“Benim suçum ne, adını koyacaksınız?”
4 yıl 4 ay demir parmaklıkların arkasında kaldığını söyleyen Haberal, “Kaldığım yer demir ve beton yığını bir koğuş. Bir gözetleme deliği var. Kapılar sabah 08.00’de açılır. Akşam saat 20.00’de kapanır. Ben oradan geliyorum” dedi.Bari suçumu söyleselerdi!

Haberal, bayram namazını tutuklu olduğu için cenazesine gidemediği babasının Zonguldak’ta yaptırdığı camide kıldı, Zonguldak Valiliği’nin bayramlaşma programının ardından vatandaşlarla bayramlaştı.
4 yıl 4 ay demir parmaklıkların arkasında kaldığını söyleyen Haberal, “Kaldığım yer demir ve beton yığını bir koğuş. Bir gözetleme deliği var. Kapılar sabah 08.00’de açılır. Akşam saat 20.00’de kapanır. Ben oradan geliyorum” dedi.
Yanlışlıklar düzeltilsin
Haberal, gazetecilerin, “Devletin zirvesi mahkemenin kararlarından dolayı üzüntülerini dile getiriyor” demesi üzerine, şöyle konuştu:
“Mahkemede yazıyor. ’Adalet mülkün temelidir’, aslında adalet Allah’ın emridir. Adalet aynı zamanda devletin de temelidir. Adaletin, adil bir şekilde bir ülkede dağılımı sağlanmıyorsa orada ciddi sıkıntılar vardır. Adaletin ve hürriyetin olmadığı ülkelerde mutluluk olmaz. Suç varsa ceza olmalıdır. Ben Mehmet Haberal olarak suç mu işledim cezasını veriniz ki başkaları aynı suçu işleyip mağdur olmasın.
Benim suçum ne, adını koyacaksınız. Suçumu söyleyin cezamı da verin. Eğer bir yerde haksızlık varsa bunların başında adalet geliyor. Bu bir yanlışlıktır. Bunları araştırmak zorundayız. Ben oradan çıktım ama şu anda o ortamda yaşıyorum. Demir kapı, demir kapı. Günde iki kez açılıyor. Bu çok ağır bir ortamdır. Hepimiz insanız, hata işleyebiliriz. 3. paket diye bir yasa çıkarıldı.
Orada diyor ki, tutuklama istisnaidir. Dolayısıyla böyle bir istisnai durum söz konusuysa o zaman siz cezasını verin. Hekimlerin ve hakimlerin hedefi, insanları toplumlara kazandırmak olmalı ama bugün maalesef cezaevlerinde tecrit ediliyor. Biz tecrit edildik. Amaç insanları topluma kazandırmak olmalı.”
Yeniçağ