Başbakan kim şaşırıyor insan!
Başbakan Erdoğan mı, Kılıçdaroğlu mu?
Tayyip Kayseri Mitinginde konuşuyor; “Bir süredir Türkiye’de çok
çirkin tahriklerle, çirkin provokasyonlarla, Alevi kardeşlerimiz üzerinden oyun
oynanıyor.”diyor…
“Peki kim yapıyor?”
Sorusuna da Sayın Başbakan cevabı şak diye
yapıştırıveriyor…
“Bu çirkin tahrikte CHP başrol oynuyor. Bazı kendini bilmez
milletvekilleri rol oynuyor.
Alevi kardeşlerime buradan samimiyetle sesleniyorum. Bu tuzaklara karşı lütfen dikkatli ol. Huzurumuzu, istikrarı, güven ortamını bozacak girişimlere karşı lütfen uyanık olun.”
Sonra devam ediyor…
“Dersim bizimle alakalı olmadığı halde bir Başbakan olarak özür
beyanında bulunurken bu CHP’nin Genel Başkanı bu açıklamamın istikametinde değil
karşısında durmuştur” diyor…
Sizin anlayacağınız Gezi dahil her konuda Kılıçdaroğlu’nu suçluyor…
Sayın Başbakan konuştukça bu ülkeyi yöneten Kılıçdaroğlu mu Erdoğan mı
şaşırıyor insan…
Gezi’yi de, Alevi – Sünni gerginliğini de yaratan Kılıçdaroğluymuş hissine
kapılıyor insan…
“Ne yaparsanız yapın, biz kararımızı verdik” diyerek ortamı gerenin de Sayın
Kılıçdaroğlu olduğunu düşünüyor insan.
Şafak vakti üç beş çadırdan rahatsız olup polislere, “Gezideki çadırları
yakın” emrini verenin de Kılıçdaroğlu olduğunu sanıyor insan…
“Bunlar çapulcu, bunlar illegal, bunlar marjinal” diyerek toplumu geren
Kılıçdaroğluymuş da biz uzayda yaşıyormuşuz hissine kapılıyor insan…
“Yüzde 50’yi evinde zor tutuyorum” diyerek iç savaş sinyali verenin
Kılıçdaroğlu olduğunu saymıyorum bile…
Yurtdışından Türkiye’ye döner dönmez havaalanını miting alanına çevirerek
“sözde yüzde 50’sini” iyiden iyiye gaza getirip, sopalarla, satırlarla masum
vatandaşın üzerine salanın da Kılıçdaroğlu olduğu şüphe götürmez elbet…
“24 saat içinde Gezi’yi boşaltın! Ben Kazlıçeşme’de miting yapacam!” diyen ve
vatandaşı orantısız polis gücüyle kırıp geçiren de Kılıçdaroğlu olsa gerek…
“Yavuz da yavuz!... Yavuz da yavuz!...” diye üçüncü köprünün ismi konusunda
ısrar edip, Alevileri can evinden vuran da kesin Kılıçdaroğlu…
“Cem Evi ibadethane değildir, hadi bakalım camiye” diyerek cem evini
aşağılayan Kılıçdaroğluna ne demeli…
Ev ev gezip Alevi evlerine çarpı atanlara gıkını çıkarmayan, “Reyhanlı’da 52
sünni öldü” deyip Alevileri terörist yerine koyan Kılıçdaroğlunaysa zaten
diyecek bişey yok…
En son Dersim’de neredeyse Alevilerin Hac mekanı gibi değer verdiği Gola Çetu
Parkını yıktırıp, baraj suları altında bırakmak için mahkeme kararı çıkarttıran
Kılıçdaroğluna artık “yuh” diyoruz…
Yahu! Bu ülkede ana muhalefet ne kadar yetkiliymiş de bizim haberimiz yokmuş
meğer…
Hangi taşı kaldırsan altından CHP ve Kılıçdaroğlu çıkıyor…
Yoksa Türkiye’nin Başbakanı Erdoğan değil de Sayın Kılıçdaroğlu mu?
