DAL'lar ve KAVUK'lar!
DAL Diyarbakır’da Mektup Okudu,
KAVUKLAR Çankaya ve Hollanda’da Dinledi!
Hakan SÖNMEZ
30 bin şehit ailesine canlı yayında APO’nun ulusa sesleniş konuşmasını dinletirken hiç mi içiniz sızlamadı mı? Nerede kaldı sizlerin namus ve şerefinizi ortaya koyarak Türk Ulus’una ettiğiniz yeminler. Oysaki şeref ve namusun sözlük anlamını bilen akil bir adam APO’nun mektubunu Diyarbakır’da okunmasına asla izin vermezdi. Verdiler, hem de namussuzluğun adına Barış Süreci diyerek verdiler.
Dün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni PKK ile aynı masaya oturtan ve pazarlık yapılmasını namussuzluk değil de “barış süreci” diye bakanlar, bugün de Diyarbakır’ın APO posterleriyle donatılmasına, Kürdistan diye bağırılmasına, şerefsizin mektubunu can kulağı ile dinlemesine gayet normal bakacaktır. Çünkü namuslu olmasını beklediğimiz bu 360 vekil daha Şehidine “kelle” diyen bir Başbakana ve kendi şehidine ağlamayan ama terörist öldü diye gözyaşlarına boğulan Bülent Arınç’a hizmet ediyordu.
Diyarbakır emperyalist bir senaryodur ve bu senaryo da yumuşatılmış mektubu halka çiçek buketi içinde sunmuşlardır. Ne oldu da Türkiye’yi 1973’den bu bölmeye çalışan ve toprak isteyen, 30 bin evladımızın katili sözde barış sözcüklerine sarıldı.
Hangi cesaret ve yüzle kimden helallik istiyordu. Oslo’da 74 milyon adına PKK ile yapılan pazarlık gibi, bugün 74 milyon adına hakkımız sana helal olsun Sayın APO der mi AKP Hükümeti. Sayın Başbakan ısrarla Diyarbakır’da Türk Bayrağı neden yok sorusunu sormak yerine, yaşananların Cumhuriyet tarihinin en büyük ihanetlerinden biri olduğunu görmek ister mi? Acaba.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden maaş alan BDPKK’lı Milletvekilleri daha eline Türk Bayrağı almamışken cahil halkın eline Türk Bayrağını vermeye nasıl cesaret edecek ti Sayın Başbakan ve Sayın İçişleri Bakanı.
Çanakkale konuşması dâhil hiçbir yerde Tek Dil vurgusu yapamayan Sayın Başbakan ve AKP Hükümeti gelecekte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne karşı işlenmiş suçlara karışan PKK ve KCK’lıları özgürlüğüne kavuşturacak çalışmalara şimdiden başladı.
Düne kadar Bebek Katili dediğimiz adam bugün melek ilan edilen ve statü kazandırılan APOŞ olmuştu ve APOŞ un talimatıyla Anayasa’dan Türklüğün çıkarılması an meselesiydi.
Bu plan çerçevesin de APO Kandil ayağını, AKP ise Türkiye ayağını sadece ve sadece menfaatleri için teslim edecek ve sözde barış denilen bu sirk gösterisi 15 yıldır içerde cezasını çeken Bebek Katiline özgürlüğü, BDP ve PKK’ya lider müsveddelerinin salıverilmesini sağlayacaktı. Bu mümkündü. Eğer gerçekten AKP Hükümetine iktidarı altın tepside sunan APO ise, Başkanlık sistemi içinde APO’ nun yardımı gerekiyordu ve bu da terör ve teröriste itibar kazandırılarak yapılacaktı. Oysaki teröriste itibar kazandıranlar bu ülkede gerçek teröristleri görmek yerine, bu ülkeye Genel Kurmay Başkanı olarak hizmet etmiş yurtsever İlker Başbuğu terörist ilan ediyordu.
Sayın Başbakan her ne kadar “Hukuk bu dava da adil ve tarafsız karar verecektir” dese de. O bahsettiği hukuktan anca “Guguk Hukuk” olurdu.
Çünkü bu ülkede gerçekten hukuk olsaydı. Oslo Kahramanı Hakan Fidan için koruma kanunu çıkaran Sayın Başbakana sen ihanete ortak oluyorsun derdi. Demedi çünkü “GUGUK” tu bu hukuk. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk “Bir Türk’ü dünyaya eşdeğer tutarken” Sayın Başbakan Hakan Fidan’ı hukuka teslim etmeyerek, 74 milyonu yok saymıştı.
Her fırsatta bir önceki DSP Koalisyon Hükümeti’ni beğenmeyen, eleştiren Sayın Başbakan’a 2001 yılında 7 şehit veren bir ülke de olduğumuzu, 2002 – 2013 AKP döneminde ise 900’e yakın şehit verdiğimizi hatırlatalım. Tablo bu iken terörü bitirmek bir yana, APO’yu ölümden kurtaran, çöken PKK’yı dirilten, biten terörü azdıran, Sayın Başbakan ve AKP Hükümeti’dir.
2002 yılında AKP Genel Merkezi’nin balkonundan “terörü bitireceğiz artık analar ağlamayacak” diyen Sayın Başbakan’a “AKP’nin şehit sayısında rekor kıran bir hükümet” olduğunun hatırlatılması dileğimle.
Saygılarımla
İlk Kurşun
