Unutma AKP’li arkadaş...
AKP’li arkadaş gaza gelme!
Mustafa MUTLU

Taksim direnişçilerine destek için basın açıklaması yapan TGB’li, ADD’li ve
CHP’li grubu kuşatıp saatlerce “linç girişimi”nde
bulundular!
Dertleri sizinle değil!
Sözüm AKP’ye oy ve gönül veren yurttaşlarımıza:
Öncelikle bilmelisiniz ki; Taksim dayanışması için sokağa dökülen milyonlarca
gencin, yaşlının, kadının, engellinin, sağcının, solcunun, dindarın, ateistin
sizinle ve değerlerinizle ilgili hiçbir sorunu yok!
Onların sorunu; kendilerini “üç beş çapulcu” diye
aşağılayanlarla…
Taksim’deki ağaçları kestirip, yerine beton bina dikmek için
inatlaşanlarla…
“Kadıköy vapurundan inenlere bakıyorum da”yla başlayan
cümleler kurup, vatandaşlarımızın hayat tarzlarına müdahale edenlerle…
Özgürlük vaadiyle işbaşı yapıp, koydukları yasaklarla ülkeyi yaşanmaz hâle
getirenlerle…
Ülkeyi biber gazı cehennemine çevirenlerle…
Tek suçları, bağırıp çağırmak olan insanlara, basınçlı su sıkıp plastik mermi
atanlarla…
Direnişçilere müdahale ederken Türk bayrağına en ufak bir saygı
göstermeyenlerle…
İki kişinin ölmesine, üçü komada ve kırk üçü ağır olmak üzere 4 bin 177
kişinin yaralanmasına neden olanlarla…
Hem dövdüğü, hem de küfür ettiği kıza, “Hazır burada karanlık var,
hazır lambalar da sönük; seni burada dom…ım da gör” diyenlerle…
Kışkırtıcılara dikkat!
Sevgili AKP’li kardeşim:
Bugün bazı parti “askerleri” bütün iş yerlerinde,
kahvelerde, camilerde kışkırtıcılık yapıyor. Dün kulaklarımla duyup, gözlerimle
gördüm:
“Kandil gecesi bile içki içtiler. Bunlar dinimize düşman”
diye yalan söylüyorlar!
Herkesin dinine, inancına, düşüncesine saygılı milyonlarca insanın günahını
almaktan bile çekinmiyorlar!
Bu tür yalan yanlış bilgilerle seni kışkırtmak ve “kardeş
katili” yapmak istiyorlar!
Sakın AKP’li kardeşim; sakın oyuna gelme! Sonradan dizlerini döveceğin
günahları işleme…
Bırak; siyasetçi, halka hesabını kendisi versin…
Bırak; söz, yanıtını yine sözle bulsun!
Bırak; çatışmalardan beslenenlerin “kardeşi kardeşe kırdırma
hevesi” kursaklarında kalsın…
Bırak; seni “cepteki yüzde 50” diye keklikleştirenler, bir
kez senin özgür iradene olanak tanımadıkları için pişman olsun…
Unutma AKP’li arkadaş; bugün meydanlara dökülüp, ağır silahlara ve gaz
bombalarına vücutlarını siper edenlerin önemli bir bölümü, hiçbir partinin ya da
örgütün adamı değil…
Onların tek ortak özelliği; zulme dönüşen bazı uygulamaları protesto
etmek…
Bilirsin Allah da zalimi sevmez, kibri yasaklar…
Sen sen ol; elini kardeş kanından, gönlünü zalimden ve kibirliden uzak tut
kardeşim!
Uyan! (71)
Ergenekon tutuklusu Fatih Hilmioğlu kanser…
Cezaevinde tedavi olamıyor ama mahkeme onu, insan olmaktan kaynaklanan
hakkını verip tahliye etmiyor. O tahliye edilmeyince başta uyku apnesi
hastalığına yakalanan gazi Serdar Öztürk olmak üzere diğer
tutukluların bir bölümü de tedavi haklarını reddediyor.
Üç aydır devletin her kademesine mektup yazdık!
Bugün devlet protokol listesine göre sıra yeniden Başbakan Yardımcı
Bülent Arınç’ta…
Faks: (0312) 422 13 28
E-posta: bulent.arinc@basbakanlik.gov.tr
GÜNÜN SORUSU
Gezi Direnişi’ne yaklaşımı nedeniyle ABD’den tepki gören Başbakan, dün
Tunus’ta yaptığı açıklamada, Gezi Direnişi’ne katılanların, ABD Büyükelçiliği’ne
saldıranlarla aynı olduğunu söyledi. Böylece, ABD kamuoyunun bu eyleme verdiği
yoğun desteği kırmaya çalıştı. Sorum kendisine:
ABD Büyükelçiliği’ne gerçekten milyonlarca kişi mi saldırdı?
Rüzgâr ters döndü, Sezen de…
Gezi Parkı eylemine destek veren Zülfü Livaneli, Yavuz Bingöl, Kubat, Mor ve
Ötesi, Duman gibi bazı sanatçılar ve gruplar dün akşam Taksim’de dayanışma
şarkıları söyleyecekti.
Eylemlerde ölen iki vatandaşımız için ağıtlar
yakılacaktı. Ancak “her rüzgârın gülleri”, bu temiz
“halk hareketi”ne de maydanoz oldu. Bir son dakika
operasyonuyla Başbakan’a bağlılıklarıyla bilinen Sezen Aksu ve Sertab Erener
gibi şarkıcılar da programa dâhil edildi.
Taksim eylemcilerinin özellikle bu iki isme gösterdikleri büyük tepkiyle bu
güzel dayanışma konseri iptal edildi.
Daha birkaç yıl önce PKK’yla yapılan pazarlıklara karşı çıkan herkesi
“iki cihanda da lekeli” ilan eden Sezen Aksu’nun son dönemlerdeki
Erdoğan karşıtlığını hayretle izliyorum. Dün de Halk TV’nin yayınına katıldı ve
Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “Özür dilemek erdemdir” dedi.
Haklı; özür dilemek gerçekten de erdemdir… Ancak onun bugün Başbakan’dan
beklediği o özrü, biz de bunca yıldır kendisinden bekliyoruz…
Ona söylenecek tek söz var: “Gölge etme Sezen, başka ihsan
istemez!”