Tayyip'den yeni inciler!
Tayyip'den inciler:
'Oligarşinin belini başkanlık sistemi kırar,
doğum kontrolü neslimizi kurutuyor'
TÜMSİAD Genel Kurulu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, "Bürokratik oligarşinin belini 'Başkanlık sistemi' kırar. Olay orada çok farklı şekilde gelişir. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir" dedi. Doğum kontrolüyle "milletin neslinin" kurutulmaya çalışıldığını savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Genel Kurulu'nda konuştu. Konuşmasında başkanlık sistemine değinenen Erdoğan, ''Bürokratik oligarşinin belini 'Başkanlık sistemi' kırar. Olay orada çok farklı şekilde gelişir. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir'' dedi.
Tayyip'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Doğum kontrolüyle neslimizi kurutmaya çalıştılar"
İnsan varsa tüketim, üretim, yatırım var. İnsan yoksa bunların hiçbiri yok Öyleyse hele hele bizler bu işteki hassasiyetimizin manevi bilinci içinde de olmamız lazım. Çoğalacağız, onunla da iftihar edeceğiz. Yıllarca bu ülkede doğum kontrol yaptırmak suretiyle bu milletin neslini kurutmak gayesi içinde olanlar oldu. Bu milletin ayağa kalkması için en az 3 kişi diyorum.
"Oligarşinin belini başkanlık sistemi kırar"
Ana ve yavru muhalefet çıkaracağı adaylar başkan seçilmeyeceği için başkanlık sistemini istemiyorlar. Çalış senin de olur. Bütün mesele milleti kucaklamak, ama bunlar millete efendilik taslıyorlar. Bürokratik oligarşinin belini Başkanlık sistemi çok daha rahat kırar. Olay orada çok farklı şekilde gelişir. Karar alma, çok daha seri noktaya gelebilir. Bizim derdimiz Türkiye'yi süratle çok daha iyi noktaya nasıl ulaştırabiliriz. Muhalefet başkanlık sistemini araştırmadan konuşuyor. Başkanlık sistemine karşısınız. Cumhurbaşkanını partili yapalım dedik. Fransa'daki sistem partili cumhurbaşkanlığı sistemidir. Cumhurbaşkanı partili olmasın dediler. Ülkenin geleceğine yönelik sorumluluk mevkide olmak çok önemlidir. Biz de sıcak yataklarımızda mışıl mışıl uyuyor olabilirdik. Ama o zaman 'bu millet için' ne yaptın sorusuna cevap veremezdik.
"Dün 40 bin konut yıktım"
Dün Gaziosmanpaşa’daydım. 40 bin konutun yeniden inşa edilmek üzere yıkımını yaptım ama herkes neşeliydi. Yıkım alkışlanır mı? Alkışlıyorlardı. Daha modern binalara söz verdiğimiz sürede yerleşeceklerini bildikleri için alkışlıyorlardı. 29 Mayıs’a yetişecek. 10-15 sene önce oralar öyle pek gezilecek yerler değildi ama inşallah 1 yıl içinde oralar insan kaynayacak. Hemen fiyatlar artmaya başladı. Ufuk budur, şehri yönetmek budur. Varsa sizde bu anlayış bu dönüşümü yaparsınız.
"Süreç büyük umutla devam ediyor"
Hangi reforma el attıysak 'ülke bölünüyor' dediler. Ne oldu? Ekonomisi ile güçlü bir Türkiye var. Hakkını söke söke alan bir Türkiye var. Kararlarına değer verilen, parmakla gösterilen bir Türkiye var. 'Türkiye bölünüyor' diye ağlayan siyasetçinin bu milletle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Siz korku içinde olabilirsiniz ama bu millet korkmuyor. Terör meselesini çözüp ülkenin ayağındaki prandayı atmak istiyoruz. Süreç büyük bir umutla devam ediyor. Akil insanlar heyeti ile görüştük. 62 kişi tek bir noktada buluştu, 'kan dursun' dedi.
"Yargı ne işe yarar?"
MHP Genel Başkanı'nı edebe davet ediyorum. Milliyetçiyim diyen MHP Genel Başkanı önce gitsin bu milletin edebinden nasiplensin, bu milletin adabını öğrensin. Susuyor olmamız sabrımızdandır. Bahçeli’nin vatan sevgisini rakamlarla ortaya koyacağım. Bahçeli’nin hükümet ortağı olduğu dönemde 2001’de batırılan bankaların Türkiye’ye maliyeti 111 katrilyon o günün rakamıyla. Bu parayı biz ödedik. Sevsin sizin vatanseverliğinizi. Batsın sizin vatanseverliğiniz. Slogan atmakta çok iyi. Söylediklerim aslında bir yerlere bir duyurudur. Yargı ne iş yapar merak ederim..
"Egemen efendi senin ne işin var?"
Ülke ülke dolaşıp anlaşmalar yapmayabilirdik. Egemen efendi senin ne işin var, otur, AB ülkelerini neden dolaşıyorsun. Zafer bey senin ne işin var, otur ya. Alacağız işadamlarımızı yanımıza onlarla beraber fellik fellik dünyayı dolaşacağız dedik. Zaman zaman bazı dostlar bizi sevdiği için zaman zaman söylüyor: Biraz da kendine zaman ayır diye. Biz de diyoruz ki bu can bu bedende oldukça bu yolda koşmaya, ölmeye hazırız.