Maksat çözüm değil mi!
Yine Şakir aradı!
“Geçenlerde bir akil adam olamadın diye suratına tükürmüştüm ya! Hata
etmişim!”
“Niye Şakirciğim, akil herif olamadım diye suratıma tükürmenden çok
memnundum! İstersen bir daha tükür.. Sen bir defa da suratıma püskürtmüştün,
unuttun mu?”
“Yok öyle değil! Baksana Başbakanımız Fatih Terim’i de, akil kişi
seçecekmiş ama işi gücü var diye tayin etmemiş! Herhalde seni de meşgulsün diye
seçmedi! Bak Başbakanımız ne kadar ileri demokrat bir adam.. Sen hem aleyhinde
yazıyorsun hem de seni işinde gücünden etmemek için akil adam
yapmadı!”
Şakir, telefonu bu defa tükürmeden kapattı..
Ben bu yazıyı yazarken, akil ve akile kişiler turnesinin Karadeniz ile Ege
ayağından ses gelmemişti..
Turneden ses yoktu ama Kandil’den Duran Kalkan ses verdi:
“Çekilme falan yok! Tam tersine Güney Kürdistan’daki gerillalar,
Kuzey Kürdistan’a gitmek istiyor!”
Yani Kuzey Kürdistan dediği, şimdilik Türkiye Cumhuriyeti adı verilen
ülkenin, BOP haritasında kendilerine ayrılan bölge oluyor!
Zaten Duran Kalkan beyden önce de, Murat Karayılan beyefendi Kandil’den ses
vermişti:
“Neden bizden de bir heyet, İmralı’ya gitmesin ki?”
Murat bey haklı..
Maksat çözüm değil mi?
MİT’in bir helikopteri Kandil’e gidip, oradaki PKK komuta kademesini alarak
Kuzey Kürdistan’a getirebilir..
Kuzey Kürdistan’daki akil ve akilelerle fikir teatisinde bulunurlar..
Oradan hep beraber İmralı’ya uçarlar..
Bence Başbakanımız ve de BOP Eşbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da,
Beşiktaş’taki çalışma yazıhanesinden İmralı’ya gitsin!
En baş paşam Özel paşamı da alsınlar..
Hazır bir araya gelmişken, İmralı anlaşmasını imzalasınlar!
Sevr, İmralı’ya uzak kalıyor ama Mondros yakın sayılır..
Mondros Limanı’nın yer aldığı Limni Adası’na gezmeye giderlerse Başbakanımız,
Niyazi Mısrî Hazretlerini de ziyaret edip, durumu anlatabilir..
Sen sağ, ben selamet!
Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevitine!
Var mı itirazı olan!
Yok di mi!
Olamaz, çünkü Silivri’nin yoğurdu meşhurdur!
Bakın mesela Büyükanıt paşam, resmen muhtıra verdi!
Dolmabahçe’ye girdi çıktı, ikna oldu, paşam şimdi Fener’in tüm maçlarını
statta seyrediyor!
Muhtıra vermeyen İlker Başbuğ paşam, içeride!
Hem de, Başbakanımızın içeride olmasından duyduğu üzüntüye rağmen!
Bugün pazar..
Silivri’dekileri hiç güneşe çıkarmadılar!
Ve onlar bahar güneşinin bu kadar parlak olduğunu, ancak küçücük avludan
kafalarını kaldırarak görebiliyorlar!