyi hakim kılarak kendi ipini çekmiş
oldu. En az yetkili bir memur bile yetkisini yetkisiz biri ile
paylaşamaz. Paylaşırsa suç işler. Erdoğan yetkilerini yabancı güçler ve CİA
kontrolündeki F tipi çete ile paylaşmıştır. Kendine F tipi çeteden bir hapishane
kuran Erdoğan, ava giderken avlanmanın sancılarını çekiyor. F tipi
çeteden kurtulmak için kurumları bile lağvedebilir. Temelden çözmenin başka yolu
yoktur.
Yargıtayın lağvedilmesi, aslında F tipi yargıçların lağvedilme
operasyonudur. Yerlerine RT tipi, yani Recep Tayyip tipi yargıçlar
getirilecektir. En azından RT tipine uyumlu yargıçlar bulunacaktır.
Anlayacağınız, bu kavga Türk Milletinin kavgası olmayıp, millet yararına bir
durum yoktur. Bu nedenle üzerinde o kadar çok yazıp çizmeye de gerek yoktur.
İki notum var:
1-Her şeye rağmen;
Geçmişte bütün partilerin istisnasız desteklediği F tipi çete ülkenin
bütün birimlerine sirayet etmiş, kanserli bir hücre gibi metastas yapmıştır.
Küresel çete Türk Devleti üzerindeki bütün emellerinde F tipi çeteyi
kullanmaktadır. Din, Ordu, Emniyet, milli güçler üzerindeki operasyonlar CİA’nın
bir kolu gibi hareket eden F tipi çeteye yaptırılmaktadır.
Erdoğan “niyet ülke adına olmasa bile” bu çeteyi önemli
yerlerden sökebilirse, hiçbir siyasetçinin yapmadığı bir işi kerhen de olsa
yapmış olur.
Biz de; “bir şer altından bir hayır çıktı” deriz.
2-F tipi çete iktidarı paylaşırken, bütün yaptıklarının günahını Erdoğan’a
yüklemek üzere programlandı.
CİA F tipi çeteyi kullanırken, Türk Milletinin F tipi çeteden nefret
etmesini sağlayacak şekilde kullandı. Yani açık ederek, nefret ettirerek… Türk
Milletine operasyon yapan F tipi çete öyle ahmak, öyle cahil ki, operasyon
yaparken operasyona uğradıklarını, Erdoğan sonrası siyasette sürek avına
uğrayacak ilk ekip olduklarını göremiyorlar.
Oysa argoda, “önce pezevengi becerirler ki, sesi çıkmasın”
diye bir tabir vardır.
Günün sorusu:
10 Kasım 1938’den sonra T.C. Devleti’ni dönüştüren emperyalist devletler,
kullandıkları yerli siyasetçileri bir sevgili itinası ile kullanıp deşifre
etmezken, bu yeni işbirlikçileri “tepe tepe bir metres gibi”
neden kullanıyor acaba?
Bu sorunun cevabını bir sonraki yazıya bırakalım.
İlk Kurşun