Dünyayı durduran adam
Durmak Yok, Durmaya Devam!
Mustafa BALBAY
Ve eylemler durdu, duran adamımız oldu.
Durup dururken duran adamlar, hep vuran adamları dur-duran adamlar
oldular.
Mizah gücü, zekâ gücü hep sözcüklerle ifade edilmez, beden diliyle de kendini
gösterir.
Öyle ki, etkisi kısa sürede sadece ülkemizde değil, tüm dünyada
hissedilir.
Tepemizdekiler kendilerini, “dünyayı kurtaran adam” gibi
görmeye devam etsin, artık bir dünyayı durduran adamımız var.
Toplumun yaratıcı aklı devreye girdi mi, iktidarların tüm toplumu kontrol
etme hatları kısa devre yapar. Artık uzun devrede hatları tümüyle kontrol altına
alamaz.
Duran adam, bütün bu devreleri de durdurdu.
***
Toplum dikta anlayışına karşı mücadelede, deyim yerindeyse ateşi buldu. Ne
olursa olsun bunu artık söndürmez. Zaman zaman sönmüş gibi görünse de içten içe
yanmaya devam eder, gerektiğinde yeniden canlanır.
Tarihte de böyledir; dikta dönemlerinde halk korkuyu yenip, kendini kurtarma
kararı aldığında, kazanmış demektir.
17 Haziran Pazartesi gününden beri kent meydanlarında çok hareketsiz bir
hareketlilik var.
Nasıl ki en uzun yolculuklar küçük bir adımla başlarsa, toplumun tümünü saran
eylemler de bazen küçük bir grupla, hatta bir kişiyle başlar.
Taksim’deki tek kişilik bir duruş, uzun süredir algısı hep açık olan toplumun
içinde hemen yayıldı.
Yönetenler, ilk anda buna bir yorum getirmekte zorlandılar. O nedenle de çok
ciddi demeçler verdiler.
İşte birkaçı:
“Durmak suç değildir.”
“İyi hep böyle dursunlar.”
“Hep durmaları iyi de, ihtiyaçları ne olacak, tabii kendileri
bilir.”
Polis de şaştı bu işe. Duran adama karşı vuran adam olsalar; hiçbir yasada,
yönetmelikte, emirde yeri yok.
Polis baktı ki duran adam, durduğu yerde kitap okuyor; o da bir karşı saldırı
geliştirdi, eline kitap aldı. Ee, kaderde hep meydan okumak, bildiğini okumak,
canını okumak olmaz ya, bazen de kitap okumak olur.
Duran adamlar için tek tehlike, iktidarın onları heykel sanması olur. O
zaman, kırabilirler.
***
Aslında duran adamla birlikte iktidar da amacına ulaşmış oldu.
Ne diyorlardı?
Gezi Parkı eylemleri 2-3 ağaçla başladı, ancak amacının dışına çıktı.
Halkımız hemen eylemi gerçek amacına döndürdü ve ağaç oldu.
Hep beklemekten ağaç olunmaz ya, eylem yapmaktan da ağaç olunur.
Ne diyelim?
Durmak, bir ağaç gibi tek ve hür. Ve bütün meydanları doldururcasına…
Hayır demeyi bilmek, bazen hiçbir şey söylememektir.
İktidar şaşkın…
Duran adam, onun sessiz toplum umutlarını solduran adamdır.
Dikensiz gül bahçesine çivi konduran adamdır…
Her şey tıkır tıkır işliyor gibi görünürken planları bozduran adamdır.
Duran adam, oy duran adam…
Virgülsüz gidişe nokta koyduran adam…
Sana ne demeli?
Durmak yok, durmaya devam.