'Burnunuzdan fitil fil getireceğiz..'
BÜTÜN BU YAPTIKLARINIZI, YIKTIKLARINIZI
BURNUNUZDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİZ…
Ali ERALP
Ne bitmez bir kin bu…
Ne bitmez bir öfkeymiş…
Nasıl bir düşmanlıktır bu…
Adam, sabah akşam, 24 saat, kurucusuna, kurtarıcısına sövüyor.
Adam, sabah akşam, 24 saat, tüm dünyanın saydığı, sevdiği, önder bildiği,
düşmanlarının bile büyüklüğünü kabullendiği o yüce öndere, Gazi Mustafa Kemal
Atatürk’e sövüyor.
Onun kurduğu mecliste oturup, maaşını alıyor, ekmeğini yiyor, onun kurtardığı
topraklarda namazını kılıyor, orucunu tutuyor, bir yandan da düşmanlarla bir
olup onun Cumhuriyetini yıkmaya çalışıyor.
Yedi düvelin yapamadığını gerçekleştirmek için mücadele veriyor.
Ulusal günleri, ulusal bayramları sevmiyor.
Ulusal Kurtuluş Savaşını sevmiyor. Orduyu sevmiyor. Ordunun Genelkurmay
Başkanını sevmiyor. Bebek katili, onun yanında, memleketine 40 yıl hizmet vermiş
bir Genelkurmay Başkanından bin kat daha itibarlı.
Ulusal günleri kutlamaya gitmiyor. Gitmek bir yana yasaklıyor.
23 Nisan kutlamalarında Atatürk’ün resmini baş aşağı asıyor.
Ne bitmez bir kin bu…
Ne bitmez bir öfkeymiş…
Nasıl bir düşmanlıktır bu…
Adam, sabah akşam, 24 saat Türk’e, Türklüğe sövüyor.
Bebek katilleri ile bir olup, Türk’ü, Türklüğü tarihten silmek için elinden
geleni ardına koymuyor.
“Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Türk övün, çalış, güven”
sözlerini heykellerin üzerinden kazıyor. Nasıl bir düşücedir, nasıl bir
uygulamadır bu?
Adsız millet olur mu? Milliyetsiz devlet olur mu? “Sen, hangi
millettensin?” diye soranlara ne cevap vereceksin?
Sen kimsin, necisin? Senin soyun, sopun, geçmişin, tarihin yok mu?
Senin adın yok mu?
SEN NEREDE YAŞIYORSUN BE ADAM?
Nasıl bir ihanettir bu…
Nasıl bir hainliktir bu…
Tüm okulları Kuran kursuna çevirdin.
Tüm okulları imam hatiplere dönüştürdün.
Tevhid-i Tedrisat yasasını, yani “Öğretim Birliği”ni,
laikliği buldozer gibi çiğneyip, geçtin.
Milliyetçiliği ayaklarının altına aldın.
Şimdi de Amerikan emperyalizminin sadık köpeği, aralarında çocuk ve
bebeklerin çoğunlukta olduğu 40 bin kişinin katili bir örgütü, yani PKK’yı tüm
dünyada aklamaya çalışıyorsun.
Bu çabalarının sonucunda Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinde (AKPM)
TERÖRİST, AKTİVİST oldu.
Tüm günahlarından arındırıldı.
Sen onları günahlarından arındırırken, kendi günahlarının çoğaldığının
farkında mısın?
Hesap verme günlerinin kapına kadar gelip, dayandığının farkında mısın?
Belediye başkanlarının yanında milletvekillerin de isyan ediyor…
Buradan tüm ihanet erbabına, yandaşlara, hainlere, yalakalara bir kez daha
sesleniyoruz:
Cumhuriyete, Atatürk’e, 1923 Devrimine yönelik bir
“karşıdevrim” harekâtı başlattınız. Suçsuz insanları yıllardan
beri zindanlarda tutuyorsunuz. Orduyu parçaladınız. Vatanın Güneydoğusunu bir
avuç teröriste altın tepsi içinde sundunuz.
CUMHURİYETİ YIKMAK SUÇTUR. “DARBEYE TEŞEBBÜS” DEĞİL, DARBENİN TA
KENDİSİDİR.
Her gecenin bir sabahı olduğu gibi, her karşı devrimin de bir devrimi vardır.
O gün geldiğinde cezalandırılacaksınız.
Sakın o gün asla gelmeyecek diye hayaller kurmayın. Damat Ferit’leri düşünün.
Derviş Mehmet’leri düşünün. İngiliz yönetiminde idam cezaları yağdıran Kürt
Nemrut Mustafa Paşa’ları düşünün, Evren’leri düşünün…
Günü, saati geldiğinde ihanetlerinizin hesabını vereceksiniz.
Günü saati geldiğinde yaptıklarınızı, yıktıklarınızı fitil fitil burnunuzdan
getireceğiz.
Atatürk’ü, Türk’ü, Türklüğü tanımayanları biz de tanımıyoruz.
Cumhuriyeti, ulusal bayramları, 1923 Devrimini tanımayanları biz de
tanımıyoruz.
Şunu hiç aklınızdan çıkarmayın: Biz henüz son sözümüzü söylemedik. Son sözü
her zaman halk söyler.
Birinci Kurtuluş Savaşında olduğu gibi, İkinci Kurtuluş savaşımızın sonunda
da İstiklal mahkemeleri yeniden kurulacak ve tüm yaptıklarınızın, tüm
yıktıklarınızın, tüm ihanetlerinizin hesabı sorulacaktır.
Tüm yaptıklarınızı, yıktıklarınızı, tüm ihanetlerinizi fitil fitil
burnunuzdan getireceğiz. Doğduğunuza, doğacağınıza pişman olacak, Âkillerinizle,
delilerinizle kaçacak delik arayacaksınız.
İlk Kurşun