Sam amca'nın sopası, AKP'nin esas duruşu!

Ricciardone kendi aklına geleni söylemedi. Aldığı talimat doğrultusunda ifadeler kullandı. ‘Haddini bil’ çıkışını yaptınız ama aynı çıkışı ABD’ye yapabilecek misiniz?

ABD, sopayla çuvalı elinin altında tutuyor



Washington ile Ankara arasında esen soğuk rüzgarların kodlarını diplomasinin duayenlerinden emekli büyükelçi Onur Öymen çözdü: Büyük devlet, kendini hakim sayar. Dediklerinin bir kısmını yapmak yetmez, tümü yapılacak

Tam teslimiyet peşindeler... 
Ricciardone kendi aklına geleni söylemedi. Aldığı talimat doğrultusunda ifadeler kullandı. ‘Haddini bil’ çıkışını yaptınız ama aynı çıkışı ABD’ye yapabilecek misiniz? Büyük devletler özellikle stratejik bölgelerde çıkarlarını düşünür, kendilerini hakim sayarlar. Dediklerinin tamamını yapmak zorundasınız.

AKP “Yeterli olur” sandı! 
Kürecik radarını yerleştirince AKP iktidarı “ABD’nin dediğini yaptık” sandı. Hayır, her alanda dediğini yapmak zorunda kalırsınız. “Suriye politikasını ben tayin ederim” dedi ABD, aynı zamanda da “Bunun dışına çıkamazsınız” dedi. Sizin güvenliğiniz onu alakadar etmez! Irak’ta da aynı şeyler geçerli...

ABD araya mesafe koyuyor

 
İktidar, sürekli ABD’nin dediklerini yaptı ve bunu da alışkanlık haline getirdi. Sonuçta da onların dediklerinin dışına çıkamıyor. Türkiye’de özellikle son tutuklamalardan sonra herkes bunlardan ABD’yi sorumlu tutmaya başladı. Bunun üzerine ABD son gelişmelerle arasına bir mesafe koymak kararı aldı.

Sadece iç hukuk sorunu değil
 
Bunu da açıkça görüyoruz. Yargının geldiği nokta ve bazı davalarla ilgili olarak ABD “Ben değil, hükümet sorumludur” diyerek kendini temize çıkarmak istedi. AKP iktidarı bir de insan hakları sorunlarının sadece iç hukuk meselesi olmadığını anlayamadı. Bunlar aynı zamanda uluslar arası hukuk meselesi.

Bu hesap 10 yıldır kesilmedi “1 Mart”ın faturası!
 
IRAK’a Türkiye üzerinden girme planı yapan ABD, Meclis’ten tezkere çıkmayınca hayal kırıklığı yaşamış ve sonuçta Türk askerinin başına çuval geçirmişti. Başbakan Erdoğan, nota verilmesini isteyenlere “Müzik notası mı!” diyerek tarihe geçmişti.

Sam Amca usulü!
 
MÜTTEFİKLERİNİ hizada tutmak için etkili yöntemler kullanan ABD, diplomatik baskının yanında ‘beyzbol sopası’ ve ‘çuval’ gibi görsel destekli zihin operasyonlarını da ihmal etmiyor. Olası tepkileri ise daha sert çıkışlarla bastırmayı tercih ediyor.

Elçiye destek 
SAM Amca, klasik tarzını Ankara Büyükelçisi’nin Dışişleri’ne çağrılması sonrası da sürdürdü. 

Dışişleri Sözcüsü Nuland, “Büyükelçi, sadece Clinton’ın söylediklerini tekrar etti. Kamuoyu önünde konuşunca Kerry de aynısını söyleyecek” dedi.

ABD, müttefiğinden tam teslimiyet ister 
Ankara ile Washington arasında esen sert rüzgarları değerlendiren Emekli Büyükelçi Onur Öymen, “İstediklerinin bir kısmının yapılması Amerika’yı tatmin etmez” dedi.

ABD Başkanı Barack Obama ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılması planlanan görüşme konusunda belirsizlik sürerken, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin yargı konusunda yaptığı açıklama ile kriz daha da derinleşti. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Ricciardone’nin kendi aklına geleni söylemediğine, aldığı talimat doğrultusunda ifadeler kullandığına dikkat çekti. Öymen şöyle devam etti: “Haddini bil çıkışını yaptınız ama aynı çıkışı ABD’ye yapabilecek misiniz bakalım. Büyük devletler özellikle stratejik açıdan önemli bölgelerde kendi çıkarlarını düşünürler ve kendilerini hakim sayarlar. Kendi politikalarının dışında hareket edilmesinden hiç hoşlanmazlar. Onların dediklerinin bir kısmını yapmak yetmez, tamamını yapacaksınız.”

AKP’nin alışkanlığı!
 
Kürecik radarını yerleştirince AKP iktidarının ABD’nin dediğini yaptığını sandığını belirten Öymen, “Yetmez, her alanda dediğini yapmak zorunda kalırsınız. Suriye politikasını ben tayin ederim dedi ABD. Aynı zamanda da (bunun dışına çıkamazsınız) dedi. Suriye sınırındaki Kürtlerin sizin güvenliğinizi tehdit etmesi onu alakadar etmez. Zaten bunu da tavırlarıyla gösteriyorlar. Irak’ta da aynı şey geçerli. AKP iktidarı sürekli ABD’nin dediklerini yaptı ve bunu alışkanlık haline getirdi. Sonuçta da onların dediklerini dışına çıkamıyor. 1 Mart tezkeresi, Ermeni protokolleri, Dubai Antlaşmasına nasıl karşı çıkıldıysa o zaman muhalefet tarafından aynı tavır sergilenmeliydi.” dedi.

