AKP'nin yarattığı ‘DİNGONUN AHIRI’
AKP’NİN ‘DİNGONUN AHIRI
SINIR TESİSLERİNE’ HOŞ GELDİNİZ…
Hakan SÖNMEZ
AKPKK Hükümeti Reyhanlı saldırısında Esad’ı hedef göstererek her zaman ki gibi
yine emperyalist güçlere çalıştığını ortaya koymuştur. Çünkü emperyalist güçler
ne diyorsa AKP onu yapmaya mecburdu. Kaldı ki
İçişleri Bakanı Muammer Güler patlamanın hemen ardından hangi istihbarata
dayanıp Suriye’yi hedef gösterdi zannediyorsunuz?
Elbette emperyalistlerin
emrine göre açıklama yapıyordu. Daha olayın faillerini doğru tespit edemeyen
Sayın Güler’e, sormak istiyorum yakalaması an meselesi dediğiniz katiller hangi
Esad’ın adamlarıydı. Kimi kandırmaya çalışıyordunuz. Oldu olacak 51 masum
insanımızın ölümünden sorumlu katilleri Esad’ın Hatay Nüfusuna kayıt ettirdiğini
söyleyin de olsun bitsin. Her zaman olduğu gibi AKP Hükümeti ve Sayın Başbakan
kendi günahlarını örtbas etmek için Esad ve Reyhanlı Emniyet Müdürü Sayın Murat
Berk günah keçisi göstererek bu olaydan sıyrılmayı yine çok iyi bilmiştir.
Eğer
Reyhanlı Emniyet Müdürü Sayın Murat Berk görev zafiyeti yüzünden görevinden
alınıyorsa, o zaman sınırlarımızı “dingonun ahırına” çeviren, 80 bin nüfuslu
Reyhanlı’yı, 50 bin Suriyeli ile dolduran AKP Hükümeti, Sayın Başbakan ve Sayın
İçişleri Bakanı da bu günaha neden ortak oluyordu?
Olmazlar/Olamazlar çünkü AKP’nin vizyonu, Sayın Başbakanın da misyonu
“durmak yok yalan söylemeye devam” olduğu için gerçekleri her
zaman ki gibi bugün de Şereflerini ortaya atarak bu işten sıyrılmayı
bileceklerdir. Aynen “PKK ile görüşen şerefsizdir” yalanının ortay çıkması gibi.
Peki, şeref kavramının ne anlam ifade ettiğini açıklasak çok mu olurduk…
Emperyalist güçlerle yatıp kalkan AKP Hükümetinin Reyhanlı saldırısı için
yanlış hedef göstermesi normaldir. Çünkü emirle hareket eden hükümetin yolgeçen
hanına dönüştürdüğü sınır kapılarımızdan giren herkesi bizlere “mağdur
ve melek” olarak göstermiş, Eli kanlı teröristleri sözde barış yanlısı
Suriyeliler diye tanıtmışlar üstüne üstlük bu Ülkede milyonlarca aç insan varken
Suriyelileri para/maaş ödeyerek ödüllendirmişlerdir. Şu an Suriye’den kaçarak
ülkemize canını kurtarmak için sığınanlarla, adına muhalif denilen sözde Özgür
Suriye için savaştığına inanan insan kılıklı cellatlar sayesinde bu ülkenin
sahibi, evladı olan Reyhanlı halkı sokağa çıkamaz olmuştur. Elini kolunu
sallayarak Reyhanlı Halkı’nın veya diğer sınırlarımıza yakın bölgelerimizde
dolaşan bu cani ruhlu insanlar, insanları acımadan öldüren, kalplerini yerinden
sökerek poz verip ve sonra da utanmadan “Allah-u Ekber” diyerek bu vahşete
“Allah”ı da ortak etmişlerdir. Oysaki birçok siyasi otorite emperyalistlerin
Suriye’yi karıştırarak iç savaş ortamı hazırladığını ve bu savaşa Türkiye’nin de
çekileceğini söylese de AKP Hükümeti her zaman olduğu gibi uyarılara kulağını
tıkamış 51 masum insanımızın öldürülmesine adeta göz göre göre ön ayak olmuştur.
Bu yazdıklarıma bakarak kimse Suriyelilere yapılan yardımlara karşı olduğumu
düşünmesin, benim kavgam Çadır Kentlerde bir yudum ekmeğe muhtaç olan
Suriyelilerle asla değil. Benim kavgam Suriye’yi emperyalist güçlerin isteği
doğrultusunda yıkmaya çalışan ABD ve İsrail’in maşalığını yapan ve PKK’ ya dağda
destek veren, askerimizi şehit eden, Suriye’den Türkiye’yi yıkmak için gelen
gerillalarladır.
Adına Özgürlükler Ülkesi denilen ABD ve İsrail’in asıl planı Ortadoğu’da yeni
bir harita ve coğrafya belirlemektir. Gayretleri bu coğrafyada ARAP BAHARI adı
altında etnisite yaratarak kan akıtmaktır. Bu coğrafyanın kan gölüne dönmesi
başta İsrail olmak üzere AB+D’nin hoşuna gidecektir. Çünkü onlar için
parçalanmış bir dünya demek beslendikleri masum insanların kanı ile daha güvenli
bir dünyanın kapılarını aralamak demektir. Daha da açığı Arapların lav edilmesi
İsrail’in Arap olmayan bir dünya da daha çok söz sahibi olmasını sağlayacaktı.
Fikri ve zikri bu olan İsrail ile hala işbirliği yapmak neyin nesiydi, Nasıl
olur da Türkiye Ortadoğu’nun kahramanı ilan edilirdi, Sayın Başbakan bu oyunları
bile bile nasıl ısrarlar İsrail ve ABD den taraf olurdu. Buda mı? İsrail, ABD ve
Bebek Katili APO dan altın tepsi de sunulacak seçim garantisi için bir ön
çalışmaydı.
Düne kadar huzurla yaşayan Suriye, bugün emperyalistlerin uğraşları sayesinde bölünmenin eşiğine gelmiştir. Eğer 23 milyonluk Suriye’de 1 milyon halk Beşar Esad’ı istemiyor diye Suriye yıkılıyorsa, 74 milyonluk Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ı istemeyen 40 milyon insanın geleceğine kim garanti verecekti.
Saygılarımla