Bu iktidarın 19 Mayıs alerjisi nedir?
19 Mayıs ve TC’nin Sonu Rüyası
Orhan BURSALI

19 Mayıs’a bu iktidarın alerjisi nedir? Tabii bunu bilen sevgili okuruma
sormuyorum… 29 Ekim’e olan alerjisi neyse… Atatürk’e olan, Atatürk zamanına olan
alerjisi… Türkiye Cumhuriyeti’ne olan, ulusal devlete olan alerjilerle
bütünleştirdiğiniz zaman, büyük fotoğrafı elde edersiniz…
Hâlâ anlamayanlar varsa: AKP’nin silahşorları, kalemşorları, yazıp çiziyor ve
söylüyorlar: Türkiye Cumhuriyeti yanlıştır. Bir parantezdir aslında yaşanmaması
gereken. Biz Osmanlı’nın devamı Yeni Osmanlı’yız. TC dönemini tarihten kesip
çıkartıyoruz, bugünü Osmanlı’nın son dönemine yapıştırıyoruz… İslamı
birleştirici kabul ediyoruz, milliyet yok çokuluslu kültürler var…
Emine Erdoğan, Başbakan’ın eşi, 10 Mayıs 2013’te İş ve Meslek Sahibi Kadınlar
Türkiye Federasyonu toplantısındaki konuşmasını anımsatayım. Orada kendisine
“Liderlik Ödülü” verilen Bayan Erdoğan diyor ki: Medine, Bağdat, Mekke,
Kudüs gibi yerlerden, yani “köklerinden koparak özünden uzaklaşarak, kendine
yabancılaşarak bir değişim gerçekleştirmek, tahribatla eşanlamlıdır… Türkiye’nin
de içinde bulunduğu coğrafya, son 100 yıl içinde bunu denedi ve başarısız oldu…
Biz, değişmek zorundayız ve değişeceğiz. Ancak… başkalarına benzeyerek değil,
kendimiz olarak ve kendimize benzeyerek yapmak zorundayız”.
Bayan Erdoğan’a “teorisyen” diyecek halimiz yok. Eşinin,
Davutoğlu’nun ve AKP silahşorlarının geçmişe siyasi ve ideolojik bakışını ve
geleceği nasıl kuracaklarını naklediyor.
***
100 Yıllık Başarısızlık, Cumhuriyet dönemini anlatıyor bize. Başarısızlığın
ölçütü nedir onlara göre?
a) Kendileri gibi köktendinci inanışları olan ve İslamı her şeyde esas alan
bir kadronun, AKP’nin iktidara gelmesidir. Laiklerin, laik devletin, laik
düşüncenin, yönetimin iktidardan tasfiyesidir… 100 yılın tersinmesi, Osmanlı’nın
bile bir kenarda bıraktığı bir coğrafyaya, İslami topraklara geri dönüştür..
Yani: “Bunu yapıyorsak, TC sona ermiş demektir”.
b) TC Ulusal devletinin ortadan kaldırılması, 100 yıllık Cumhuriyet döneminin
tasfiyesidir. Bunu hem “çözüm” diye ileri sürdükleri “İslami birliğe
dayanan” Türk-Kürt federasyonunu TC’nin yerine geçirerek kanıtlıyoruz,
diyorlar!
c) Buna inanan çok insan var. Mesela Şükrü Hanioğlu isimli tarihçi ve İslami
solculuğa yakın aşıkdaşları… “Türk-Kürt bölünmüyor, birleşiyor”
başlıklı yazısında (Sabah, 5 Mayıs), TC’nin “ulusal devlet”
projesi bir sanal gerçeklikti… bu “sanal birlik”in
sonuna gelindi, diyor ve Türklük mürklük sorunu öne sürenleri de birliği
baltalamakla suçluyor…
Hanioğlu, bu “sanal birlik” yazısını mesela 20 yıl, 30 yıl
önce yazmamıştı.. Ne zaman yazıyor bunu? İktidar “barışı süreci” başlattıktan
sonra. İktidarın ideolojisine destek olarak “tarihçi
gerekçeler” ileri sürmek, vakayi adiyedendir. Sıradanlaşmaktır.
Hanioğlu’nun zaten Cumhuriyet’e, ulusal devlete ve kuruluşuna uzak durduğu
bilinir, bu nedenle, yazısı yadırgatıcı değildir…
***
Bir nokta daha: kitabımda vurguladığım gibi, bütün bugünkü yaşadığımız ve
Türkiye Cumhuriyeti’nin tepeden tırnağa tartışma konusu yapılması ve büyük
başarısızlık olarak niteleyerek yıkılmasına alkış tutulması, 60 yıllık sağcı-
İslami- Türkçü, mandacı iktidarların başarısızlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin
Kuruluşu’nun, dayandığı ilkelerin değil.
İslami Türkçü sağcılar, şeriatçılar dinciler, AKP dahil, 60 yıldır ulusal
devleti ve ülkemizi yiye yiye bitirerek, batırarak, satıp savurarak bugünkü
noktaya getirdiler ve şimdi de, tarihin en büyük soytarılığını oynuyorlar.
19 Mayıs’ı ve bütün varoluşumuzu yani 100 yılı tarihten kesip atıyorlar… 100
Yıllık Hesaplaşma’nın sonunu ilan ediyorlar..
Sadece derim ki, aç tavuk kendini darı ambarında sanır.. Osmanlı’nın neden ve
nasıl çöktüğünü anlayabilecek kıymık kadar düşüncesi olmayanlar yarını
kuracaklar öyle mi? Sadece batarlar, tıpkı Osmanlılar gibi…
Bugünü, 19 Mayıs’ı kutlayalım. Yaşasın 19 Mayıs, Yaşasın Atatürk ve
devrimleri, yaşasın yarının laik demokratik sosyal hukuk devleti ve
özgürlükler!
NOT: Artıbirtv’de bugün saat 12’de Haluk Şahin’in konuğu
oldum. Çok temel konuları tartıştık.. İzleyin derim. Tekrarı Salı 23.30.
İlk Kurşun