Tayyip konuştu: “İçki içen alkoliktir”
Canlı yayında açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan, sosyal medyaya
yüklendi, “İçki içen alkoliktir” tanımında bulundu…
Twitter da, Facebook da bela!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Show TV, Bloomberg HT ve Habertürk TV ortak
yayınında Fatih Altaylı’nın konuğu oldu. Konuşmasında sosyal medyayı yerden yere
vuran Erdoğan, “Twitter denilen bir bela var. Yalanın daniskası burada. Bu
sosyal medya denilen şey aslında şu anda bana göre toplumların baş
belasıdır”dedi. Alkol yasağına da değinen Erdoğan, “İçki içiyorsa alkoliktir.
Bunun tanımı budur” diye konuştu.
İşte Erdoğan’ın sözleri:
2 TANE AĞAÇ KESİLDİ
“Bu bir anda ortaya çıkan bir olay mı? Kim neyi nereye getirdi, bunu
görmeleri gerekiyor ekrandaki vatandaşlarımın. Zira bu olayın üzerinde durulan
yer Gezi Parkı. Böyle başladı. Gezi Parkı nedir? Bunu şu anda bilmeyen çok.
Orada 10 tane sökülen ve taşınan, 2 tane de kesilen ağaç var. Burada Topçu
Kışlası vardı. Mimarisi çok farklı ve güzel bir mimariydi. 1940′a kadar geliyor
ve Lütfi Kırdar yıktırıyor. Taksim Stadı olarak yapılıyor ve bugünkü İnönü Stadı
ahırlar yıkılarak yapılıyor…”
“AKM ‘Yİ YIKACAĞIZ”
“Taksim Gezi Parkı ile ilgili bunun çalışmaları benim önüme geldi belediye
başkanlığı dönemimde. Baktım ki merkezi yönetim bana destek vermiyor, o işten
vazgeçtim. Başbakan olduktan sonra tekrar gündeme getirdim. Baktım ki nefis
olacak bunu yaparsak. Hem orada yeşili ve tarihi yeniden kazanırız ve
yayalaştırmayı yapacağız. Ona başladık. Bir başka hedef de AKM’yi yıkmak. Yan
taraftaki ve arka taraftaki boşluğu da katarak çok büyük bir kültür merkezi
yapmayı düşünüyoruz…”
“TAKSİM’E CAMİYİ YAPACAĞIZ”
“Taksim’e cami olayı var. Maksimin arkasında yapılacak. Burada ilk kez
açıklıyorum. Kilise vakfının önündeki tüm dükkanları kaldıralım diye vakıfla
konuşacağız. Kilise meydana çıksın. Diğer tarafta cami olsun. Bizim medeniyet
anlayışımızın çok güzel bir göstergesi olsun. Bizde gerçek manada kültür merkezi
yok. AKM’nin yerine uluslararası bazda da gösterilerin geleceği bir muhteşem yer
yapalım. Ses akustiği hiçbir yerle mukayese edilemeyecek güzellikte olsun
istiyoruz. En kısa zamanda da orada yıkımı yapıp, adımı atacağız.”
“NEDEN VATANDAŞA SORALIM”
“Bu tarihi eserin zaten aslı var. Bunun nasıl yapılacağını sormanın gereği
yok. CHP tarafından yerle yeksan edilmiş bir eseri biz yeniden
kazandırıyoruz.Bugün gitmiş 300-500 kişilik grup 3. Köprü’nün orada gösteri
yapmış. Geçen bir TV programında seyrediyorum. 358 bin ağaç kesilecekmiş. Yahu
sen bunu neye dayanarak söylüyorsun? Böyle bir rakam yok. Ben işin içindeyim.
Ağırlıklı olarak zaten maki, makinin yanında kömür ocakları ve taş ocakları var.
Bu düzenlemeyle birlikte oralar yeşile kavuşacak. Orman içinden yol geçecek.
Havalimanı etrafı çok güzel olacak. Orada çeşitli yapılanmalarla bir güzelleşme
sağlanacak. Kanal İstanbul var bir de. Burada çevreciliğin en ileri nokta
çalışmaları yapılıyor…”
“ZEKERİYAKÖY NERE, TAKSİM NERE”
“Mesela Koç Üniversitesi’nin olduğu yer. 10 yaş grubu üzeri tamamen dört
dörtlük bir ormandır. Orada ağaçlar kesildi. Kimse benim yanımda değildi.
