Bu Tayyip gerçekten değişmez
AKP 1 milyon insan toplamak için yola çıkmıştı ancak miting alanından gelen
görüntüler mitingin fiyaskoya döndüğünü gösteriyor. Başbakan, mitingin "yerel
seçimlerin başlangıcı" olarak ilan etti, ama Gezi direnişine bilindik ithamlarda
bulunmayı sürdürüyor. "Camide içki içildi", "başörtülü kadınlarımıza
saldırdılar" provokasyonuna yenilerini ekledi...
Bu RTE gerçekten değişmez:
Provokasyonu sürdürüyor
AKP'nin Gezi parkı eylemlerine karşıt olarak düzenlediği mitinglerin ilki
Ankara'da yapılıyor.
Taksim Gezi Parkı’nda başlayarak Türkiye geneline yayılan olaylardan sonra geçen hafta İstanbul’da toplanan AKP MKYK toplantısından Ankara ve İstanbul’da mitingler düzenleme kararı alınmıştı.
Beyaz TV'den canlı olarak yayınlanan mitingde Ankara dışından gelen insanların çokluğu dikkat çekiyor. Konya, Eskişehir, Karaman, Kırıkkale, Yozgat, Çorum ve Çankırı’nın da aralarında bulunduğu illerden vatandaşlar alana girerken Ankara’nın da çeşitli semtlerinden miting alanına vatandaşlar getirildi.
"BASIN SPONSORLUĞU!": YÜZBİNLER BULUŞTU
Günlerdir mitingin "basın sponsoru gibi haberciliğe imza atan" Anadolu Ajansı, mitinge "yüzbinler buluştu" diye iddia etti. Yine Ajans, her zaman olduğu Başbakan'ın konuşmasının her cümlesinin "flaş" olarak geçiyor. AA, möuhalefetin ve de toplumsal hareketlerin açıklama eylem ve etkinliklerinin "geç yansıtmasıyla" biliniyor.
Taksim Gezi Parkı’nda başlayarak Türkiye geneline yayılan olaylardan sonra geçen hafta İstanbul’da toplanan AKP MKYK toplantısından Ankara ve İstanbul’da mitingler düzenleme kararı alınmıştı.
Beyaz TV'den canlı olarak yayınlanan mitingde Ankara dışından gelen insanların çokluğu dikkat çekiyor. Konya, Eskişehir, Karaman, Kırıkkale, Yozgat, Çorum ve Çankırı’nın da aralarında bulunduğu illerden vatandaşlar alana girerken Ankara’nın da çeşitli semtlerinden miting alanına vatandaşlar getirildi.
"BASIN SPONSORLUĞU!": YÜZBİNLER BULUŞTU
Günlerdir mitingin "basın sponsoru gibi haberciliğe imza atan" Anadolu Ajansı, mitinge "yüzbinler buluştu" diye iddia etti. Yine Ajans, her zaman olduğu Başbakan'ın konuşmasının her cümlesinin "flaş" olarak geçiyor. AA, möuhalefetin ve de toplumsal hareketlerin açıklama eylem ve etkinliklerinin "geç yansıtmasıyla" biliniyor.
Miting alanına gecikmeli olarak gelen Erdoğan'ın
açıklamalarından satır başları:
*Sevgili Ankaralılar, sevgili kardeşlerim, aziz vatandaşlarım, çok değerli yol arkadaşlarım sizleri bu anlamlı farklı buluşmada en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Buradan Sincan’daki bu mahşeri buluşmanın içinden bütün Ankara’yı, Ankaralı kardeşlerimi tüm Türkiye’yi ve dünyayı yürekten selamlıyorum. Akyurt’a Altındağ’a, Ayaş’a, Bala’ya, Beypazarı’na, Çankaya’ya, Elmadağ’a, Etimesgut’a, Evren’e Gölbaşı’na selamlarımı gönderiyorum.
*Buradan Makedonyalı kardeşlerime, Malezyalı kardeşlerime, Sarabosna’daki Boşnak kardeşlerime, Pakistanlı kardeşlerime, Filistinli kardeşlerime en kalbi selamlarımı gönderiyorum. Üskup’e Gosvitar’a Zenitsa’ya Saraybosna’ya Gazze’ye oralarda bizi bağrına basan bizi duygulandıran kardeşlik hukukunu bir kez daha hissettiren kardeşlerime gönül dolusu selamlar gönderiyorum.
