‘Saygı duyulacak ağlayan Kral’
‘Ağlayan Kral’a açık mektup!
Mustafa MUTLU
Ne mutlu ki biz bu topraklarda tam 90 yıldır kimseye, “Majesteleri”,
“Haşmetmeap”, “Sultanım”, “Hükümdarım” demiyoruz. Biz tek bir saygı
ifadesi kullanırız:
“Sayın…”
O da “Size saygı duyuyorum” anlamında kullanılır;
“Benim şuyumsun buyumsun” anlamında değil!
Siz bilmezsiniz; biz o kadar saygılı (!) insanlardan oluşan bir toplum olduk
ki; artık 30 bin yurttaşımızın ölümüne neden olan katile bile
“Sayın” diyoruz;
Sayın Kral…
Tahmin edersiniz ki “eğilip bükülmeyi beceremeyen bir
gazeteci” olarak ben, bu hitaba da muhalifim! Yani üzerinize afiyet;
biraz “saygısız”ım…
Ülkeyi soyup soğana çevirenlere… Dul ve yetim hakkı yiyenlere… Özgürlük adına
esaret, adalet adına zulüm dayatanlara… Devletin mallarını babalar gibi
satanlara ne saygı duyarım, ne de “sayın” derim…
Sadece onurlu, dürüst, insan gibi insanlar benden “sayın”ı
almayı hak eder…
Dün hak ettiniz…
O yüzden, eğer bu yazıyı dünden önce yazmış olsaydım, size hitap ederken,
doğrudan “Ürdün Kralı” der geçerdim.
Ama dün öyle bir şey yaptınız ki “saygı duyulacak kişi”
olduğunuzu gösterdiniz.
Anıtkabir’e gittiniz ve Atatürk için gözyaşı döktünüz. Bize,
“kralların da ağlayabileceğini” yaşatarak gösterdiniz.
Sadece bunu değil; ‘Ata’mızın değerini, varlıklarını ona borçlu olan
ama ölümünden 60 yıl sonra diktatör, cani, katil, deccal, veled-i zina demeye
başlayan bazı alçaklardan çok daha iyi bildiğinizi kanıtladınız…
Biz 90 yıldır demokrasiyle yönetilen bir ülkeyiz Sayın Kral… Bizde devleti
yönetme görevi, sizdeki gibi babadan oğula geçmez. Bizde çoban da cumhurbaşkanı
olur, demirci ustasının oğlu da.
Çünkü asalet sizde kanla ölçülürken, bizde canla ölçülür!
Bu ülke için “can” veren herkes, milletin efendisidir.
O koltuklar her zaman hak eden kişiler tarafından doldurulmaz elbette;
aralarından devlet ve millet düşmanları bile çıkabilir… İşte onlar, Atatürk’ü
hiç sevmezler!
Zaten bu mektubu da bu yüzden yazdım, sizi uyarma gereği duydum:
Değil mi ki dün Atatürk için ağladınız; siz de bizim gibi boy
hedefisiniz artık Sayın Kral…
Çünkü onların gözünde siz de “bir diktatöre tapındınız, karşısında
sap gibi ayakta durdunuz, yetmedi bir de gözyaşı döktünüz…”
Bu yüzden kendinize dikkat edin!
Onlar ki yıllardır önünde el pençe divan durdukları
Kaddafi’yi sattılar, “kardeşim” dedikleri
Esad’ı “zalim” ilan ettiler; sizi bir çırpıda
“Ham” yaparlar…
Kısacası; dün Anıtkabir’de ağlayan gözlerinize sağlık Sayın Kral…
Kendinize dikkat edin!
Sahtecilik!
Kayıtlı 75 bin 658 CHP üyesinin, aynı zamanda AKP’ye üye olduğu ortaya çıktı.
Ve tamamının CHP üyelikleri düşürüldü.
Ne ilginçtir ki; hâlen AKP’de siyaset yapan tek kişinin bile CHP’de ya da
başka bir partide kaydına rastlanmadı. CHP yönetimi isyan ediyor; AKP’den ise
tek satırlık bir açıklama bile yok!
Peki; bu işin sırrı ne?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, soruyu şöyle
yanıtlıyor:
“AKP, üye sayısını artıran il başkanlarını ödüllendiriyor. Onlar da
ödül için vatandaşlık numaralarıyla kayıt yapıyor.”
İktidar partisi, bu sahteciliğe tenezzül edenleri ne zaman bulacak, çok merak
ediyorum.
GÜNÜN SORUSU
AKP’li siyasetçiler, türbanını çıkarmak istemeyen öğrencilerin ikna odalarına
alınmasını uzun zaman siyasete malzeme etti. Şimdi ise kendilerini protesto eden
öğrencileri polis zoruyla getirip ikna etmeye çalışıyorlar…
Sorum onlara:
Yaptığınız şeyin, eleştirdiğiniz uygulamayla farkı
nedir?
Uyan Türkiye… (7)
İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu yaklaşık dört
yıldır tutuklu… Ağır hasta ve tedavisini cezaevinde sürdürmesi mümkün değil.
Ancak tahliye talebi sürekli reddediliyor.
Ölümcül uyku apnesi hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen, Avukat
Serdar Öztürk de “Fatih Hilmioğlu tahliye edilene kadar hastaneye gitmeyeceğim”
diyerek tedaviyi reddediyor.
Ve devleti yönetenler, Silivri’de yaşanan bu büyük dramı görmezden gelmekte
ısrar ediyor.
Günlerdir devlet yetkililerine dert anlatmaya çalışıyoruz. Devletin protokol
listesine göre bugün sıra Yargıtay Başkanı Ali Kalkan’da…
Siz de bu uygulamayı haksızlık olarak görüyorsanız duygularınızı satırlara
dökün ve Yargıtay Başkanı’nı, cezaevinde ölümler konusunda yargı mekanizmasını
işletmeye davet edin:
Adres: Yargıtay, Atatürk Bulvarı, No: 100 Bakanlıklar /
Ankara
Tel: (0312) 416 10 00
E-posta: iletisim@yargitay.gov.tr