Çevreci geçinenler oranın patronajını üstlenenler bunu yaptılar. Açılışta ben
cezaevindeydim, Cumhurbaşkanı açılışta dedi ki; Buraya karşı çıkanlar şimdi
neredeler? Sonra biz davayı kazandık. Bu okulun rektörü öğrencilere yazı yazdı.
‘Taksim’deki eylemlere katılabilirsiniz. Rapor getirmeseniz de izinli
sayılacaksınız’ diye. Şimdi Zekeriyaköy nere, Taksim nere? Olması gereken
demokrasi mücadelesi ise demokrasi mücadelesi sandıkta verilir. O gün ben
açıklama yaptım. Polis aşırı gitmiştir dedim. Ama dün polis bunu yapmadı.
Minimize oldu iş. Polisin araçlarını yaktılar…”
“MHP VE BDP BU İŞE BULAŞMADI, CHP YALNIZ KALDI”
“Toplum psikolojisi öyle bir şeydir ki; oradaki bir marjinal grup toplumu
yönlendirebilir. CHP Genel Başkanı Kadıköy’ü iptal etti oraya çağırdı. MHP ve
BDP bu işe bulaşmadı. CHP ortada yalnız kaldı…”
RESMİ RAKAMLARA GÖRE VERİLEN ZARARLAR
“Araçlar, belediye otobüsleri yakılıp yıkıldı. Bunda kesinlikle CHP’nin onayı
var. Resmi rakamlara göre 1 Haziran’dan 2 Haziran’a kadar 89 polis aracı, 42
özel araç, 18 belediye aracı, 4 bize ait bina yakılıp yıkıldı. Şimdi yani ne
oldu da siz bunu yapıyorsunuz? Seçim hakkınız, demokratik haklarınız mı
elinizden alındı? Neden bunları yaptınız?”
“TWITTER DENİLEN BAŞ BELASI”
“Her ülkenin kendine ait bir yapısı var. İnsanların da genlerinde olan
birtakım yapıları var. Birtakım insanlar bir yere girdikleri zaman oradan
çıkmayabilirler ve orayı terörize edebilirler. Burada da atılan adımlarımız var.
Bir defa onların yaklaşım tarzına cevap veremeyecek durumda değildik. Ama samimi
yaklaştık. Twitter denilen bir bela var. Yalanın daniskası burada. Bu sosyal
medya denilen şey aslında şu anda bana göre toplumların baş belasıdır.
‘Ağaçlarda sallandıracaklar’ ‘Yüz tane İslamcı Taksim’e kaleşnikoflarla geliyor’
filan… Toplum bu şwekilde terörize edilir. Photoshoplarla cesetler yayınladılar.
Onlar Taksim’e 20 bin kişi mi çıkardı ben de 500 bin kişiyi Kazlıçeşme’ye
çıkarırım. Böyle bir imkanımız, gücümüz var. Partimin tabanı da ‘Biz bunlara
karşı sessiz mi kalacağız’ diye sürekli bizi aradılar ama biz sakin durduk.
“21.5 MİLYON OY ALDIK, ONLAR MI TAHAKKÜM EDECEK”
“Biz 21.5 milyon oy almışız ama onlar gelip tahakküm edecekler. Böyle bir şey
yok. Ben çoğunluğun azınlığa ve azınlığın çoğunluğa tahakkümüne karşıyım. Bütün
alanlar yol geçen hanı değil ki. Gösteri, yürüyüş yapabileceğin yerlerde
yaparsın. Toplumun diğer katmanlarına saygı göstermeyecek misin? Gelişmiş
toplumlarda bu işler belli yerlere bağlanmıştır. Avrupa’da polis bizden çok daha
sert müdahale yapıyor. Ben dün Almanya’daki olayları izledim, polis yere
yatırmış. Bunlar bizde de oluyor…”
“BENİ YUHALADILAR”
“Galatasaray Stadı’nı biz yaptık ve açılışa gittik. Belli bir grubun
başlatmasıyla yuhalandık. 400 trilyon para harcamışız. Şu anda bir numaralı stat
Türkiye’de orası ve Galatasaray’ın kullanımında. Aynı şey kapalı spor
salonlarında da oluyor. Buralarda belli bir ideolojik grup, verdiğin hizmete
rağmen her türlü hakareti yapıyorlar. Onların güç aldığı siyasiler, köşe
yazarları da ‘Başbakan artık diktatör olmaya başladı’ diyor. Kusura bakmayın,
siz her şeyi yazarken biz de bırakın da sesimizi çıkaralım. Siz her türlü şeyi
yazacaksınız, biz de sessiz duracağız. Ben dilsiz değilim. Tabii ki
konuşacağız.”