*Londra’da Viyana’da Budapeşte’de ve daha pek çok yerde bize destek veren, Avrupa’nın Almanya’nın şehirlerinde, New York’ta destek gösterileri yapan dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
“BELKİ BURADAN ABD'YE BAĞLANACAĞIZ”
*Belki buradan birazdan ABD’ye bağlanacağız, Gazze’de El Cezire futbol kulübünün tüm üyelerinin “Seni Seviyoruz Erdoğan” dedikleri için hepsine teşekkür ediyorum.
*İşte Türkiye manzarası bu, manzara bu. Bu manzarada kavga yok. Bu manzarada gürültü yok. Bu manzarada yakıp yıkmak yok. Bu manzarada gönül insanları var. Bu manzarada acaba bu ülkede, taş üstüne taş acaba nasıl koyarız diyenler var.
*İşte Türkiye’nin gerçek fotoğrafı bu. Türkiye’yi görmek isteyenler varsa gelsin Ankara Sincan’a burayı görsün.”
"2014 SEÇİMLERİNİN İLK ADIMIDIR"
“Siz kurulan tuzağı hissettiniz. Yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte bugün siz bu meydanda tek bir gönül olarak, o alçak tuzağı haince saldırıları bozuyor, millet burada diye tüm dünyaya haykırıyorsunuz” diyen Erdoğan, “Bunun talihsizliği içerisinde bugün buradan itibaren artık yola çıktık. Sincan’da başladık. Şimdi bu aynı zamanda Mart 2014 seçimlerinin yerel kampanyasının ilk adımıdır” dedi.
HALA "ÇAPULCU" DİYOR
Erdoğan şöyle devam etti: “Biz 27 Mayıs’ın karanlığını böyle bir direnişle açtık. Biz 12 Eylül’ün 27 Nisan’ın karanlığı böyle bir direnişle açtık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Eline taş alan, molotof alanlardan, sapan alanlardan olmadık. Birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basanlardan olmadık. Tencere tava çalarak komşusunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci? Bunun adı gürültü kirliliği. Çapulcudan çok rahatsız olmuşlar. Dedim ki bana gelenlere, bak dedim size ben TDK’nın lügatınden okuyorum, “düzeni bozma gayreti içinde olanlara çapulcu denir” aynı zamanda kamu düzenini bozmak suçtur.”
ARTIK O BELGELER AÇIKLANSIN
“Olayın özü Gezi Parkı mı?” diye soran Başbakan Erdoğan “Bunları size belgelerle daha sonra açıklayacağız. Bu iş dışarıda ve içerde koordineli olarak yürüyen bir süreçtir. Hepsinin belgeleri elimizde. Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız” iddiasında bulundu.
"CAMİLERİMİZDE İÇKİ İÇTİLER"
Başbakan, yine “başörtülü kadınlara saldırdılar” iddiasını yineleyerek, provokatif olduğu artık kanıtlanan “camide içki içtiler” iddiasını tekrarladı:
“Polisimize el uzattılar. Sabrettik, sabrediyoruz. Polisimize başında maalesef milletvekili sıfatında bulunan bir CHP’li tarafından en ahlaksız en edepsiz şekilde dil uzattılar. Sabrettik. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar, sabrettik. Okullara sokmadılar, üniversitelere sokmadılar. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler. Camilerimizde içki içtiler. Sabrettik. Sabrediyoruz.”
"8 AY DAHA SABREDECEĞİZ"
Şöyle devam etti:
“Duvarlara hakaretler yazdılar. Sabahlara kadar azgınca küfrettiler. Şahsımda dahil olmak üzere hep küfür ettiler. Ama sabrettik. Çünkü biliyorduk ki kem söz sahibinindir. Çocukları, yaşlıları, kadınları rahatsız ettiler. Bütün bunlara karşı sabrettik. Bir kere tüm bu vandallıkların, tüm bu insanlık dışı hareketlerin hesabını yargıda soracağız. Bunu eğer takipsiz bırakırsak bu da olmaz. Ayrıca 8 ay daha sabredeceğiz. 8 ay sonra sandık gelince bunlardan hesabı işte orada soracağız. Sandıkları patlatacağız ona göre. Ben size inanıyorum.
"GEZİ PARKINI YENİ ÖĞRENDİLER"
Türkiye 17 gündür ibretle izlediğimiz tarihe de bu şekilde kaydedilecek bir olay yaşadı. Meselenin çıkış yeriyle geldiği nokta çok farklı. Her çevreden çok farklı insanlar geldiği halde bir şey konuştular. Dediler ki Gezi Parkı. Bunların çoğu aslında Gezi Parkı’nı yeni öğrendiler.
Biz Taksim’de Gezi Parkı’na gelen saf temiz kardeşlerimi hadi kabulleniyorum, eyvallah. Fakat bunu anlıyorum da ortada henüz bir şey yokken, bu genç kardeşlerimin orada birileriyle bulunmasını anlamıyorum. Çünkü ne ihale, ne atılan bir adım ne de yapılan bir şey var. Acaba niye buraya geldiler? Çevre duyarlılığıyla ortaya çıkan kardeşlerimi diğerlerinden ayırıyorum. Onların taleplerine saygı duyduğumu ifade ettim. Ama iş daha ilk günden itibaren çevre duyarlılığının ötesinde başka bir noktaya gitti.”
ULUSLARARASI MEDYAYA ÇATTI
“Orada illegal örgütler vardı. Gezi Parkı perdesinin gerisinde çok farklı hesaplar devreye sokuldu” iddiasında bulunan Başbakan, “Bu konuda ulusal medyanın bir kısmı yalan haberlerle, iftira ile, provokasyonla her türlü ilkesizliği sergiledi.
Uluslararası medya aynı şekilde her türlü iki yüzlülüğü sergiledi. Kimi siyasetçiler, söylemleriyle, eylemcilere para vererek. Dilenci mi onlar yahu? Eylemcilere para vererek, sokakta polisimize küfrederek, bir mezhep çatışması için her türlü tahriki yaptılar” diye konuştu.
"ÇADIRLARDA EDEPLE ADAPLA ÖRTÜŞMEYEN GÖRÜNTÜLER YAŞANDI"
Erdoğan iddialarını bir adım daha öteye taşıdı: “Sosyal medyada sahte hesaplar üzerinden yalan haberlerle akıl almaz provokasyon gerçekleştirildi. Sokaklarda, caddelerde, çadırların içinde dışında milletin değerleriyle örtüşmeyen, edep adapla örtüşmeyen görüntüler yaşandı.”
*Sevgili Ankaralılar, sevgili kardeşlerim, aziz vatandaşlarım, çok değerli yol arkadaşlarım sizleri bu anlamlı farklı buluşmada en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Buradan Sincan’daki bu mahşeri buluşmanın içinden bütün Ankara’yı, Ankaralı kardeşlerimi tüm Türkiye’yi ve dünyayı yürekten selamlıyorum. Akyurt’a Altındağ’a, Ayaş’a, Bala’ya, Beypazarı’na, Çankaya’ya, Elmadağ’a, Etimesgut’a, Evren’e Gölbaşı’na selamlarımı gönderiyorum.
*Buradan Makedonyalı kardeşlerime, Malezyalı kardeşlerime, Sarabosna’daki Boşnak kardeşlerime, Pakistanlı kardeşlerime, Filistinli kardeşlerime en kalbi selamlarımı gönderiyorum. Üskup’e Gosvitar’a Zenitsa’ya Saraybosna’ya Gazze’ye oralarda bizi bağrına basan bizi duygulandıran kardeşlik hukukunu bir kez daha hissettiren kardeşlerime gönül dolusu selamlar gönderiyorum.
*Londra’da Viyana’da Budapeşte’de ve daha pek çok yerde bize destek veren, Avrupa’nın Almanya’nın şehirlerinde, New York’ta destek gösterileri yapan dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum.
“BELKİ BURADAN ABD'YE BAĞLANACAĞIZ”
*Belki buradan birazdan ABD’ye bağlanacağız, Gazze’de El Cezire futbol kulübünün tüm üyelerinin “Seni Seviyoruz Erdoğan” dedikleri için hepsine teşekkür ediyorum.
*İşte Türkiye manzarası bu, manzara bu. Bu manzarada kavga yok. Bu manzarada gürültü yok. Bu manzarada yakıp yıkmak yok. Bu manzarada gönül insanları var. Bu manzarada acaba bu ülkede, taş üstüne taş acaba nasıl koyarız diyenler var.
*İşte Türkiye’nin gerçek fotoğrafı bu. Türkiye’yi görmek isteyenler varsa gelsin Ankara Sincan’a burayı görsün.”
"2014 SEÇİMLERİNİN İLK ADIMIDIR"
“Siz kurulan tuzağı hissettiniz. Yapılan saldırıların hedefini anladınız. İşte bugün siz bu meydanda tek bir gönül olarak, o alçak tuzağı haince saldırıları bozuyor, millet burada diye tüm dünyaya haykırıyorsunuz” diyen Erdoğan, “Bunun talihsizliği içerisinde bugün buradan itibaren artık yola çıktık. Sincan’da başladık. Şimdi bu aynı zamanda Mart 2014 seçimlerinin yerel kampanyasının ilk adımıdır” dedi.
