Cemaat'engiz oyunlar!
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Ergenekon davasının dünkü duruşması sırasında
cezaevi önünde yaşanan olaylara ilişkin ve CHP'li vekiller hakkında soruşturma
başlattı. Peki, soruşturmayı cemaate yakınlığıyla bilinen gazete nasıl bildi?
Dahası, soruşturma maddeleri bile önceden yazılmış...
Zaman, Silivri soruşturmasını önceden bildi!
.
CHP Milletvekilleri Muharrem İnce, Ali Özgündüz, Nur Serter ve Mahmut Tanal'ın
da aralarında bulunduğu bazı vekiller hakkında “Yargı görevini yapanı etkilemeye
teşebbüs", "Suç işlemeye tahrik" ve "Halkı kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşe
kışkırtmak" iddiasıyla soruşturmayı Zaman yazarı bildi!
Soruşturma bu sabah geldi. Ama Zaman gazetesi yazarı Bülent Korucu bugünkü köşesinde bakın neler yazdı.
ZAMAN YAZARI BİLDİ!
Bülent Korucu bugünkü “Silivri’de hukuk, ayaklar altında” başlıklı köşesine “İddia olunan Ergenekon terör örgütü davasında karar aşamasına gelindikçe gerilim yükseliyor. Sanıklar ve savunucularının mahkemeyi işlevsiz bırakma çabalarına CHP milletvekilleri ve bazı gazeteciler de destek veriyor” sözleriyle başlıyor.
Devamında “Ben çok fazla yorum yapmadan sadece bazı kanun maddelerini dikkatlerinize sunacağım” diyor ve o maddeleri sıralıyor
“Buyurun bakalım: Yargı görevi yapanı etkileme: MADDE 277. - (1) Bir davanın taraflarından birinin veya birkaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs: MADDE 288. - (1) Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
MADDE 292. - (1) Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Bu suçun, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) Bu suçun, silahlı olarak ya da birden çok tutuklu veya hükümlü tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir katına kadar artırılır. (4) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. (5) Bu maddede yazılı hükümler, ceza infaz kurumu dışında çalıştırılan hükümlüler ile hapis cezası adlî para cezasından çevrilmiş olanlar hakkında da uygulanır. Maddeleri düz mantıkla okuduğumuzda bile yapılmak istenenin apaçık suç oluşturduğu görülüyor.
Bilhassa 277. madde ‘millete ve devlete karşı işlenen suçlar’ başlığı altında yer alıyor. Millet adına egemenliği kullanan erklerden biri de yargı. Hükümeti ya da Meclis’i görevini yapamaz hale getirmek darbe oluyorsa bu neden olmasın? 283. maddede soruşturma aşamasındaki müdahaleler bile engelleniyor. Mahkeme aşaması daha önemli değil mi?”
KORUCU'DAN AÇIKLAMA
Düşündüren tesadüfün haberlere yansımasının ardından Bülent Korucu twitter hesabından “Azıcık hukuk bilen için şaşıracak birşey yok” ifadelerini kullandı.
Soruşturma bu sabah geldi. Ama Zaman gazetesi yazarı Bülent Korucu bugünkü köşesinde bakın neler yazdı.
ZAMAN YAZARI BİLDİ!
Bülent Korucu bugünkü “Silivri’de hukuk, ayaklar altında” başlıklı köşesine “İddia olunan Ergenekon terör örgütü davasında karar aşamasına gelindikçe gerilim yükseliyor. Sanıklar ve savunucularının mahkemeyi işlevsiz bırakma çabalarına CHP milletvekilleri ve bazı gazeteciler de destek veriyor” sözleriyle başlıyor.
Devamında “Ben çok fazla yorum yapmadan sadece bazı kanun maddelerini dikkatlerinize sunacağım” diyor ve o maddeleri sıralıyor
“Buyurun bakalım: Yargı görevi yapanı etkileme: MADDE 277. - (1) Bir davanın taraflarından birinin veya birkaçının veya sanıkların veya davaya katılanların, mağdurların leh veya aleyhinde, yargı görevi yapanlara emir veren veya baskı yapan veya nüfuz icra eden veya her ne suretle olursa olsun adı geçenleri hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kimseye iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilir. Teşebbüs iltimas derecesini geçmediği takdirde verilecek ceza altı aydan iki yıla kadardır.
Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs: MADDE 288. - (1) Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hâkim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında artırılır.
MADDE 292. - (1) Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (2) Bu suçun, cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (3) Bu suçun, silahlı olarak ya da birden çok tutuklu veya hükümlü tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza bir katına kadar artırılır. (4) Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin veya kasten öldürme suçunun gerçekleşmesi ya da eşyaya zarar verilmesi durumunda, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümlere göre cezaya hükmolunur. (5) Bu maddede yazılı hükümler, ceza infaz kurumu dışında çalıştırılan hükümlüler ile hapis cezası adlî para cezasından çevrilmiş olanlar hakkında da uygulanır. Maddeleri düz mantıkla okuduğumuzda bile yapılmak istenenin apaçık suç oluşturduğu görülüyor.
Bilhassa 277. madde ‘millete ve devlete karşı işlenen suçlar’ başlığı altında yer alıyor. Millet adına egemenliği kullanan erklerden biri de yargı. Hükümeti ya da Meclis’i görevini yapamaz hale getirmek darbe oluyorsa bu neden olmasın? 283. maddede soruşturma aşamasındaki müdahaleler bile engelleniyor. Mahkeme aşaması daha önemli değil mi?”
KORUCU'DAN AÇIKLAMA
Düşündüren tesadüfün haberlere yansımasının ardından Bülent Korucu twitter hesabından “Azıcık hukuk bilen için şaşıracak birşey yok” ifadelerini kullandı.