AKP'nin sandık 'namus'u!
"Namus" olarak nitelenen sandığa ve seçim sistemine, son seçimlerin tamamında şaibe bulaştırıldı. AKP'nin seçim hileleri, "yeni Osmanlı"nın Ortadoğu'da etki alanında bulunan iktidarlar tarafından da örnek alındı. Fethullah Gülen'in "ölülere bile oy kullandırın" anlamına gelecek sözleri ise hafızalardaki yerini koruyor...'Sandık namustur' diyen AKP sandığı böyle kirletmişti...
Başbakan Erdoğan'ın ve iktidar destekçilerinin Mısır'la ilgili yaptığı "demokrasi" ve sandık vurgusu inandırıcılığını bütünüyle yitirmiş durumda. Seçim hileleri uluslararası bir üne sahip olan AKP, sandık ve seçim mekanizmasının kirletilmesinin baş sorumlusu...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bugün Mısır'la ilgili yaptığı değerlendirmede, "sandık demokrasinin namusudur" dedi. AKP ve iktidara yakın isimlerin Mısır'la ilgili yorumlarnda yaptığı demokrasi vurgusunun inandırıcılığı ise bizzat AKP'nin seçim hileleri nedeniyle çoktan ortadan kalkmış bulunuyor.
"Namus" olarak nitelenen sandığa ve seçim sistemine, son seçimlerin tamamında şaibe bulaştırıldı. AKP'nin seçim hileleri, "yeni Osmanlı"nın Ortadoğu'da etki alanında bulunan iktidarlar tarafından da örnek alındı. Fethullah Gülen'in "ölülere bile oy kullandırın" anlamına gelecek sözleri ise hafızalardaki yerini koruyor.
Seçimlerle ilgili hilelere AKP'lilerin verdiği yanıtlar çoğu zaman "makarna-kömür" iddialarına yöneliyor. Oysa kömür dağıtımıyla toplanan oyların ötesinde, seçim günlerinde sandıklarda yaşanan hileler ortadaki şaibenin daha büyük bir kısmını oluşturuyor. Devletin olanaklarıyla kullandırılan mükerrer oylar, çöpe atılan sandıklar, sandık başında oy toplayan AKP'liler, seçim kullanma hakkı verilen ölüler, adresleri değiştirilerek oy kullanması engellenen mahalleler ve daha nicesi, iktidar tarafından yanıtlanmayan seçim hileleri olarak tarihe geçmiş bulunuyor.
Sandığı AKP kirletiyor
AKP'nin seçim hilelerinin başlıcası, seçim günleri polisler ve bazı kamu görevlileri aracılığıyla mükerrer oy kullanılmasının (bir kişinin birden çok oy kullanmasının) sağlanması. Özellikle 12 Eylül 2010 referandumu ve 12 Haziran 2011 seçimlerinde tespit edilen mükerrer oy kullanımları ayyuka çıkmış, konuyla ilgili çok sayıda dava açılmasına ve soru önergesi verilmesine rağmen AKP oy hırsızlığını hasıraltı etmeyi başarmıştı.
12 Eylül 2010 referandumunda sadece TKP müşahitlerinin bile onlarcasına tanık olduğu hileli oy kullanımları gerçekleşti. Üsküdar’da 34 A 63612 plakalı polis aracına doldurulmuş olan polisler, okul okul gezip ellerindeki görev kağıtlarını göstererek oy kullandılar. Bu araçtaki polisler, ilk olarak Üsküdar Ahmet Keleşoğlu İlköğretim Okulu’na gelerek topluca oy kullandılar. Polisler, daha sonra Üsküdar Lions İlköğretim Okulu’na gidip orada da oy kullanmak isteyince itirazlar sonucu haklarında tutanak tutuldu.
