Halk köylüsüyle kentlisiyle isyanlarda…




 YALAN, TALAN, APO – TAYYİP KUCAKLAŞMASI 
.
BU İKTİDARI BİTİRECEK, AMA…


Ali ERALP
Siz hiç bu kadar yalan söyleyen, yalan dolanla yatıp kalkan, yalan ustası bir iktidar gördünüz mü?

Ben görmedim.



Ne dünya tarihinde, ne Türkiye tarihinde…

Mübarek sanki yalan dolan üreten bir makine…

Yanardöner…

Renk değiştiren bukalemun… Ama bukalemunlar da onların eline su dökemez…

Ustalarının yanında çırak kalırlar…

Adamlar bir gün önce kara dediklerine bir gün sonra ak diyorlar…

Bir gün önce iyi dediklerine bir gün sonra kötü diyorlar…

Bir gün önce güzel dediklerine bir gün sonra çirkin diyorlar…

Bu yalanları yazmaya kalksak, buna ne kitaplar ne sayfalar ne de zaman yeter…

Ya talana, yağmaya ne demeli…

Türkiye sanki Yağma Hasan’ın böreği, sata sata bitiremediler. Hayırlı babaların, hayırlı anaların hayırsız evlatları gibi kamu mallarının altından girip, üstünden çıktılar.

Ne orman bıraktılar, ne fabrika… Ne arsa bıraktılar, ne tarla… Ne ada bıraktılar, ne deniz… 

Adalarımızı Yunan işgal etti. Rumlar denizlerimizde petrol sondajları yapıyor.

Ne tarihi bina bıraktılar, ne tarihi eser…

Yaka yaka bitiremediler. Yıka yıka tüketemediler… 

Adam bir taraftan, bu ülkeyi kurtarıp, anasını babasını, atasını, namusunu, ırzını, şerefini düşmanın elinden alan yüce öndere, dünyanın takdir ettiği devlet adamı Atatürk’e ve onun silah arkadaşlarına, Cumhuriyete, Kurtuluş Savaşına sövüp sayıyor, bir taraftan onun alın teri, göz nuru yüzyıllık mirasını satıp, geçimini sağlıyor, iktidarını sürdürüyor.
Ordusunu dağıtıyor.

35 yıl, 40 yıl bu millete hizmet etmiş, canını ortaya koyup, çoluğundan, çocuğundan, ocağından uzakta, dağlarda terörist kovalamış komutanları zindanlara atıyor; eşkıyalarla, bebek katilleri ile “AKAN KAN DURSUN; ANALARIN, BABALARIN GÖZYAŞI DiNSİN” palavrasının arkasına sığınıp vatanı parçalıyor…

Başkanlık sevdası uğruna vatanı pazarlıyor.

Bebek katilinin adını İMRALI’YA dönüştürerek, üçkâğıtçılık yapıp, göz boyuyor.

Türk bayrağı ve Türk adı yasaklanırken, dağda paçavra bayrağın önünde, Bebek Katilinin resminin altında yapılan İHANET TOPLANTISININ görüntüleri yayınlanıyor, Kürt adı serbest bırakılıyor.

Bir zamanlar II. Mahmut da orduyu lağvetmiş, bu yüzden bir valisinin saldırısına karşı koyamamıştı. Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa meydanı boş bularak, Mısır’dan Kütahya önlerine kadar gelmiş, onu durduramayan padişah İngiltere ve Fransa’dan yardım istemişti. Bu ülkeler yardım elini uzatmayınca, Rus ordusu Osmanlıyı korumuştu. Bu ordu lağvetmenin sonucunda önemli miktarda toprak yitirilmişti.

Tarih yeniden yaşanıyor. Komutanların esir alındığı bir ortamda ve koşullarda Bebek Katili APO da Kavalalı Mehmet Al Paşa gibi şimdi aslan kesildi ve Türkiye Cumhuriyetine kafa tutuyor. Oysa yakalandığında yüzünün şekli değişmiş, korkudan tir tir titriyordu. Kendisini Türkiye’ye getiren komutanlara şirin gözükmek için, “Benim anam da Türk’tür, bundan sonra Türkiye Cumhuriyetinin emrindeyim…” demişti.

