Ülke polis devletine doğru gidiyor!
Erdoğan’ın icraatları “polis
devleti” sinyali veriyor. Basını susturan, yolları kapattıran, sosyal paylaşım
sitelerine yasak getirmeyi düşünen Başbakan’ın bu tavrına muhalefetten tepki
yağdı...
Adım adım polis devleti

Son Gezi olaylarındaki
polis şiddeti hızla sürerken, gözaltına alınanların sayısı 393’ü buldu. Sosyal
medyaya da yasak getirme çabası muhalefetin sabrını taşırdı.
“İktidar korkuyor. Bu korkunun karşılığı diktatörlüğe gider!”
“İktidar korkuyor. Bu korkunun karşılığı diktatörlüğe gider!”
MHP’li Yusuf Halaçoğlu, “Polisten sonra
jandarmayı da alanlara sürdüler. İktidar korkuyor. Bu korkunun karşılığı
diktatörlüğe gider!” derken, CHP’li Orhan Düzgün ise “Polis devleti inşa
edilmişti, icraata geçti!” tespiti yaptı. Erdoğan, 2009’da yaptığı bir konuşmada
“Polis rejimin güvencesi” demişti.
Ülke polis devletine doğru hızla gidiyor!
Ülke polis devletine doğru hızla gidiyor!
.
Erdoğan’ın icraatları “polis
devleti” sinyali veriyor. Basını susturan, yolları kapattıran, sosyal paylaşım
sitelerine yasak getirmeyi düşünen Başbakan’ın bu tavrına muhalefetten tepki
yağdı
Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi adım adım polis
devletine dönüştürüyor. Medya patronlarına baskı yaparak köşe yazarlarını işten
attıran, Gezi Parkı eylemlerine karşı polise güç kullanması emrini veren, cadde
ve sokakları barikatlarla kapattırıp, Taksim’e girişe izin vermeyen Erdoğan,
şimdi de sosyal paylaşım sitelerine yasak getirmeyi düşünüyor. Bu durumu
yorumlayan MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, hükümetin uygulamalarının
Türkiye’yi polis devletinden de öteye taşıdığını söyledi.
Halaçoğlu, “Bir Türk cumhuriyetine gitmiştim. Polis, ana caddede bulunan insanları ara sokaklara ya da dükkanlara girmeye zorladı. Ülkenin başkanı geçecekmiş o nedenle yapmışlar. Aynı olay Türkiye’de de yaşanıyor. Korkuyla yönetilen bir ülkede despotizm vardır, polis devletin ötesinde bir yapıya doğru gidiliyor demektir” dedi.
Sonu diktatörlük
Halaçoğlu, “Bir Türk cumhuriyetine gitmiştim. Polis, ana caddede bulunan insanları ara sokaklara ya da dükkanlara girmeye zorladı. Ülkenin başkanı geçecekmiş o nedenle yapmışlar. Aynı olay Türkiye’de de yaşanıyor. Korkuyla yönetilen bir ülkede despotizm vardır, polis devletin ötesinde bir yapıya doğru gidiliyor demektir” dedi.
Sonu diktatörlük
.
İçişleri Bakanlığı’nın
polisten sonra jandarmayı da miting alanlarına sürdüğünü anımsatan Halaçoğlu,
“Polis devletinde polis kullanılır. Bu bambaşka bir şey. İktidardakiler
korkuyor. Bu korkunun karşılığı diktatörlüğe gider. Diktatörler de referanduma
gider. Nasıl referandum olur o ayrı bir konu. İç karışıklığa doğru giden bir
başlangıç” diye konuştu. Polis devletinin iktidarda olanların koltuklarını
korumak için hukuk dışı yollara başvurması anlamına geldiğini belirten
Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:“Her şey MİT tarafından yapılıyor. Her şeyi MİT’e bağladılar. Oysa hükümetin en çok şikayet ettiği konu fişlenmekti. Bugün ise fişlemenin de ötesine geçilmiş durumda. Fişlenmeyi resmi hale getirdiler. Bu işin sonu kendileri açsından da ülke açısından da hoş olmayacak. Başbakan Erdoğan’a birinin uyarı yapması gerekiyor ama dinleyip dinlemeyeceği de şüpheli. Çünkü kibir yüklü.”
Gençlere dikkat!
.
CHP
Tokat Milletvekili Orhan Düzgün de, Türkiye’de yaşanan olayların hükümetin
tavrından kaynaklandığını belirtti. Düzgün, “Polis devleti zaten inşa edilmişti.
Şu an uygulamaya geçti. Bu yapı icraatlarını ortaya koymaya başladı” diye
konuştu. Gaz bombasının insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkileri olduğunu
söyleyen Düzgün, şunları söyledi:“Gençler şiddet yaratmıyorlar ama bu kadar şiddete maruz kaldıktan sonra gaz bombasına, biber gazına maruz kalırlarsa başka yöntemlerle kendilerini savunacaklar. Her gün gaz bombası atarak işkenceye tabi tutuyorlar. Her gün arkadaşları alınıyor. Ben bu kitlenin kontrolden çıkmasından endişeliyim. Hükümet bu tavrından vazgeçmeli, polis bu tavrından vazgeçmeli. Polisi de bu anlamda çok suçlamak istemem çünkü polis kendisine verilen emri uyguluyor. Hükümetin tavrı önemli. Başbakan toplumu germek için ağzına geleni söylüyor.”
Nokta operasyonla 393 gözaltı
Türkiye’yi saran gergin havayı dağıtacak adım henüz atılmazken, ülke genelinde gözaltına alınanların sayısının 393 olduğu açıklandı.
“Nokta operasyonla” yakalanan bu
kişiler hakkında, “İzinsiz gösteri ve yürüyüş yapmak”, “polise mukavemet” ve
“kamu malına zarar vermek” suçlarından işlem yapılacağı bildirildi. İstanbul’da
gözaltına alınan şüpheliler arasında Beşiktaş’ın taraftar grubu “Çarşı” ile
bağlantılı olanların da yer aldığı bildirildi. Eskişehir’de de, Taksim Gezi
Parkı olaylarını protesto etmek için Üniversite Caddesi’ni trafiğe kapatan
gruptan 1’i Fransız vatandaşı, 7 kişi gözaltına alındı. Gezi Parkı eylemlerine
destek için Ankara’da düzenlenen gösterilerde ise 105 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar arasında bir Rus ve bir İranlının da bulunduğu öğrenildi.