“Tayyip, kan-gözyaşı-sefalet”
Erdoğan Ve Çetesi
05
Kasım 2003 günü, yani AKP’nin kazandığı ilk seçimden bir gün sonra Le Monde
gazetesinde “Erdoğan Ortadoğu’ya getirilecek demokratikleşme
PROJESİDİR. Generaller Erdoğan’a sahip çıkmalıdır”
diye bir yazı çıkar.(Ümit Özdağ )
Yalçın Akdoğan Erdoğan için;
“200 Senedir ilk defa iç ve dış dinamikler Erdoğan üzerinde
birleşti” diye açıklama yapıyor.
Durum aslında başından beri bellidir. Erdoğan sadece Türkiye için
değil, BOP içerisinde yer alan bütün mazlum ülkeler için
tehlikedir.
Egemen güçlerin Müslüman dünyanın zenginliklerini talan etmesi için
“kasa hırsızı” gibi ülkelerin kilitlerini kırmış, kalanların da
kilidini kırmak için çalışmaktadır.
Erdoğan sayesinde Türkiye dahil diğer Müslüman ülkelerden eksik olmuyor.
Irak’a girmeleri için Erdoğan Amerikalıları teşvik etti. Ramazan
ayında Irak’a girmelerinde bizim için bir sakınca yok dediler.
Libya ramazan ayında yerle bir edildi. Erdoğan ve çetesi haçlı
güruhtan önce yola çıktı. Libya’yı kana bulayan, Kaddafi’yi linç
ettikten sonra sopayla tecavüz eden kiralık katillere Devitoğlu bavulla para
dağıttı.
O kiralık katillerin paralı asker olanları şimdi Özgür Suriye katillerinin içinde vahşetini sürdürüyor. Katlediyor, soyuyor, tecavüz ediyor, parçaladığı Suriyeli askerin kalbini çıkarıp yiyor, Alevi diye insanları testere ile kıtır kıtır kesiyor. Bir de bu korku filminden fırlamış sahneleri çekip dünyaya ilan ediyor.
Erdoğan ve çetesinin beslediği, para ve silah yardımı yaptığı, eğitim
verdirdiği, Suriye sınırımızı teslim ettiği katil sürüsü işte bu
sapıklardır.O kiralık katillerin paralı asker olanları şimdi Özgür Suriye katillerinin içinde vahşetini sürdürüyor. Katlediyor, soyuyor, tecavüz ediyor, parçaladığı Suriyeli askerin kalbini çıkarıp yiyor, Alevi diye insanları testere ile kıtır kıtır kesiyor. Bir de bu korku filminden fırlamış sahneleri çekip dünyaya ilan ediyor.
Müslümanlara, dine bu kadar kötülük eden bir başka isim tanıyor musunuz?
Allahü Ekber diye kafa kesiyorlar, bombalıyorlar, parçalıyorlar. Müslüman
kimliği bu katil sapık sürüsünün verdiği resimle bütün dünya insanlarının
kafasında acımasız canavarlar olarak yer ediyor.
Perçinleniyor.
Erdoğan ve çetesi bütün dünya insanlarının Müslümanlardan nefret etmesini sağlıyor Erdoğan Müslüman düşmanlığının alasını yapıyor.
Erdoğan ve çetesi bütün dünya insanlarının Müslümanlardan nefret etmesini sağlıyor Erdoğan Müslüman düşmanlığının alasını yapıyor.
Erdoğan Türkiye’de İslam’ı “kadavraya” çevirdi. İçini
boşalttı. Hırsızlık, gasp, devlet malını talan etmek, seri halde yalan söylemek,
fuhuş ve uyuşturucu paralarını aklamak, Müslümanların onur ve namusunu Haçlıya
pazarlamak din ile birlikte anılır oldu. İnsanlık gitti, onur gitti, şeref
gitti… Geriye ne kaldı? İçi boş camiler, başörtüsü ve sakal… İşte Erdoğan ve
çetesinin Müslüman Türkiye tablosu…
Le Monde çok doğru yazmış. Erdoğan bir projedir. Sadece ülkeleri parçalayıp,
egemen güçlerin, petrol ve maden baronlarının kullanımına vermek için tetikçilik
yapmıyor. Müslümanların sapık, cani, yok edilmesi gereken canavarlar olarak
dünyaya sunulmasında da “çantacılık” yapıyor.
Küresel çetenin çantacıları…
Bir insan nasıl bu hale gelir, ben artık hakikaten anlayamıyorum.
Böyle bir figüre tarihte bile rastlayamıyorsunuz.
Suudiler Osmanlı’yı sattı diyoruz ama Araplar sonuçta farklı bir
millettir. Çöken Osmanlı’dan bir Arap devleti çıkarma hayalleri var. Yani gene
kendi halkı için. Hitler insanlık suçu işledi ama sapkın da olsa Alman halkı
için. Saddam acımasızdı ama kendi halkı için çalıştı.
Erdoğan gibi küresel çete adına çalışan, kendi ülkesini hedef alan, kendi
ülke insanının bir kısmını düşman olarak görüp savaş açan… Başbakanı olduğu
ülkeyi bölmek için uğraşan… Kendi yönettiği ülkede etnik ve mezhep kışkırtması
yapan… Kin ve nefret üreten, “kininize sahip çıkın” diyerek kendi gibi
düşünmeyen kesimi hedef gösteren bir başbakanı dünya tarihi ilk defa
görüyor.