Bakın, AKP’nin 10 yıllık bu PKK TESLİMİYET POLİTİKASI sonucunda APO şimdi nasıl konuşuyor:

“Herkes iyi bilmeli ki, üst düzey savaş söz konusudur. Şimdiye kadar yaşananlar… Devede kulak kalır.”

“Başbakan’ın, çekilsinler onlara karışmayız demesiyle olmaz, tek taraflı çekilme olmayacak, parlamento kararıyla çekilme olacak, TBMM onaylayacak.” 

“İslamcıların rüyasını gerçekleştirdik, iktidarı AKP’ye altın tepside sunduk, AKP’yi 10 yıldır ayakta tutan benim, Tayyip bey’in başkanlığını destekleriz, ittifaka gidebiliriz…” Sonra da ilave ediyor: “Benimle oyun oynanmayacağını AKP’ye iyi anlatın!”

“Bu iş başarısız olursa, 50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Ne eskisi gibi yaşayacağız, ne eskisi gibi savaşacağız.”

AMA HER ŞEYİN BİR BEDELİ VARDIR.

Zamanı geldiğinde herkes yaptıklarının hesabını verecek, cezasını çekecektir.

Ancak gözü ve beyni BAŞKANLIĞA, sultanlığa, padişahlığa kilitlenenler bunu göremezler.

Halk köylüsüyle kentlisiyle ayakta şimdi… İsyanlarda…

Artık olup biteni fark ediyor. İhanetlerin farkında…

AKP, anketlerde tepetaklak düşüyor. 

Yalan dolan, talan Tayyip iktidarını bitirecek… APO – Tayyip kucaklaşması Tayyip iktidarını bitirecek…

Çünkü ihanetle, yalanla, dolanla devlet gemisi yürümez…
AMA…

Muhalefet adam gibi muhalefet yapıp, mücadeleyi TBMM grup toplantılarından kurtarıp meydanlara, sokaklara taşırsa… 

Çünkü halk artık eylem istiyor, direniş istiyor, hareket istiyor…

TEK TEK PARTİLERLE, GRUPLARLA DEĞİL MİLLİ BİRLİK TEŞKİLATI İLE MÜCADELE BAŞLATILIP YOLA DEVAM EDİLİRSE… KURTULUŞ SAVAŞINDA OLDUĞU GİBİ…

Sözün burasında, sitemde yazımın altına bir yorum ekleyen değerli arkadaşım, Yüksel Cavlak’ın yazısına verdiğim bir yanıtla makalemi sonlandıracağım.

Yüksel Bey şunları söylüyor:
“Sevgili dost, rüzgâr veya fırtına olmadıktan sonra bu gemi nasıl batacak. Delik varsa tıkıyorlar ve üstelik de muhalifler de deliğin kapanmasına yardımcı oluyorlar.”

Benim yanıtım:
“Evet, aynen dediğin gibi değerli arkadaşım. Ama rüzgâr halkın bölgesinden esmeye başladı. YAKINDA RÜZGÂR EKENLER FIRTINA BİÇECEKLER. Halk anketlerde APO – TAYYİP görüşmesini yüzde 80′lere varan oranlarda protesto ediyor. Direnen köylüler, işçiler “MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ” diye bağırıyorlar. Ve işçiler haklarını söke söke alıyorlar.
Şu görüşünde yerden göğe kadar haklısın: “Delik varsa tıkıyorlar ve üstelik de muhalifler de deliğin kapanmasına yardımcı oluyorlar.” Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. NE YAZIK Kİ HALK, MUHALEFETİN ÖNÜNDE GİDİYOR.” Ama hiç karamsarlığa düşmeyelim Sevgili Cavlak, bu halk hem muhalefete hem de iktidara gereken dersi verecektir…


Biz halkın arasındayız ve her karşılaştığımız, konuştuğumuz vatandaş şu soruyu yöneltiyor bize: “BU İKTİDARIN YERİNE KİMİ KOYACAĞIZ?” yani uyuyan dev uyanıyor sevgili dostum.

Ben geleceğe her geçen gün biraz daha umutla bakıyorum…
İlk Kurşun



 
➽ Paylaş: