Böyle yetki faşist Hitler’de bile yoktu..
Tüy dikmek!
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan nihayet itiraf etti; seçilmiş padişah olmak istiyor.
AKP’nin hazırladığı yeni anayasa teklifi öyle bir başkanlık sistemi öneriyor ki
1908 sonrasındaki Padişah Abdülhamit’te bile böyle yetkiler yok.
Eğer Erdoğan’ın istediği olur ve öngörülen yetkilerle başkan seçilirse,
Bakanlar Kurulu’nu atayacak, kurulan hükümetin Meclis’e karşı sorumluluğu
olmayacak. Yüksek mahkemelerin üyelerini, üniversite rektörlerini, kamu
kurumlarının genel müdürlerini, valileri, kuvvet komutanlarını neredeyse tek
başına seçecek. Görevdeyken yaptığı hiçbir iş ve eylemden dolayı
yargılanamayacak.
Böyle yetki faşist lider Hitler’de bile yoktu. İşte AKP ve Erdoğan böyle bir
başkanlık sistemi öngören anayasayı kabul ettirebilmek için BDP ve PKK’yı yanına
almak, Kürt muhalefetini etkisizleştirmek istiyor.
Ancak, AKP iktidarının hiçbir uzlaşma aramadan, hiçbir eleştiriyi dikkate almadan topluma dayattığı “Yeni Anayasa” ve ardından gelişen İmralı süreci, Türkiye’de Kürt sorunundan sonra bir de “Türk sorunu” yaratmaya aday görünüyor. Çünkü bu günlerde “Türk” olmak artık neredeyse ayıp sayılıyor.
Bir “müzakere” sürecinden söz ediliyor, ama masanın sadece bir tarafındakiler
konuşuyor. AKP ve BDP sanki masanın aynı tarafında duruyor.
Durum öyle bir hal alıyor ki artık insanlar kendilerini işçi, esnaf, aydın,
kamu çalışanı olmadan önce Türk, Kürt, Çerkez, Boşnak ya da Alevi, Sünni, Şii
diye tanımlanmaya başlanıyor. Yurttaşlık bağları çözülüyor, toplum unsurlarına
doğru daralarak ufalanıyor.
Erdoğan, ülkenin tepesine tüy dikmeye hazırlanıyor.
Yurt