Bu zatın hiç seveni de yok ki, kimse uyarmıyor. Uçuruma gidiyorsun
demiyor.
Züccaciye dükkanına girmiş fil gibi Müslüman coğrafyayı kırıp döküyor. Sülük
çetesi ise alkış tutuyor.
Reyhanlı’da onca can gitti. Başbakan Amerika’ya gidiyor. Hiçbir şey
olmamış gibi hayat devam ediyor. Bizans basını çalıp oynuyor.
Erdoğan aslında kaçıyor. Suçlu olduğunu bildiği için ağababalarına sığınıp
medet dileniyor ama nafile. Obama Suriye’ye sıcak savaşa izin
vermiyor.
Reyhanlı Patlamasına aslında göz yumuluyor.
Patlamadan bir gün önce belediyenin önünde bir araba duruyor. Kadınlar
şüpheleniyor. Üst kattaki mülk sahibi Fikret Koyuncu aşağı iniyor.
Polise telefon açıyorlar ve polisler arabanın yanına geliyor. Polis bir şey
demeden o arabayı orada bırakarak gidiyor ve ikinci gün o bomba orada
patlıyor.
Her gün yeni bir rezillikleri ortaya çıkıyor. Reyhanlı’da gerçekleşen
patlamadan sonra bir dizi yalan sarılan AKP hükümetinin foyası, Redhack’in
yayınladığı belgelerle ortaya dökülüyor.
Redhack’in ulaştığı Jandarma
yazışmalarına göre, 25 Nisan’dan itibaren El Kaidecilerin bombalı araç
saldırısı yapacakları biliniyor ama hiçbir önlem alınmıyor.
İnsanlar parçalanıyor. Suriye’deki savaş görüntüleri gibi bir görüntü
Reyhanlı’da ortaya çıkıyor. Ne gam? Ahlaksız medyanın ahlaksız sünepeleri çalıp
oynuyor. Devitoğlu sırıtarak konuşuyor. Erdoğan soluğu Obama’nın yanında
alıyor.
Kan ve ölüm normalleştiriliyor.
Olayları küçültmek, ölümleri sıradanlaştırmak, bundan sonra olacaklara bir savaş psikolojisi ile halkı alıştırmak istiyorlar…
Olayları küçültmek, ölümleri sıradanlaştırmak, bundan sonra olacaklara bir savaş psikolojisi ile halkı alıştırmak istiyorlar…
Çünkü çekiliyor dedikleri PKK yıllardır metropollere yerleşiyordu.
AKP Türk mafyasını içeri tıkarak Kürt mafyasının önünü açtı. PKK bu
sayede uyuşturucu ticaretini daha rahat sürdürdü.
Mehmet Ağar’ın dağdakileri düz ovaya davet ettiğini bir hatırlayın. Kendisine
boşuna özel hapishane aranmadı. Boşuna af çıkmadı. O katiller şimdi
mecliste, metropollerde… Yani düz ovada rahtça geziyor. Planlarını yapıyor.
MİT Müsteşar Yardımcısı bayanın Oslo ihanet sürecinde itiraf ettiği gibi;
“PKK Metropolleri patlayıcılarla doldurdu.”
2 Binin üzerinde El Kaide militanının ülke içinde olduğunu bizzat MİT
söyledi.
Sınırlarımızı, bir ülkenin namusu olan sınırlarımızı silen AKP çetesi, ülkeye
ne kadar ajan, eli kanlı sapık teröristin girmesini sağladı dersiniz?
Türk Halkı gene hazırlıksız avlanacak olabilir mi?
Ermeni çetelerinin Osmanlının son döneminde yaptığı kıyımları bu sefer
“ASALA+PKK” işbirliğiyle yapılabilir mi?
YAPILABİLİR…
AKP çetesi Türk kanına doymadı.
DİSK Genel Başkanı Beko, AKP’nin ilk icraatlarından olan ve taşeronlaşmanın
önünü açan 4857 sayılı İş Kanunu’nun çıktığı günden bu yana “11 bin
işçinin ölümüne neden olduğunu” vurguluyor.
1500 korumasını 1800 korumaya çıkaran Erdoğan ve çetesinin yaptığı yıkımı,
büyük bir çoğunluk tahmin bile edemiyor.
Erdoğan ve çetesi sadece Müslüman ülkeleri egemen güçlere pazarlamadı. Türk
vatandaşlarını egemen güçlere KÖLE İŞÇİ yaptı.
Erdoğan bin yıl öncesinin kölelik sistemini yeniden hortlattı. Kırk harami düzenine meşruiyet kazandırdı.
Erdoğan bin yıl öncesinin kölelik sistemini yeniden hortlattı. Kırk harami düzenine meşruiyet kazandırdı.
Bankaların, küresel şirketlerin milletin kanını emmesine seyirci kaldı.
Zulümlerinden, cinayetlerinden, dağ-taş-su-börtü-böcek bile
kurtulamadı.
Hiç kimse, hiçbir çete, hiçbir zalim bu kadar kan ve gözyaşı, bu kadar ihanet
üzerinde oturamaz!!.
Tarih bunun örnekleri ile doludur.
Bu zulmü alkışlayanlar, geride kalan yıkımı gördüğünde kaçacak delik
arayacaktır.
Bu da böyle biline.
İlk Kurşun