Zulmün adresi Silivri
Ümraniye Davası’nda savcıların mütalaalarını
açıklamalarının ardından yapılan ilk duruşmada sanıklara destek olmak
amacıyla onbinlerce kişi, otobüs ve özel araçlarıyla Silivri Cezaevi’ne
akın etti...
Zulmün temeli Silivri
Ümraniye Davası’nda sanıklara destek olmak amacıyla Silivri’ye giden onbinlerce kişiye polistazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Ortalık savaş alanına döndü.Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın da aralarında bulunduğu 67’si tutuklu 275 sanıklı Ümraniye Davası’nın 282. duruşması dün yapıldı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen duruşma yine olaylı geçti.
Ümraniye Davası’nda savcıların mütalaalarını açıklamalarının ardından yapılan ilk duruşmada sanıklara destek olmak amacıyla onbinlerce kişi, otobüs ve özel araçlarıyla Silivri Cezaevi’ne akın etti.
Önce jandarma
Sabahın erken saatlerinden itibaren duruşma salonunun bulunduğu Silivri Cezaevi önüne gelen kalabalık, 3 sıra halinde oluşturulan demir bariyerleri yıktı. Önleri kapatılarak, çamur deryasından yürütülmek zorunda bırakılan halk, bariyerleri yıkınca, karşılarında jandarma ve polisi buldu. Kalabalığı önce tazyikli su, ardından biber gazı sıkıldı. Ortalık savaş alanına dönerken biber gazı, rüzgarın da etkisiyle duruşma salonunun içine kadar girdi. Aralarında avukatların ve sanık yakınlarının da bulunduğu çok sayıda kişi fenalaştı.
11 Nisan’a ertelendi
Dışarıdaki gerginlik duruşma salonuna da yansıdı. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyesi avukatlar, sanık avukatları için ayrılan bölüme oturma konusunda ısrar etti. Bazı avukatların, yetki belgesi ve vekaletname göstermedikleri için duruşma salonuna alınmaması üzerine avukatlarla jandarma görevlileri arasında tartışma yaşandı.
Önce jandarma
Sabahın erken saatlerinden itibaren duruşma salonunun bulunduğu Silivri Cezaevi önüne gelen kalabalık, 3 sıra halinde oluşturulan demir bariyerleri yıktı. Önleri kapatılarak, çamur deryasından yürütülmek zorunda bırakılan halk, bariyerleri yıkınca, karşılarında jandarma ve polisi buldu. Kalabalığı önce tazyikli su, ardından biber gazı sıkıldı. Ortalık savaş alanına dönerken biber gazı, rüzgarın da etkisiyle duruşma salonunun içine kadar girdi. Aralarında avukatların ve sanık yakınlarının da bulunduğu çok sayıda kişi fenalaştı.
11 Nisan’a ertelendi
Dışarıdaki gerginlik duruşma salonuna da yansıdı. İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve yönetim kurulu üyesi avukatlar, sanık avukatları için ayrılan bölüme oturma konusunda ısrar etti. Bazı avukatların, yetki belgesi ve vekaletname göstermedikleri için duruşma salonuna alınmaması üzerine avukatlarla jandarma görevlileri arasında tartışma yaşandı.
Çok sayıda boş yer olmasına rağmen basın mensuplarının masalı bölüme geçmelerine izin verilmezken, durum Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese’ye iletildi. Ancak Özese’nin, duruşmaya çok sayıda avukat katılmasının beklenmesi nedeniyle bu alana da sanık avukatlarının alınacağını belirtti. Salondaki karmaşa üzerine mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi. Aranın ardından Özese, duruşmayı 11 Nisan’a erteledi.
TARİHİ DURUŞMADAN NOTLAR...
• Duruşmalardan men edilen sanıkların yanı sıra Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler’in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. Kemal Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 15 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
TARİHİ DURUŞMADAN NOTLAR...
• Duruşmalardan men edilen sanıkların yanı sıra Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler’in de aralarında bulunduğu 17 tutuklu sanık duruşmaya katılmadı. Kemal Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 15 tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu.
• Robokop adı verilen polisler duruşma salonuna avukatlardan önce alındı. Duruşmalardan men edilen İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Prinçek, Veli Küçük, emekli astsubay Oktay Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu sanıklar duruşmaya getirilmedi.
• Güvenlik güçlerinin kullandığı biber gazı, duruşma salonu önünde bekleyen sanık yakınlarını da etkiledi. Davanın tutuksuz sanıklarından Abdullah Arapoğulları’nın 6 aylık bebeği de gazdan etkilendi. Önce mahkeme katibinin odasına götürülen minik bebek, annesi tarafından adliyeden çıkartıldı. Bebek annesi tarafından hastaneye götürüldü.
• 50 tutuklu sanığın salona alınmasıyla birlikte izleyiciler ve CHP Milletvekilleri alkış tuttu. Sanıklar da izleyicilere el sallayarak karşılık verdi.
“Sürekli kural değişiyor”
Davaya verilen arada sanık avukatları kameraların karşısına geçerek bir açıklama yaptı. Avukatlar adına konuşan Avukat Celal Ülgen, mahkemenin her geçen gün kural değiştirdiğini söyledi. Ülgen, mahkemeye her geldiklerinde farklı bir tablo ile karşılaştıklarını belirtti.
Avukat Vural Ergül de polisin attığı boş kapsulleri kayda geçirmek için dilekçe verdi. Ergül, dilekçesinde adil yargılama ve duruşmanın aleniyetinin ortadan kaldırıldığını söyledi.
“Adalet size de birgün lazım olur”
Basının ve milletvekillerinin oturduğu bölüme alınmamaları üzerine sayıları 41’i bulan CHP milletvekilleri kendilerine ayrılan bölümün açılmasını istedi ve alkışlı protesto yaptı. CHP Milletvekili Bülent Tezcan, Mahkeme Başkanı Özese’ye “adalet size de lazım olur” diye seslendi. Özese’nin vekilleri “Burası Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemesi” diye uyarması üzerine CHP’li vekillerin “Burası Tayyip’in mahkemesi” dedikleri öne sürüldü. Muharrem İnce, “40 tane milletvekili ayakta duruyor. Burayı boş bırakamazsın. Biz buraya gireriz” diye bağırırken milletvekilleri, salondaki demir bariyerlere yüklenince, salondaki jandarma görevlileri engel oldu.
Arınç’tan CHP’lilere eleştiri
.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç; Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında yaptığı basın toplantısında, Silivri’deki Ümraniye davasında mahkeme içinde ve dışındaki olaylara ilişkin, “Maalesef yargı bugün baskına uğramıştır. Bu baskın sebebiyle görevini yapamaz hale gelmiş ve mahkeme ertelenmek zorunda kalmıştır. Konuyu çok üzücü buluyorum ve buna yol açan özellikle milletvekillerini şiddetle kınıyorum” dedi.
Yeniçağ
