Irak'ta neler oluyor? Merkezi Irak hükümeti ile Bölgesel Kürt Yönetimi
arasındaki krizin sebebi ne? Türkiye bu krizin neresinde? AKP rejimi kime
hamilik vaat ediyor?
AKP rejimi Irak'ta kime hamilik vaat ediyor?
Ortadoğu.... Dünya petrol rezervlerinin yüzde 26’sına sahip ve bunların yaklaşık
42 yıllık bir üretim ömrü var. Ortadoğu’da İran ile birlikte, en büyük petrol
ve doğalgaz rezervine sahip Irak’ın kaynaklarının önemli bir bölümü kuzeyde,
yani Kürt bölgesinde.
Ve bugünlerde Merkezi Irak hükümeti ile Bölgesel
Kürt Yönetimi “bölünmenin eşiğine” gelinen bir gerilim
yaşanıyor.
Yazarımız Mustafa Sönmez'e göre AKP rejimi bu krizin
parçası...
Şöyle diyor: “Kuzey Irak petrollerinin üretilmesi ve
taşınması, buradan doğacak hasıla ile K.Irak’ta ve onun üstünden Güneydoğu
Anadolu’da, Suriye Kürdistanı'nda kapitalizmi derinleştirmek isteyen Türkiye
büyük sermayesi, KBY ile ilişkileri iyice güçlendiriyor. Dahası AKP rejimi,
Irak’ta Şii-Sünni, Kürt-Arap gerilimine doğrudan müdahil olarak Sünni Kürt,
hatta Sünni Arap nüfusa hamilik vaat ediyor.”
Sönmez'e göre Barzani
yönetimine en büyük desteği Kuzey Irak pazarını parselleyen Türkiye sermayesi
veriyor.
AKP’nin 3 parçada Kürtlerle dansı... (1)
Mustafa Sönmez
Adına kısaca “süreç” denilen Kürt hareketi ile “barış”a gidişin, Türkiye’ye ait,
bir iç siyaset meselesi gibi ele alındığı ya da oraya sıkıştırıldığı gözleniyor.
Oysa gerçekte 3 parçanın, Türkiye’nin, Irak’ın, Suriye’nin Kürtlerini (belki
daha sonra İran’ın) kapsama alanına alan bir süreç yaşanıyor. Türkiye iç
siyaseti ile ilgili olduğu kadar, bölgesel, giderek küresel bir süreci yaşamaya
başladık. Dolayısıyla, neler olup bittiğini anlamak için büyük fotoğrafı hiç
gözden kaçırmamak gerekli. Özellikle Ortadoğu’yu, onun içinde yer alan Irak,
İran ve Suriye’yi, dahası, ABD ve İsrail’i yakından izlemek
gerekiyor.
2008 KRİZİ VE DÜNYA
Olan biteni
anlamak için 2008 küresel kriz depremini hatırlamadan olmaz. Kriz, imparator
ABD’yi fena vurdu, AB ile birlikte, kan kaybı sürüyor; buna karşılık Çin, Rusya
yükselen güçler, İran yükselen bölgesel güç…Hindistan, Brezilya diğer
yükselenler ve dünyada yeni bir hegemonya mücadelesi var. Üçüncü dünya savaşı
göze alınamazken hegemonya mücadelesi, kâh ticaret, kâh sıcak bölgesel (iç)
savaşlar biçiminde sürdürülüyor. Başta petrol, doğalgaz olmak üzere, stratejik
mineraller, su kaynakları ve tarım arazilerinin kontrolünü ele geçirmek isteyen
global tekeller ile onların arkalarındaki iktidarları, rakipleriyle kaynak
paylaşım kavgasını tırmandırıyorlar. Paylaşım kavgası Ortadoğu, Batı ve Orta
Asya Türk Cumuriyetleri petrol ve doğalgaz kaynaklarını, Afrika, Kutup bölgeleri
ve Orta ve Güney Amerika dahil tüm dünya coğrafyasını kapsıyor. Krizle inişe
geçen ABD, yükselenlerin, özellikle de Çin’in, hammadde kaynaklarına erişimini
engellemeye odaklı bir strateji izliyor.
IMF verilerine göre, 2012’deki
kısmi soluklanmaya karşın ABD bu yıl tekrar durgunluğa giriyor. Avrupa’da da
durum parlak değil. Yükselen dev Çin, 2012’de vites küçültse de önceki iki yıl
yüzde 9-10’luk tempo ile büyüdü. Hammadde kaynaklarına erişim için
silahlanmasını sürdürüyor; yanına da Rusya’yı
alarak...