HALA "ÇAPULCU" DİYOR
Erdoğan şöyle devam etti: “Biz 27 Mayıs’ın karanlığını böyle bir direnişle açtık. Biz 12 Eylül’ün 27 Nisan’ın karanlığı böyle bir direnişle açtık. Birileri gibi sokaklara dökülenlerden olmadık. Eline taş alan, molotof alanlardan, sapan alanlardan olmadık. Birileri gibi gece yarılarına kadar kornalarına basanlardan olmadık. Tencere tava çalarak komşusunu rahatsız edenlerden olmadık. Bunlar mı çevreci? Bunun adı gürültü kirliliği. Çapulcudan çok rahatsız olmuşlar. Dedim ki bana gelenlere, bak dedim size ben TDK’nın lügatınden okuyorum, “düzeni bozma gayreti içinde olanlara çapulcu denir” aynı zamanda kamu düzenini bozmak suçtur.”
ARTIK O BELGELER AÇIKLANSIN
“Olayın özü Gezi Parkı mı?” diye soran Başbakan Erdoğan “Bunları size belgelerle daha sonra açıklayacağız. Bu iş dışarıda ve içerde koordineli olarak yürüyen bir süreçtir. Hepsinin belgeleri elimizde. Bu ihanet şebekesini milletimize tanıtacağız” iddiasında bulundu.
"CAMİLERİMİZDE İÇKİ İÇTİLER"
Başbakan, yine “başörtülü kadınlara saldırdılar” iddiasını yineleyerek, provokatif olduğu artık kanıtlanan “camide içki içtiler” iddiasını tekrarladı:
“Polisimize el uzattılar. Sabrettik, sabrediyoruz. Polisimize başında maalesef milletvekili sıfatında bulunan bir CHP’li tarafından en ahlaksız en edepsiz şekilde dil uzattılar. Sabrettik. Başörtülü kızlarımıza el uzattılar, sabrettik. Okullara sokmadılar, üniversitelere sokmadılar. Camilerimize ayakkabılarıyla girdiler. Camilerimizde içki içtiler. Sabrettik. Sabrediyoruz.”
"8 AY DAHA SABREDECEĞİZ"
Şöyle devam etti:
“Duvarlara hakaretler yazdılar. Sabahlara kadar azgınca küfrettiler. Şahsımda dahil olmak üzere hep küfür ettiler. Ama sabrettik. Çünkü biliyorduk ki kem söz sahibinindir. Çocukları, yaşlıları, kadınları rahatsız ettiler. Bütün bunlara karşı sabrettik. Bir kere tüm bu vandallıkların, tüm bu insanlık dışı hareketlerin hesabını yargıda soracağız. Bunu eğer takipsiz bırakırsak bu da olmaz. Ayrıca 8 ay daha sabredeceğiz. 8 ay sonra sandık gelince bunlardan hesabı işte orada soracağız. Sandıkları patlatacağız ona göre. Ben size inanıyorum.
"GEZİ PARKINI YENİ ÖĞRENDİLER"
Türkiye 17 gündür ibretle izlediğimiz tarihe de bu şekilde kaydedilecek bir olay yaşadı. Meselenin çıkış yeriyle geldiği nokta çok farklı. Her çevreden çok farklı insanlar geldiği halde bir şey konuştular. Dediler ki Gezi Parkı. Bunların çoğu aslında Gezi Parkı’nı yeni öğrendiler.
Biz Taksim’de Gezi Parkı’na gelen saf temiz kardeşlerimi hadi kabulleniyorum, eyvallah. Fakat bunu anlıyorum da ortada henüz bir şey yokken, bu genç kardeşlerimin orada birileriyle bulunmasını anlamıyorum. Çünkü ne ihale, ne atılan bir adım ne de yapılan bir şey var. Acaba niye buraya geldiler? Çevre duyarlılığıyla ortaya çıkan kardeşlerimi diğerlerinden ayırıyorum. Onların taleplerine saygı duyduğumu ifade ettim. Ama iş daha ilk günden itibaren çevre duyarlılığının ötesinde başka bir noktaya gitti.”
ULUSLARARASI MEDYAYA ÇATTI
“Orada illegal örgütler vardı. Gezi Parkı perdesinin gerisinde çok farklı hesaplar devreye sokuldu” iddiasında bulunan Başbakan, “Bu konuda ulusal medyanın bir kısmı yalan haberlerle, iftira ile, provokasyonla her türlü ilkesizliği sergiledi.
