Ya ATATÜRK çizgisine gel, ya da...
KILIÇDAROĞLU’NUN AVRUPA BİRLİĞİ İLE ALDATMASI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her fırsatta Avrupa Birliği diyor; AB’ye girmek hedefimiz diyor. Kılıçdaroğlu için Avrupa Birliği, “Çağdaş bir dünya…!”, NATO ise vazgeçilmez stratejik bir örgüt…!
Kılıçdaroğlu’nun vizyonunda (ufkundaki hedefinde) yalnızca AB ve NATO var. Kılıçdaroğlu CHP üzerinden, 50 yıldır Avrupa Birliği hayali ile oyalanmış Türk Halkını, aynı hayal ile oyalamaya çalışıyor. AB’nin ve NATO’nun propagandasını yapıyor.
PKK’nın muhafızları AB ve NATO yalnızca Kılıçdaroğlu’nun sözlerinde değil, CHP’nin Parti Programında da var; Kopenhag ölçütlerine uyulacağının altı çizilmiş.
Kopenhag ölçütleri (Kılıçdaroğlu’nun niyetleri diyebiliriz):
1- İnsan hakları; Hıristiyan Misyonerlere propaganda özgürlüğü, Öcalan’ın PKK ile görüşme özgürlüğü, sözde Ermeni Soykırım iddialarının açıkça tartışılması özgürlüğü…,
2-Azınlıkların korunması; her farklı dilde eğitim, dinsel hakların (Ekümenik Patrik) tanınması…,
3-Demokratikleşme; tüm halkların kendi kaderini belirleme (özerklik…) hakları…,
4-Serbest Piyasa Ekonomisi; Küresel-neoliberal sermayeye teslimiyet…,
5-Kıbrıs ve sınır anlaşmazlıklarının çözümü; Kıbrıs’ın ve Ege Denizi’nin Yunanistan’a verilmesi,
6-Sonuç: Türkiye’nin paramparça edilmesi…
AB Devlet adamlarının, Türkiye ile ilgili açıklamalarından birkaçına bakalım:
— Almanya CDU (Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi)/CSU (Sosyal Demokrat Partisi) Koalisyon Meclis Gurubu Başkanı Wolfgang Schaecuble:
“Türkiye’ye kesinlikle AB üyesi olamayacağı söylenmelidir. Böylece Türkiye’ye iyilik yapmış oluruz…”
— Fransa Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı François Loncle:
“Tarihi ve özellikleri dikkate alınınca Türkiye, AB’ye hiçbir zaman giremez.”
— Avrupa Komisyonu Başkanı ve Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d’Estaing:
“Türkiye’nin AB adaylığını destekleyenler, AB düşmanıdırlar… Türkiye Avrupalı değildir, farklıdır…”
— Avusturya Özgürlükler Partisi Temsilcisi Karl Schweitzer:
“Türkiye’ye adaylık statüsü tanınmakla büyük bir hata yapılmıştır.”
Eloğlu bile, “AB’ye üye olamayacaklarını söyleyelim Türkiye’ye iyilik yapalım” derken Kılıçdaroğlu’nun niyeti nedir acaba?
Avrupa Parlamentosu’nun 15 Kasım 2000 tarihli kararı: “AP, Türkiye’nin Ermeni soykırımı yaptığını ilan eder ve Türk Hükümetinin bunu kabul etmesini ister…”. Kılıçdaroğlu da, ‘Ermeni soykırımı var diye Ermenilerden özür dileyenleri’ parti meclisine aldı.
Avrupa Parlamentosu’nun 22 Temmuz 1999 tarihli kararı: “Bay Öcalan’a verilen cezayı lanetliyoruz.”
Kılıçdaroğlu, ille de AB’ye gireceğiz derken, Avrupa Parlamentosu’nun bu kararlarını kabul etmiş demektir.
Avrupa Birliği’nin 2013 yılı ekonomisine bakalım:
Avrupa Birliği genelinde, 18–30 yaş arasındakilerin yaklaşık dörtte biri işsiz. Bu oran Yunanistan’da %63, İspanya’da %57, İtalya’da %41 güneyde yüzde 50′ye kadar çıkıyor.
Almanya’da bile %7,5…
AB’nin krizdeki Avrupa Bankalarını kurtarmak için aktardığı para son 2 yılda 1,5 Trilyon Euro olmuştur.
Ekonomik sorunlar nedeniyle AB’nin kuzeyi ile güneyi arasında çatlaklar oluşmaktadır.
Şimdi soruyorum; “Türkiye’nin Avrupa Birliği seçeneği kaldı mı?”
Kılıçdaroğlu, bizi istemediklerini açıkça söyleyen ve iflasa giden Avrupa Birliği’nde neden ısrar ediyor?
01.01.1996 tarihinde Gümrük Birliği’ne girdikten sonra Türkiye’nin kaybı 100 milyar dolar olmuştur. Gümrük Birliği Anlaşmamız nedeniyle, Türkiye, Avrupa Birliği’nin (bize sormadan ve uymak zorunda olduğumuz) ticaret anlaşması yaptığı ülkelere gümrük vergisi uygulayamaz, fakat o ülkeler Türkiye’den ihraç edilecek ürünlere vergi uygulayabilmektedir. Yani, Türkiye’nin bağımsız bir dış politika izleme olanağı yoktur.
Avrupa Uyum Yasaları kapsamında Anayasa’da yapılmış değişiklikler ve çıkarılmış CMUK Yasaları, Ordumuzun, Emniyetimizin terörle mücadelede elini kolunu yıllardır bağlamıştır.
İllaki AB diyen Kılıçdaroğlu nedense bu olumsuzluklardan hiç bahsetmez, bu kötü durumdan nasıl kurtulmamız gerektiğini konuşmaz, projeler üretmez. Tek işi, AB ve NATO propagandası yapmak ve Tayyip Erdoğan’a laf yetiştirmeye çalışmak.
Kılıçdaroğlu 25 Haziran tarihli gurup konuşmasında, akılcılığa karşı görüşleri ile İslam dünyasında gerilemeyi başlatan İmam Gazali’den öğütler sıraladı. Kılıçdaroğlu’nun sağında Avrupa, solunda İmam Gazali…! Vizyon bu…?7
Parti Programı’na yazılmış; Kılıçdaroğlu konuşuyor; “Sosyal Refah Devleti’ni kuracağız”…! Hem küresel sermaye ile serbest piyasa ekonomisi, hem de sosyal refah devleti…??? İlk Kurşun
Sayın Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı direnişinde gençlerimizi gördünüz, %70’i hiç bir partiye mensup olmadığını bilhassa belirtti. Karşınızda akıllı, bilgili, her şeyin farkında olan bir gençlik var. Dolayısıyla yukarıda belirttiğim düşünce ve konuşmalarınıza ilişkin güldüren yanıtları, sosyal medya üzerinden almaya başlarsanız şaşırmayın.
Ve çok geç olmadan ya gerçekten Mustafa Kemal ATATÜRK çizgisine gelin, ya da istifa edin.
Adnan PELVANLAR
İlk Kurşun