ORTADOĞU’DA HÂKİMİYET
Karasuları ile
kıta sahanlıkları dâhil olmak üzere Ortadoğu, paylaşım kavgasının neredeyse
merkezi. Arap Baharı adı altında Mısır, Tunus , Libya’dan sonra, şimdi Suriye ve
giderek Irak’ta etnik ve mezhep farklılıkları kışkırtılıyor, sahte bir demokrasi
söylemi kullanılıyor, kiralık katillerden, serüvencilerden oluşan örgütlerle,
yeri ve zamanı geldiğinde de yüksek tahrip gücüne sahip silahlı kuvvetlerle boy
gösteriliyor...
Ortadoğu’da üretim alanları kadar, petrolün ve doğalgazın
deniz ve karayolu ile ulaşım yollarını denetlemek de önemli. Uluslararası Enerji
Ajansı verilerine göre, Ortadoğu, dünya petrol rezervlerinin yüzde 26’sına sahip
ve bunların yaklaşık 42 yıllık bir üretim ömrü var. Bölge ülkelerinden İran ve
Irak ise sahip oldukları rezerv ve mevcut üretim şartlarında, 96 ve 140 yıl gibi
oldukça uzun bir üretim ömrüne sahipler. Ortadoğu, doğalgazda ise dünya
rezervlerinin yüzde 54’üne sahip ve ortalama üretim ömrü 115 yılı
buluyor.
PETROL VE KÜRTLER
Ortadoğu’da İran ile
birlikte, en büyük petrol ve doğalgaz rezervine sahip Irak’ın kaynaklarının
önemli bir bölümü kuzeyde, yani Kürt bölgesinde. Ancak bu kaynaklar işletilse
bile uluslararası pazarlara ulaştırılması bir sorun. Merkezi Irak Hükümeti
(Bağdat) ve Kürt Bölgesel Yönetimi (KBY, Erbil) arasında kaynakların kullanımı
konusunda anlaşmazlık var ve tırmanıyor. Bağdat, Erbil’e 2005 Anayasası’nı
hatırlatıyor ve Bağdat’ın inisiyatifi dışında petrol faaliyetinde bulunmamasını
istiyor. Irak Kürtleri ise tarihin önlerine çıkardığı fırsatı kullanıp petrole
dayanarak bağımsızlaşma peşindeler. Bu konuda Barzani yönetimine en büyük
desteği, Kuzey Irak pazarını parselleyen Türkiye sermayesi veriyor.
Kaynak: Heartland Geopolitical Maps
Kuzey Irak
petrollerinin üretilmesi ve taşınması, buradan doğacak hasıla ile K.Irak’ta ve
onun üstünden Güneydoğu Anadolu’da, Suriye Kürdistanı’nda kapitalizmi
derinleştirmek isteyen Türkiye büyük sermayesi, KBY ile ilişkileri iyice
güçlendiriyor. Dahası AKP rejimi, Irak’ta Şii-Sünni, Kürt-Arap gerilimine
doğrudan müdahil olarak Sünni Kürt, hatta Sünni Arap nüfusa hamilik vaat
ediyor.
Irak Kürdistanı Bağdat’tan bağımsızlaşma planları yaparken
Suriye’de Esat’a karşı iç savaş, Suriye Kürtlerine geniş bir alan açtı ve
buradaki PKK etkisinde gelişen PYD, yine PKK’nin omuz vermesiyle yeni bir aktör
olarak sahne aldı. Suriye Kürtlerinin yaşadığı topraklar, belki pek enerji
rezervi içermiyor ama Irak petrol ve doğalgazının Akdeniz’e ulaştırılmasında
kullanılacak topraklar… Esat, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) isimli muhalefete
katılmalarını da önlemek amacıyla, Suriye Kürt inisiyatifinin kendisine
Suriye’de alan açıp özyönetim kurma girişimlerine göz yumdu. Sonuçta, 2012
yazında PKK, PYD ile birlikte bölgedeki Kürt toplulukları içinde ağırlıklı aktör
durumuna geldi. ABD ve Türkiye için, Şam-Bağdat-Tahran eksenine daha yakın
duran PKK’yı, bu eksenden çekip almanın tek yolu vardı; onunla
anlaşmak…Çatışmadan müzakereye böyle geçildi.