Yalana dayalı gerici propaganda dili
Yurt'un Sesi köşesi'den...
Karanfil korkusu!
Başbakan Erdoğan, düzenlediği mitinglerde köhne, Soğuk Savaş döneminden kalma ve
yalana dayalı gerici propaganda diline sığınıyor. Diğer yandan onun polisi
ellerinde karanfillerle Taksim’e gelen on binlerce yurttaşa TOMA’larla müdahale
ediyor.
Ölenler için barışçıl bir anma yapılmasına bile izin verilmiyor. Direnişin 23’üncü gününde bile yüz bini aşkın insan bir çağrıyla ellerine Taksim’e çıkıyorsa, kentlerin bütün parklarını Gezi’ye çeviriyor ve yeni Türkiye’yi tartışıyorsa bu toplumun teslim alması mümkün değildir. Halk zorbalığa, diktatörlüğe ve AKP gericiliğine boyun eğmeyecek.
AKP artık polis gücüyle iktidarını sürdüren bir parti. Başbakan’ın provokatif konuşmalarıyla durumdan vazife çıkaran ya da doğrudan sokağa salınan gerici saldırganlar da bu dikta rejimini ayakta tutamayacak. Erdoğan konuşmalarında Gezi eylemlerine katılan milyonları "seçkin" olmakla suçluyor. Liberal-muhafazakâr çevrelerce sürekli tekrarlanarak genel kabule dönüştürülen bu "ezber" tam anlamıyla saçmalık. Tarihsel ve sosyolojik bakımdan hiçbir temeli yok.
Erdoğan'a sormak gerekiyor;
Ölenler için barışçıl bir anma yapılmasına bile izin verilmiyor. Direnişin 23’üncü gününde bile yüz bini aşkın insan bir çağrıyla ellerine Taksim’e çıkıyorsa, kentlerin bütün parklarını Gezi’ye çeviriyor ve yeni Türkiye’yi tartışıyorsa bu toplumun teslim alması mümkün değildir. Halk zorbalığa, diktatörlüğe ve AKP gericiliğine boyun eğmeyecek.
AKP artık polis gücüyle iktidarını sürdüren bir parti. Başbakan’ın provokatif konuşmalarıyla durumdan vazife çıkaran ya da doğrudan sokağa salınan gerici saldırganlar da bu dikta rejimini ayakta tutamayacak. Erdoğan konuşmalarında Gezi eylemlerine katılan milyonları "seçkin" olmakla suçluyor. Liberal-muhafazakâr çevrelerce sürekli tekrarlanarak genel kabule dönüştürülen bu "ezber" tam anlamıyla saçmalık. Tarihsel ve sosyolojik bakımdan hiçbir temeli yok.
Erdoğan'a sormak gerekiyor;
hani Gezi direnişçileri çapulcuydu?
Onlar ne zaman “seçkin” oldu? Ayrıca seçkin olmak ne suç ne de ayıp. Seçkin
olmak zengin olmak anlamına da gelmiyor. Seçkinleri olmayan ülkeler geri kabile
toplumlarıdır.
Erdoğan’ın anlayışına göre, AKP'ye oy veren mahallenin paralı
“hacı ağası” halktan sayılacak, ama sırf kitap okuyor, sinemaya ve tiyatroya
gidiyor diye emeğiyle geçinen bir yurttaş ise “seçkin” olacak, öyle
mi?
Hadi canım sende!
Hadi canım sende!