İNSANIM ALKOLİK OLMASIN!
“Ben insanımı seviyorum ve alkolik olmasını istemiyorum. Alkolün insan
sağlığına zararlı olduğu bilimsel olarak ortada. Trafik kazalarının en önemli
nedeni alkol. Dinin emrini yerine getiriyor diyorlar. Din, toplum için, insan
için hayırlı bir şey emrediyorsa bunun gereğini yapmak zararlı ve kötü mü? Biz
bu arada muhafazakar demokrat bir partiyiz. Burada bizim ifadelerimizden
rahatsız olanlar varsa, özür de dilerim ben. Ama ben onları düşünerek bunları
söylüyorum.”
“İÇKİ İÇİYORSA ALKOLİKTİR”
“Bir insan İçki içiyorsa alkoliktir. Bunun tanımı budur. Alkol aldığı için
alkolik olarak yola çıktı ve karşıdan gelen alkolik olmayan adamla kaza yaptı.
Ne olacak? Arada bir içki içenler de bize oy veriyor. Onlar zaten alkolik olmuş
olmuyor…”
“BU ADAM GİDECEK”
“Suriye konusunda ben zaman açıklaması yapmadım ama bir şeyi biliyorum. Bu
adam gidecek. Cenevre ile ilgili yapılacak toplantılara muhalifler
katılmayacaklarını açıkladılar. Beşar şu anda yalnızlığa doğru gidiyor. Karada
Beşar güçlü değil, havada güçlü. Karada muhalifler güçlü. Dünkü olayda
muhalifler bir bomba yüklü aracı yakaladılar. Bizler tabii Türkiye olarak burada
bir sıkıntı yaşıyoruz. 300 bin mülteci var…”
REKLAMA DA BEN KARIŞIRIM!
“Öyle gazeteler oldu ki; özellikle köşe yazarları ve atılan başlıklarla
provakatif çağrılar yaptılar. Ve biz bunları okuduğumuz anda dedik ki biz nereye
gidiyoruz. Aracı reklam kurumları bazı gazetelere ve televizyonlara reklam
vermiyormuş. Böyle bir şey olabilir mi? Bu bir defa medya grupları için ve ülke
ekonomisi için bir sıkıntı. Ben çok açık net söylüyorum. Arkadaşlara dedim, bu
kuruluşları bir tespit edin. Hangi kuruluşlar şirketlerin reklam vermelerine
ambargo uyguluyorlar. Gereğini yaparız. Başı boş bırakmayız. İdeolojik davranmak
suretiyle holdinglerin reklamını vermiyor. Çok enteresan bir noktaya zemin
hazırlıyor. ‘Biz istediğimiz zaman bunu yaparak Türkiye’nin ekonomik itibarını
sarsarım’ mesajı verme gayretindeler. Bu aracı kurumdan kaynaklanıyor. Reklam
veren bundan haberdar bile değil. Ben birkaç tanesini aradım, haberleri yok.
Aracı kurumlar reklamları kestiler.”
ERKEK KIZ AYNI BANKTA OTURURSA!
“Her yerin kendine ait kuralları vardır. Devletin metrosunda da ahlak
kuralları vardır. Bu ahlak kuralları aşılırsa buna karşı anonsa yapılmasının
nesi yanlış. Sonra da bir grup geliyor, ellerinde alkoller malkoller. Şimdi
soruyorum, bir anne baba, kızının afedersin birinin kucağına oturmasını ister
mi? Biz de diyoruz ki buna dikkat edin. Kadın-erkek bir bankta oturursun sohbet
edersin, bunu saygıyla karşılarsın. Tayyip Erdoğan olarak ben bunu saygıyla
karşılamam ve toplumun büyük kesimi de saygıyla karşılamaz. Ben Dolmabahçe’de
ofisimin önünde, Kadıköy’den gelenlerin durumunu görüyorum. Ama saygı
gösteriyorum. Giyimine kuşamına karışmıyorum. Ama aynı saygıyı benim eşim, kızım
gibi giyinenlere de göstermeliler.”
Sözcü