Oryantal dans uzayınca zevk vermez, sıkar!
GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NIN BAŞBAKAN’A SERT ÇIKIŞI VE BAŞBAKAN’IN ORYANTAL DANSI
.
Naci BEŞTEPE
Başbakan RTE, kendi şekillendirip yarattığı yargıya bir mesaj verdi, geçen
hafta...
Mesajın görünen iki amacı vardı;
İlki; kamuoyuna, yargının, yasama ve yürütmeyi tekelinde tutan
Abdülhamit’in torununa tam biat içerisinde olmadığı,
İkincisi de; TSK’ya yapılan hukuksuzluğun karşısında olduğu görüntüsü
vermekti.
Verebildi mi?
Çok saf, dünyadan habersiz, her şeye inanalar ve bir de beklenti içerisinde
olanlar açısından evet, verdi.
Ancak mesajın içeriği amacını aştı. Nasıl mı? Şöyle;
“ Elinde kesin hükümler yok da sen yüzlerce subayı astsubayı örgüt
elemanı olarak veya örgüt kuran olarak hele hele Gnkur.Bşk.nı kalkar da bu
şekilde değerlendirirsen burası silahlı kuvvetlerin moral değerlerini alt üst
eder. O zaman terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar. TSK’nın terörle
mücadelesine darbe vuruyor. Oralara gönderecek subay kalmıyor.”
Ne kadar açık değil mi?
Söyleyen kim?
“ Ben bu davanın savcısıyım”
“ Çeteleri temizliyoruz.”
“ Vesayeti kaldırıyoruz” diyenle aynı kişi.
Genelkurmay da aptal değil ya. Mesajı okuyunca anladı. Yanıtı yapıştırdı.
Özetle;
- TSK’da emir komuta zafiyeti olduğu iddiası gerçek dışıdır. Görevini
yapmakta olanlara haksızlıktır.
- Yıkıcı mahiyetteki söylem ve yayınlar devletin gücü ve itibarına
zarar verir. Ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür, dedi.
Başbakan’a da “sana söylüyorum” demek
nezakete aykırı olduğundan istifalarla ilgili yayınları adres gösterdi.
Askerler bu incelikleri iyi bilir.
Başbakan akıllı adam, ya da akıllı danışmanları var. Hemen konum değiştirdi.
Sanki o açıklamayı yapmamış gibi söylemlerle TSK sevgisi ve korumacılığını
konuşturdu.
Oryantale başladı;
“TSK’nın zaafa düşmesi gibi şeyler çok çirkin yaklaşımlardır. Sadece
ortalığı karıştırmak isteyen art niyetlilerin, niyeti bozuk olanların ortaya
attığı bir virüstür.”
Alın iki açıklamasını alt alta. Özellikle 2007’den beri TSK’ya söylediklerine
ve yaptıklarına bakın. Karar verin.
Virüsü ortaya atan kimdir?
Elbette yargıya verdiği mesajın, sonradan “çevir imam kaz
yanmasın” açıklamasının ve son olarak da E.Org. Ergin
SAYGUN’a “Geçmiş olsun” telefonu ve ziyareti ile
verdiği görüntünün asıl amacı da çok açıktır.
Onu tanıyanlar yutmamıştır zokayı.
TSK sevgisi gibi bir duygu onun içinde barınamaz.
Mustafa Kemal’in askerine sıcak duygular besleyemez.
Çünkü onlar; ılımlı İslama, Şeriata dayalı rejime, ABD ve AB güdümlü
yönetime, resmi dilin ikileşmesine,Türk ulusu kavramının yok edilmesine; özerk
bölgeler, Kürt-Türk federasyonu gibi ucubeler yaratılarak, Irak’ın ve Suriye’nin
parçalanmasına yol açarak ülkemizin bölünmesine ve Kürt devleti oluşturulmasına,
başkanlık sistemi ile dikta rejimine geçişe karşıdır.
Bunlara karşı olan bir kurumla RTE samimiyetle yan yana gelemez.
Hastanede ziyaretine gittiği Saygun Paşa için, TV
ekranlarında, “ Birlikte seyahat ettiğimiz bir paşa, ses kayıtlarını
dinleseniz neler söylüyor, neler!” diyerek yargının önüne atan kendisi
değilmiş gibi.
MİT müsteşarını ifade vermeye bile gitmeden özel yasayla kurtarırken
Gnkur.Bşk dahil hiçbir asker için kılını kıpırdatmayan ama dilini engerek gibi
kullanan aynı kişi değilmiş gibi.
Gelelim işin diğer yönüne.
İstifaları gündeme getirerek TSK’ya ve ülkeye kötülük yapılmasına.
Kim bunu gündeme getirenler?
40 yıllık uçucu (argodaki palavra atıcı anlamında değil) bir orgeneral.
Sultanahmet Camii imamı değil.
110 pilotun istifasını normal görmek veya göstermek mi gerekiyor yoksa onları
istifaya zorlayan koşulların oluşmasını engellemek mi?
Deniz kuvvetlerinin eski iki komutanı arka arkaya açıklamalar yaptılar.
Kuvvetteki personel kıyımını ve bunun kaç yıllara hatta savaş durumunda ülkenin
geleceğine mal olacağını söylediler.
Hadi tutuklu general ve amiraller kızgınlıkla söylüyorlar, iki kuvvet
komutanı da mı Başbakan’a veya Gnkur.Bşk.na kızarak bu açıklamaları
yaptılar?
Başbakan da, “Benim Genelkurmay Başkanımmm!” dediği
Genelkurmay Başkanı da şapkalarını önlerine koyup birkaç dakika sakin sakin
düşünürlerse iyi olur, söylenenleri daha sağlıklı değerlendirirler.
Oryantal dans iyidir de uzar giderse zevk vermez, sıkar.
Son satırlarım da Saygun Paşam’a.
Keşke yatağında doğrulmaya çalışmasaydı, sahte BALYOZ CD’lerini veren
ve tüm silah arkadaşlarıyla kendisine bu oyunu hazırlayan şahsın karşısında.
“Zahmet ettiniz, teşekkür ederim” demeseydi.
Hasta ziyareti insanidir ama hastayı o hale getirmede payın büyüğüne sahip
biri için aynı şeyi söylemek de olası değildir.
İlk Kurşun