Ucube bir söylem ve bir soru!
Yüzler Kızarmayınca…
Cüneyt ARCAYÜREK
Başkan olacak, tek sesli düdük olacak ya; “güçler ayrılığı ilkesi ayak
bağıdır” diyor.
Ne yasama, ne yürütme ne de yargı… Tanımıyor!
Oysa ileri demokrasinin, bağımsız yargının, gerçek laikliğin, cumhuriyetin
temel ilkeleri önünde ayak bağı olan sensin Bay Başbakan!
En ufak eleştiri karşısında kükreyen, ama örneğin “İmralı’daki ‘sayın
cani’ ile görüştüğümüzü söyleyen şerefsizdir” dedikten bir süre sonra
sayın cani ile masaya oturarak şerefsizliği sindiren kimdir diye sorsalar…
…kamuoyunun aynası iddiasında olan, ne ki korkak, sinmiş, bana dokunmayan bin
yaşasın kültürü ile yaşayan görsel ve yazılı medyadan…
…acaba bu adamdır diye tek bir ses yükselebilir mi?
***
Boşuna umutlanmayalım.
Böyle gelmiş böyle gitmez de demeyelim.
Bakın neden: Geçen pazar TV8’de Anayasa Profesörü
Süheyl Batum “Çiftçinin, işçinin durumu felaket, felaket” diyor;
kuşkusuz gerçeği söylüyordu.
Bu gerçekçi saptamaların aynısını son iki genel seçimde; işçi, memur, çiftçi
örgütlerinden dinledik, felaketi dile getiren yazılı açıklamalarına bakarak bu
zorba iktidarın sonunun gelmekte olduğuna inandık.
Mesleksel örgütlerin, sivil toplum örgütlerinin aylarca yazılı sözlü
demeçlerle sözünü ettikleri “felaketler” aa, bir de baktık ki
çöp sepetinde.
2007’de, 2011’de sonuç; yüzde 48, yüzde 50!
Örneğin seçimlerden birinde tütün taban fiyatlarına isyan eden kuzey
illerimizin insanları; valileri, emniyet müdürlerini kentlerinden kovacak kadar
öfkeli.
Muhalefet boydan boya kuzeyde seçimi AKP’nin kaybedeceğine inanmış.
Taban fiyatlarına yeni ama üreticiye hoş gelen ayarlama vaat etti.
Kuzey illerinde seçimleri muhalefet yitirdi.
Şimdi de zaten iktidara bağımlı yargıyı, tek adama bağlı hale getireceğini
ilan ediyor.
Parlamento var ama yok. Yürütme emrinde.
Vaat ettiği demokratik cennet bu!
Yersen rafta yalancı dolmam var diyor; görünen o ki, halkımız da bal gibi bu
dolmaları yuttu, yutacak!..
***
Tek adamlığa yürüdüğünü açıkça ilan eden bu Başbakan’la, ne çare bu gidişe
tepki göstermeyen halkla ileri demokrasiyi yakalamak nasıl mümkün olacak?
“Halk doğruyu yapar” efsane.
Halkının çoğunluğu Kürt olan Maraş’ta Kürt…
Yerine göre Çeçen, Çerkez; eşinden esinlenerek Arap. Toplumda geniş yer tutsa
Rum da olabilir.
***
Yeni anayasada “Türk” sözcüğü yer almayacak. AKP, BDP ile
anlaştı.
Ana muhalefet adına konuşan Rıza Türmen de “Türk” sözcüğünün
anayasadan kaldırılabileceğini söyleyince üç parti arasında görüş birliği
oluştu…
Sorun, hatta sorunlar bu iktidara ana muhalefetin seçenek olamamasından
kaynaklanıyor.
Beş gün önce bir önceki genel başkan Deniz Baykal; CHP
grubunun kapalı toplantısında bir konuşma yaptı.
“Başkanlık, laiklik ve Türk milleti kavramları konusunda CHP’nin net
bir tutum sergilemesi gerektiğini” vurguladı.
Aynı gün Baykal’dan hemen sonra grupta
Başbakan’a laf yetiştirmeye çalışan konuşmasında Genel
Başkan Kılıçdaroğlu…
…Baykal’ın üzerinde önemle durduğu konulara -katılmak bir
yana- tek bir cümle ile değinmedi.
Genel başkan için Türk milleti kavramı yoktu anlaşılan…
***
Alman Almanyalıyım, Fransız Fransalıyım, İngiliz İngiltereliyim
demiyor.
RTE, Kılıçdaroğlu, İmralı’daki sayın cani anlaştılar.
Türküm demek yok! Ya ne diyeceğiz? Türkiyeliyim!
Tabii ucube söylemi bir soru izliyor.
Adı Türkiye olan devletin bayrağına ne diyeceğiz sorusu.
Yanıt: Türkiye bayrağı!
***
Ay yıldızlı bayrağımızın sol üst köşesine şöyle göze çarpar biçimde
yeşil zemin üstüne bir de İslami bir simge oturttuk mu.. tamamdır!