Türkiye’de özellikle son tutuklamalardan sonra herkesin bunlardan ABD’yi sorumlu tutmaya başladığını anlatan Öymen, “ABD ise, ben değil hükümet sorumludur diyerek kendini temize çıkarmak istedi. AKP iktidarı bir de insan hakları sorunlarının sadece iç hukuk meselesi olmadığını anlayamadı. Bunlar aynı zamanda uluslar arası hukuk meselesidir.” diye konuştu.

Tesadüf değil
 
Stratejist Celalettin Yavuz ise “ABD Büyükelçisi Ricciardone ABD dış politikasını ve ABD Başkanını temsil ediyor. Dolayısıyla son çıkışı tesadüf değil. ABD zaten her şeyi açık açık yapıyor. ABD’nin Türkiye’ye yönelik sıkıntıları birikti birikti, yargı konusunda patladı. Bir de ABD’nin dış politikasının bir özelliği de İnsan Hakları konusunda her zaman çıkışlar yapması. Bunu Güney Afrika’da kendilerine yakın beyazların yönetiminde bile yaptılar.” dedi.

Nuland: Kerry de aynısını söyler 
ABD Dışişleri Sözcüsü Victoria Nuland, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İsrail’e yönelik eleştirilerine de sert tepki gösterdi. Nuland, “Türk liderlerin kışkırtıcı ifadeleri bizim için endişe verici. Bu konudaki kaygılarımızı ABD Büyükelçiliği’nce üst düzey Türk yetkililerine ilettik” dedi. Nuland, daha önce de AB’ye mesaj göndererek “Şanghay Beşlisi” çıkışı yapan Erdoğan’a, “Açıkçası Türkiye’nin bir NATO üyesi olduğu göz önüne alındığında bu ilginç olur, ne olacağını göreceğiz” sözleriyle tek cümlelik uyarıda bulunmuştu.

 Nuland ayrıca “Büyükelçi Ricciardone, Clinton’ın söylediklerini sadece tekrar etti ve eminim bu konularda kamuoyu önünde konuşma fırsatı bulduğunda Kerry de aynısını söyleyecektir” ifadesiyle Riccardione’nin sadece ABD’nin görüşlerini dile getirdiğini ifade etti. Bu arada Ricciardone’nin “Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye ziyareti bu yıl olabilir ama henüz tarih konmadı” açıklaması, “Derin müttefik yan çiziyor” diye yorumlandı. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin terör sorununu ortadan kaldırmak ve diğer konuları görüşmek için bu ay içinde Washington’a gidecekti. Ricciardione’nin önceki gün yargıyı eleştirmesi üzerine de AKP Genel Başkan Yardımcısı Çelik “haddini bil” dedi. Sonra da Büyükelçi Dışişleri’ne çağrılarak uyarıldı.

Askerin başına çuval geçirilirken susmuşlardı 
ABD Büyükelçisi Ricciardione’nin yargıyı hedef alan sözlerinin ardından Hükümet tarafından sert bir şekilde uyarılması “Türkiye ile ABD arasında son günlerde neler oluyor?” sorusunu gündeme getirdi. 1 Mart tezkeresinin geçmesi için büyük gayret gösteren, Irak’ta Türk askerinin başına çuval geçirildiğinde görmezden gelen yetkililerin, yargıyı eleştirdiği için ABD elçisine çok sert tepki göstermeleri “kamuoyunun bilmediği farklı şeyler mi oluyor?” şeklinde yorumlara sebep oldu. AKP hükümeti göreve gelir gelmez Irak’a girmeye hazırlanan ABD’ye destek olmak için “yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması konusunda Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresini” görüştü. Erdoğan’ın bütün gayretlerine rağmen tezkere Meclis’te reddedildi. Bu durum ABD’ye büyük hayal kırıklığı yaşattı.

60 saat sorgu
 
Bu olaydan kısa bir süre sonra Irak’ı işgal eden ABD askerleri, 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye Türk karakolu bastı ve 11 askerimizin başına çuval geçirip 60 saat boyunca sorguya çekti. Başbakan Erdoğan, çuval krizinin sürdüğü saatlerde, ABD’ye protesto notası verilip verilmediği sorusu üzerine ilginç bir benzetme yapmıştı: “Bakın, nota dediğiniz konu müzik notası değildir. Bunların bir ağırlığı vardır. Aklınıza esince nota verilmez.” Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, çuval olayı yaşanırken Kayseri’de mantı yiyordu. Gül, ABD’nin özür dilemesini isteyenlere “Büyük devletler özür dilemez” diye cevap vermişti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök de “Bu ABD’li için çok normal. Tamamen pratik bir çözüm” demişti.

Beyzbol sopası!
 
Diğer yandan Suriye’deki olaylar konusunda da ABD ile Suriye farklı politika izledi. ABD, Suriye’deki isyancılara destek vermeyi reddederken, Erdoğan ise, Esad’ın gidici olduğunu belirterek, “Muhalif güçler şu anda bütün güçleriyle çatışmalara devam ediyorlar. Onlara daha güçlü katkı vereceğiz” dedi. ABD Başkanı Obama’nın Başbakan Erdoğan ile yaptığı Suriye görüşmesi esnasında elinde tuttuğu beyzbol sopasıya fotoğraflanması da farklı yorumlara sebep olmuştu. Türkiye’nin Kuzey Irak yönetimini muhatap alıp petrol anlaşmaları yapmak istemesi de ABD’nin istemediği konulardan biri oldu. Washington, Türkiye’den Kuzey Irak’ı değil, Bağdat yönetimini muhatap almasını istedi.

 Yeniçağ
➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..