Çanakkale dışında da vuruyorlar bizi
ÇANAKKALE DIŞINDA
Emin Emre BEYDİLİ
Yazdığım bir yazının, üyesi olduğum Atatürkçü Düşünce Derneği Maltepe Şubesi’nin aylık bülteni olan Günışığı’nda yayınlanacağını duyduğum zaman sevinmiştim. İlk kez bir yayın organında yazıyor olmanın verdiği heyecanla bültenin çıkmasını beklemiştim iki hafta.
Bültenin çıktığını duyunca hemen derneğe gittim. Normalde kendi yazımın hangi sayfada basıldığınla ilgilenmem gerekirken, daha ilk sayfalarda gördüğüm bir yazı üzerine yazıma bakmayı unuttum.
Atatürk’ün bir sözüydü bu:
-Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.
Böyle diyordu Büyük Ata! İçerdeki cephenin suskunluğu…
Bugün birçok yazı yazılacak Çanakkale Zaferi’yle ilgili. Yazarlar!
Birçok şarkı söylenecek Çanakkale’de düşenler üzerine. Söylerler!
Konuşmalar yapılacak, şehitlere “kelle” diyenler kahramanlarımızı anacaklar. Konuşurlar!
Bunların hepsi olur… Duyarsın, görürsün, konuşursun; kolay şeyler bunlar. Üç maymundan biri olmaktan kurtulursun belki ama insanla maymunun arasındaki en önemli farkın düşünmek olduğunu anlamazsan maymunluktan yine kurtulamazsın.
Düşünmezsen ‘içerdeki cephenin suskunluğu’ nelere mal olur diye, maymundan beter olursun.
Yazının başlığı “Çanakkale Dışında”.
Çanakkale’de yitirdiğimiz kahramanları anlatan türküde “Çanakkale içinde vurdular beni” deniyordu. Şimdi Çanakkale dışında da vuruyorlar bizi. O zaman düşman dışarıdan gelmişti, ‘geldiği gibi de gitmişti’. Bu kez düşman da içimizde, cephe de! O zaferden sonra dirilip bir vatan yarattık kendimize, bugün yenilirsek kaybedeceğimiz gene o vatandır.
Çanakkale cephesinde kanlarıyla toprağımızı kutsayan şehitlerimizi minnetle anıyorum.
“İçerdeki cephe”nin susmayan, vatan için sipere girmiş tüm kahramanlarını da saygıyla selamlıyorum.
İlk Kurşun
