Obama Tayyip'e neler diyor?..
Obama Erdoğan'a ne dedi?
Günlerdir aynı soruyu soruyorum, “Bu ülkede neler
oluyor?”
“3 kişi ağaçları sökmeyin” diye Gezi Parkı’na çadır kuruyor, ertesi gün şafak vakti polis tarafından çadırları yakılıyor, yıkılıyor, yaka paça parktan atılıyor… Bu orantısızlığı görenler “Olmaz bu kadarı da” deyip sokaklara dökülüyor… Ülkenin Başbakanı “Yanlış anladınız vatandaşlar, sakin olun” diyeceğine “Siz kimsiniz çapulcular?” diyerek gerginliği ısrarla tırmandırıyor.
Tencere tava çalan vatandaşlar aşağılanıyor… Sokaklara dökülen insanlar “yüzde ellimi evde zor tutuyorum” sözleriyle iyiden iyiye sinirlendiriliyor… “İnsanlar kızsın, öfkelensin, ayrışsın, birbirine girsin” diye ne gerekiyorsa yapılıyor… Eylem yapan insanların üzerine “organize, sopalı, sivil tipler” yollanarak sivilin siville çatışması zorlanıyor… Olmuyor…
Bakılıyor “bu oyun tutmuyor” bu kez Başbakan Alevi – Sünni çatışmasını ilk elden körüklemeye çalışıyor… Önce Aleviler can evinden vurulup köprüye “Yavuz Sultan Selim” ismi konuluyor… Başbakan kimse dile getirmezken miting alanlarında “Mezhep çatışmasına” dem vurmaya başlıyor… “Meydanlarda neden hep Aleviler” yalanıyla iki mezhep karşı karşıya getirilmeye, ayrıştırılmaya, çatıştırılmaya çalışılıyor… Yine olmuyor…
Sokaklara dökülmüş vatandaşa “marjinal, illegal, terörist” denilerek kamplaşma ortamı yaratılmaya çalışılıyor… Orantısız polis gücüyle saldırıya geçiliyor…
“Camilere ayakkabıyla girildi”, ”Camide içki içildi”, “Camide seks yapıldı” denilerek dindar insanlar kışkırtılmaya çalışılıyor... Organize bikinili kadın, alkışlayan kasklı sivil polis ve beyaz türbanlı kızan kadınla “Bu eylemciler dinsiz-ahlaksız” imajı sahneye konuluyor… “Bu dinsizler, dindarlara saygısız” havası yaratılmaya çalışılarak, başka bir kamplaşmanın önünü açmak için kamuoyu zorlanıyor. … Bu kez“Dindar – Dinsiz ayrışması” yine hükümet eliyle ve diliyle oluşturulmaya çalışılıyor… Yine olmuyor, bu halk bu yalanı da yemiyor…
Sokaklarda barış yoluyla haklarını arayan insanların üzerine üzerine gaz bombası mermileri atılıyor… Ölmelerine sebebiyet veriliyor… Yetmiyor, polis tarafından kafasına kurşun sıkılarak bir kişi öldürülüyor… Otoparkta 17 polis 3 genci öldüresiye dövüyor… Gözaltına alınan kadınlar erkek polisler tarafından çırılçıplak soyulup aranıyor… Gözaltına alınan kadın Polis Akrebi içinde polisler tarafından cinsel tacize uğruyor… Polise tüm bu yaptıkları için ceza verileceğine, “Para Ödülü” veriliyor…
Polis – Vatandaş ayrışması, Hükümet – Polis kaynaşması sağlanmaya çalışılıyor… Kısmen oluyor… Ama vicdanlı polisler dayanamıyor, intihar ediyor…
Medya yalanın dozunu arttırıyor… Olayları ya hiç vermiyor ya da verdiğinde göz göre göre “Yalan Haber” veriyor… Eylemlere dahil olan ünlüler, hedef gösteriliyor… Ethem’in “Terör örgütü üyesi olduğu” yalanı servis ediliyor… “Camide Seks görüntüsü” denilerek, eşine sarılıp sakinleştirmeye çalışan birisinin fotoğrafı ve videosu veriliyor… Olmuyor… Kimse yemiyor…
“Barış süreci” denilip meydanlarda 3 hilalli bayrak açılıyor… “Terör Başı” denilip görüşmeler için MİT yollanıyor… Başbakan bu kez meydanlarda Kürt – Türk ayrışmasına oynayarak nedense kendi sürecini baltalamaya çalışıyor… Bunların hiçbiri yetmezmiş gibi, Lice’de Kale-kol yapımını protesto eden gruba İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Birliği tarafından ateş açılıyor… 1 kişi hayatını kaybediyor kadınlı, kızlı, çoluklu, çocuklu 9 kişi ağır yaralanıyor… Yine olmuyor… Hiç ummadıkları biçimde, İstanbul, Ankara, İzmir ve tüm Batı bu kez Doğusunu kucaklıyor… Batılı halk sokağa dökülüp “Lice kardeşimiz… Yaşasın Halkların Kardeşliği” diye slogan atıyor…
Anlayacağınız bu ülkede bir şeyler oluyor…
Ama emin olun, ne yazık ki sokaktaki adam yüzünden olmuyor…
Bütün göstergeler nedense hep aynı yeri ve kişiyi işaret ediyor …
İşin ilginç yanı bu gerilimler nedense Başbakan ile ABD Başkanı görüşünce tırmanıyor…
Başbakan ABD gezisi 22 Mayıs 2013… Gezi Olayları 27 Mayıs 2013…
Obama Başbakan Erdoğan’ı aradı 24 Haziran 2013… Lice olayları 28 Haziran 2013…