Uluslararası medya aynı şekilde her türlü iki yüzlülüğü sergiledi. Kimi siyasetçiler, söylemleriyle, eylemcilere para vererek. Dilenci mi onlar yahu? Eylemcilere para vererek, sokakta polisimize küfrederek, bir mezhep çatışması için her türlü tahriki yaptılar” diye konuştu.
"ÇADIRLARDA EDEPLE ADAPLA ÖRTÜŞMEYEN GÖRÜNTÜLER YAŞANDI"
Erdoğan iddialarını bir adım daha öteye taşıdı: “Sosyal medyada sahte hesaplar üzerinden yalan haberlerle akıl almaz provokasyon gerçekleştirildi. Sokaklarda, caddelerde, çadırların içinde dışında milletin değerleriyle örtüşmeyen, edep adapla örtüşmeyen görüntüler yaşandı.”
MHP'LİLERE ŞİRİNLİK
“Bize nasıl bir oyun oynadıklarını, nasıl tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin aslını gizliyor. Israrla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu şiddeti yapılan tahribi bu şekilde örtmek istediler. Bu masum talebin arkasına sığınarak büyün bir siyasi provokasyonun peşinde oldular.
Hesap, oyun çok başta tuzak bambaşka. MHP’li kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu yürüyüşe verdikleri destek sebebiyle teşekkür ediyorum. İnşallah bu yürüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek. Gerçekten çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar varolsunlar.”
BAŞBAKANIN SUNUCU: CNN VE PROVOKATÖRLER DUYSUN
Başbakan Erdoğan'ın sunucusu Orhan Karakurt, miting öncesi Sincan alanındaki platformdan konuştu. Karakurt'un sarf ettiği sözler daha başlamadan mitingin rengini belli ediyor.
Karakurt, Gezi eylemleri boyunca “canlı yayın yaptığı” için eleştirilen CNN International'a gönderme yaptı: “Bayrakları sallayın CNN International görsün.Taksim alanında provokatörlük yapan arkadaşlara el sallayalım buradan.
Biz Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye devam edeceğiz. Ankara duysun, Taksim duysun, tüm Türkiye duysun. Yanıbaşımızda Suriye’de yüzbinlerce insan ölürken, Taksim Meydanı'nda 9 saat savaş muhabirleriyle canlı yayın yapanlar duysun. Dünyanın başka yerindeki toplumsal olaylara gözlerini kapayanlar, bu insanlar bu oyuna gelmez.”
“Bize nasıl bir oyun oynadıklarını, nasıl tuzak kurduklarını çok iyi görmenizi istiyorum. 17 gündür bu medya, bu siyasetçiler, bu sosyal medya bilinçli şekilde meselenin aslını gizliyor. Israrla ağaç diyerek, çevre diyerek konuyu saptırmaya çalışıyorlar. Yapılan hukuksuzluğu şiddeti yapılan tahribi bu şekilde örtmek istediler. Bu masum talebin arkasına sığınarak büyün bir siyasi provokasyonun peşinde oldular.
Hesap, oyun çok başta tuzak bambaşka. MHP’li kardeşlerime teşekkür ediyorum, bu yürüyüşe verdikleri destek sebebiyle teşekkür ediyorum. İnşallah bu yürüyüş birlikte kararlılıkla yürüyecek. Gerçekten çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar varolsunlar.”
BAŞBAKANIN SUNUCU: CNN VE PROVOKATÖRLER DUYSUN
Başbakan Erdoğan'ın sunucusu Orhan Karakurt, miting öncesi Sincan alanındaki platformdan konuştu. Karakurt'un sarf ettiği sözler daha başlamadan mitingin rengini belli ediyor.
Karakurt, Gezi eylemleri boyunca “canlı yayın yaptığı” için eleştirilen CNN International'a gönderme yaptı: “Bayrakları sallayın CNN International görsün.Taksim alanında provokatörlük yapan arkadaşlara el sallayalım buradan.
Biz Recep Tayyip Erdoğan ile yürümeye devam edeceğiz. Ankara duysun, Taksim duysun, tüm Türkiye duysun. Yanıbaşımızda Suriye’de yüzbinlerce insan ölürken, Taksim Meydanı'nda 9 saat savaş muhabirleriyle canlı yayın yapanlar duysun. Dünyanın başka yerindeki toplumsal olaylara gözlerini kapayanlar, bu insanlar bu oyuna gelmez.”
Yurt