Esir olMayıs... Bugün 19 Mayıs
YılMayıs SusMayıs KorkMayıs Esir olMayıs...
Bugün 19 Mayıs
.
Bundan tam 94 yıl önce de Anadolu topraklarındaki manzara aşağı yukarı bugünkü
kadar kara bulutlarla kaplıydı.
Mustafa Kemal Paşa, 94 yıl önce Suriye Cephesi'nden geldikten sonra ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı çareler aramaya başladı. Milli bir hükümet peşindeydi. Bunun alt yapısını da hazırladı. Resmi görevle 16 Mayıs akşamı İstanbul'dan yola çıktı.
Samsun'a çıkarken hissettiklerini 6 Mayıs 1924 günü Yunus Nadi ile yaptığı söyleşide şöyle anlatır:
Mustafa Kemal Paşa, 94 yıl önce Suriye Cephesi'nden geldikten sonra ülkenin içinde bulunduğu duruma karşı çareler aramaya başladı. Milli bir hükümet peşindeydi. Bunun alt yapısını da hazırladı. Resmi görevle 16 Mayıs akşamı İstanbul'dan yola çıktı.
Samsun'a çıkarken hissettiklerini 6 Mayıs 1924 günü Yunus Nadi ile yaptığı söyleşide şöyle anlatır:
"Benim İstanbul'dan Samsun'a götüren vapur Boğaziçi'ni terk ederken
Karadeniz'e girerken İstanbul ufuklarına baktım ve orada her türlü müdafaadan
men edilmiş, kalp ve vicdanları kan ağlayan, dimağları yana İstanbul halkı için
ağladım, gözlerim yaşardı. Fakat bu sevgili kardeşlerin mutlaka kurtulacağına o
kadar emindim ki, bu emniyet benim için avunma sebebi oldu."
19 Mayıs öyle bir aydınlanma yolu açtı ki,
19 Mayıs öyle bir aydınlanma yolu açtı ki,
bu yolda ulusun genç erkekleri ve genç kızları
yeteneklerini geliştirme, eğitim göme, Latin harfleriyle okuyup yazma, spor
yapma, kadın-erkek eşit birey olma ve en önemlisi bağımsız bir ulusun üyeleri
olma olanağına kavuştular.
19 Mayıs kutlamaları bugünkünün aksine tam bir şenlik ve bayram havasında geçti. Daha düne kadar kara çarşaf içinde dört duvar arasında, ortaçağ eğitimlerine mahkum olmuş genç kızlar, gün yüzü gördü. Kimi hakim-savcı, kimi sanatçı, kimi doktor, kimi öğretmen, kimi mühendis oldu.
19 Mayıslar, gençliğin bağımsızlık ve spor bayramı olarak, aydınlanmanın ve bağımsızlık ruhunun simgesi olarak tarihe geçti. Ta ki, '80'lerden sonra gençliğin her 19 mayıs'ta Ankara'dan Samsun'a taşıdığı bağımsızlık meşalesinin adı "sevgi meşalesi"ne dönüştürülene kadar…
Sonrası ise malum! Sevgi meşalesinin de ateşi giderek söndürülürken, 2013'e geldiğimizde artık bayrama bayram demek bile haram edilir hale geldi.
Türkiye'de son 13 yıldır hüküm süren iktidardan bayram kutlamaları da payını aldı. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler, devletin kurucularına ve kuruluş günlerine savaş açmış durumda. Polisler tören kutlayanların peşine düşmüş kovalamaca oynuyor, Atatürk heykellerine konan çelenkler kaldırılıyor, bayrak taşıyanlar tartaklanıyor, 19 Mayıs'ı kutlamak isteyen gençlere yasak getiriliyor. Peki ya Türk gençliği ne yanıt veriyor?
19 Mayıs kutlamaları bugünkünün aksine tam bir şenlik ve bayram havasında geçti. Daha düne kadar kara çarşaf içinde dört duvar arasında, ortaçağ eğitimlerine mahkum olmuş genç kızlar, gün yüzü gördü. Kimi hakim-savcı, kimi sanatçı, kimi doktor, kimi öğretmen, kimi mühendis oldu.
19 Mayıslar, gençliğin bağımsızlık ve spor bayramı olarak, aydınlanmanın ve bağımsızlık ruhunun simgesi olarak tarihe geçti. Ta ki, '80'lerden sonra gençliğin her 19 mayıs'ta Ankara'dan Samsun'a taşıdığı bağımsızlık meşalesinin adı "sevgi meşalesi"ne dönüştürülene kadar…
Sonrası ise malum! Sevgi meşalesinin de ateşi giderek söndürülürken, 2013'e geldiğimizde artık bayrama bayram demek bile haram edilir hale geldi.
Türkiye'de son 13 yıldır hüküm süren iktidardan bayram kutlamaları da payını aldı. Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler, devletin kurucularına ve kuruluş günlerine savaş açmış durumda. Polisler tören kutlayanların peşine düşmüş kovalamaca oynuyor, Atatürk heykellerine konan çelenkler kaldırılıyor, bayrak taşıyanlar tartaklanıyor, 19 Mayıs'ı kutlamak isteyen gençlere yasak getiriliyor. Peki ya Türk gençliği ne yanıt veriyor?