Müşahitler, polis memuru Erdem Aldemir’in, bir başka polis memuru Zeki Buldur’un ve başka görevlilerin "görev belgesi" göstererek mükerrer oy kullandığını tespit etti ancak seçim hilesi her seferinde hasıraltı edildi. İstanbul'da Avcılar Ticaret Meslek Lisesi'nde oy verme işlemi sırasında bir sınıfın kapısında bekleyen AKP'liler kağıda sararak para dağıtırken okulda bulunanlar tarafından kameraya alındı.
12 Haziran 2011 seçimlerinde ise İzmir'in Bayraklı ilçesinde Kaymakam Özgür Azer İlköğretim Okulu'nda AKP'li sandık görevlisi, AKP'li müşahitlere mükerrer oy kullandırırken yakalandı. Manisa'da AKP'li Sandal Belediyesi Başkanı Saffet Dinçer, oyunu kullandığı okulda seçmen listesinde isminin olmadığının ortaya çıkması üzerine, isminin bulunduğu 1074 No'lu sandığa gidip tekrar oy kullandı.
Başkan Dinçer, hakkında iki kez oy kullandığı gerekçesiyle İlçe Seçim Kurulu’na şikayette bulunuldu. İstanbul Fatih Yedikule Lisesi’nde bulunan 3272 numaralı sandıkta üç polis memuru, listede isimleri yer almamasına ve ilgili okulda oy kullanabileceklerine dair görev kağıtları bulunmamasına rağmen oy kullanmak istedi. Mükerrer oy kullanmak isteyen polis memurlarının Emre Ceylan, Benan Bahlan ve Yaşar Ataköşker olduğu tespit edildi ancak hukuki süreçlerden bir sonuç alınamadı.
Afgan köyü oy deposu
Sandıktaki hileler dışında, bazı yerleşim projeleriyle de AKP'nin binlerce kişilik oy havuzlarına sahip olmaya çalıştığı biliniyor. Hatay'ın Antakya ilçesinde bulunan ve 1980 yılında Afganistan'dan göçenlerin yerleştirildiği Ovakent, seçim dönemlerinde iktidarların oy deposu olarak işlev görüyor. Büyük bir göçmen kampını andıran ve Amik Ovası üzerinde tecrit durumda bulunan Afgan yerleşimi, binlerce oy olarak, yani "kafa sayısı" olarak dikkate alınan Afganların barınması için Özal döneminde kuruldu. Son seçimlerde Ovakent'te bulunan sandıklardan yüzde 90'ın üzerinde oy çıktığı biliniyor.
Suriyelilere vatandaşlık girişimleri
Afganistan'dan gelen göçmenlere uygulanan formülün bir benzeri, Suriye'den gelerek çadır kentlerde yaşamını sürdüren yüzbinler için deneniyor. Henüz somut bir adım atmaya cesaret edememiş olsa da, AKP'nin bu kamplarda yaşayanları oy deposu olarak istismar etme girişimlerinde ısrar edeceği biliniyor. "Halk iradesi" dedikleri, uluslararası oyunlarına alet edilen ve önemli bir kısmı çaresiz durumdaki yüzbinlerce Suriyeliden "kurtarıcı" olarak toplanan oylara da ihtiyaç duyuyor.
İlçeler AKP'ye göre yeniden belirlendi
AKP'nin uzun vadeli seçim hilelerinden birisi ise, yerel yönetimler kanunuyla yeniden şekillenen il ve ilçe sınırları oldu. Hatay örneğinde en dikkat çekici şekilde görülen "ilçe" operasyonu, belediyelerin AKP tarafından kazanılmasını kolaylaştıracak şekilde ilçe sınırlarının değiştirilmesini kapsıyor. İskenderun sınırları içinde yer alan bazı mahallelerin, lokasyon olarak kendilerine çok uzakta bulunan belediye sınırları içerisine alınması, örneğin İskenderun ve Antakya gibi önemli merkezlerde AKP'nin oy topladığı mahallelerin ağırlığı artırdı.
