Kazın ayağı öyle değil artık!
İki dudak arası!
Cevher KANTARCI
Rahmetli Örsan Öymen abimiz, 12 Eylül 1980 günü Almanya’daydı..Sabah, Milliyet’in Frankfurt bürosuna gelince, kendisine Türkiye’de darbe olduğu söylendi..
Çok esprili bir kişiliği olan Örsan abi, o dönemin önemli haberleşme aracı teleksin başına geçerek, İstanbul’a şu notu yazdı:
“Ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla!”
Örsan abinin Osmanlı’dan bu yana bizim darbeleri irdelediği “Bir darbe daha var” isimli kitabını okumanızı öneririm..
Neticede Mısır’da da, son damla dona düştü ve darbe oldu!
Tabii bu darbe bizim alıştığımız darbelerden değildi!
27 Mayıs dâhil, tüm darbeleri yaşamış biri olarak, ben böyle aptal bir darbe görmedim!
Herifler “48 saate kadar darbe yapacağız” diye haber verdiler!
Sonra iki saat daha süre tanıdılar ve yaptılar!
Darbe dediğin, Cuma sabahı erken saatlerde radyonun ele geçirilmesi ile başlar ki, ekonomi olumsuz etkilenmesin!
Radyo ele geçirilirken, aynı saatlerde memleketi idare edenler, bazen sille tokat bazen efendice evlerinden alınır..
Halk memnundur ve bekler ki, idam sehpaları kurulsun!
İdamsız darbe, duvaksız geline benzer!
Darbenin olmazsa olmazlarından biri de, Harbiye Marşı ile rahmetli Hasan Mutlucan türküleridir..
En önemlisi, ABD’nin haberli olduğu ve hoşnut kalacağı bir darbe yapılmalıdır!
Eğer Amerika, darbe yapması ihtimali olanların kendisine uşak olmayacağını ve sadece Türkiye’nin menfaatlerini kollamayı amaçladığını hissederse, yandı gülüm keten helva!
Darbe yapmaya teşne olanı da, olmayanı da, doooğru içeri!
Ne olur ne olmaz, atarsın hepsini içeri, tehlike bertaraf olur!
Hani adam “Okullar olmasa Maarifi ne güzel idare ederdim!” demişti ya..
Komutanlar içerideyken de, ileri demokrasiyi idare etmek pek kolay oluyor!
Haaa tatbikat yaptıracak komutan bile kalmamış, hiç önemi yok!
Maksat sivil paşamın iki dudağının arasından çıkacak lafla, ileri demokrasiyi yönetmek!
Ama kazın ayağı öyle değil artık!
Eskiden gazeteler Doğu bölgelerine üç gün, Ege taşrasına bile bir gün sonra gider, insanlar olan biteni gecikmeli öğrenirdi!
Artık herkes o an ne olduysa, cebindeki aletten hemen öğreniyor!
Çağımızda oy sandığı, mesela twitter denilen “belâ” ile anında kuruluyor!
Bu da egemenlerin işine gelmiyor fakat ne çare!
Mısır’ın darbesi tam Arap usulü oldu ama oldu!
Çünkü alışmadık vücutta, demokrasi durmuyor!
Ya darbe oluyor ya da sivil paşanın keyfiyle yönetiliyorsun!
Bakın bizimkiler Mısır darbesine çok kızdılar!
Bakan beyler televizyonlara çıkıp “Darbecinin iki dudağı arasından ülke yönetilmez!” diye bozuk attılar!
İki dudak arası!
Size bir şey hatırlatıyor mu?
