Emperyalizm ve işbirlikçileri müdahaleye hazır

Suriye’de henüz kimin tarafından yapıldığı belli olmasa da kimyasal silah katliamını bahane ederek, Devlet Başkanı Beşşar Esad’a ders vermek isteyen, başını İngiltere ve Fransa’nın çektiği Hıristiyan koalisyon ile işbirlikçileri, şimdi ilk kez çok ciddi bir şekilde askeri müdahale seçeneklerini değerlendiriyor...



Esad’a yönelik haçlı seferi şekilleniyor!



Şam yakınlarında düzenlenen kimyasal silah saldırısını bahane eden, başını İngiltere ve Fransa’nın çektiği Hıristiyan koalisyon ile işbirlikçileri, ilk kez Suriye’ye müdahale seçeneğini değerlendiriyor.

Suriye’de henüz kimin tarafından yapıldığı belli olmasa da kimyasal silah katliamını bahane ederek, Devlet Başkanı Beşşar Esad’a ders vermek isteyen, başını İngiltere ve Fransa’nın çektiği Hıristiyan koalisyon ile işbirlikçileri, şimdi ilk kez çok ciddi bir şekilde askeri müdahale seçeneklerini değerlendiriyor. 


Pentagon tarafından her olasılığa karşın aylar öncesinden hazırlanan Suriye’de vurulabilecek hedefler listesi geçen hafta Beyaz Saray tarafından güncellenerek incelenmeye başlandı. Esad’ın arkasında ise şimdilik sadece Rusya ve İran duruyor. Çin ise son günlerde cılız açıklamalar dışında önemli bir tavır almaktan kaçındı.

Denetim sürüyor

BM silah denetçilerinin, geçen hafta Şam yakınlarında kimyasal saldırı düzenlendiği iddialarına ilişkin incelemeleri ikinci gününe girdi. Denetçiler, kentin batısında geçirdikleri üç saat içinde bir banliyöyü, iki hastaneyi ziyaret ederken görgü tanıklarıyla görüştü ve kan örnekleri topladı. BM heyeti, dün Doğu Guta bölgesine yapacağı denetimi bugüne erteledi. Heyete keskin nişancılarca ateş açılmış olması kaygı yarattı.

Rusya gelişmelerden tedirgin  

Rusya lideri Vladimir Putin, Suriye’de kimyasal silah saldırısı olduğu ya da bu saldırıdan kimin sorumlu olduğuna dair ellerinde kanıt bulunmadığını söyledi. Dışişleri Bakanı Lavrov da ABD’yi mantıklı davranmaya davet etti. İngiltere Başbakanı David Cameron ile Putin, Suriye’deki durumla ilgili telefon görüşmesi yaptı. İngiltere’nin açıklamasında, “İki lider de kimsenin kimyasal silah kullanmaması ve kullandığı takdirde uluslararası toplumdan ciddi tepkiyle karşı karşıya kalabileceği yönündeki pozisyonu yineledi” denildi. Putin’in ise görüşmede, kimyasal silah saldırısı olduğuna ya da bu saldırıdan kimin sorumluğu olduğuna dair ellerinde kanıt bulunmadığını bildirdiği ifade edildi. “BM’yi saf dışı bırakarak askeri müdahaleye zemin hazırlamak Suriye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika için çok acı sonuçlar doğurur” ifadelerini kullanan Lavrov da sözlerini “ABD’nin bu noktada mantıklı davranması gerekiyor” diyerek tamamladı. Bu arada, Rusya, Suriye’den 89 Rus ve eski Sovyet ülkeleri vatandaşını tahliye etti.

Fransa: Cezalandırmaya hazırız 

Öte yandan, 2003’teki Irak işgalinde yapıldığı gibi BM Güvenlik Konseyi’nin devre dışı bırakılması olasılığı da dillendirilmeye başlandı. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, BM Güvenlik Konseyi’nin belli durumlarda by-pass edilebileceğini savundu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise Fransa’nın Suriye’de talihsiz bir şekilde masum insanları gazlama kararını alanları cezalandırmaya hazır olduğunu söyledi.

İran’dan sert uyarı 

İran’dan ABD’ye Suriye konusunda sert uyarı geldi. İran Dışişleri Bakanlığı adına konuşan Abbas Arakçı “ABD’yi askeri bir müdahale konusunda ciddi olarak uyarıyoruz. Böyle bir hamle bölgeyi ateşe attığı gibi çok tehlikeli sonuçlar da doğurur. Bu sonuçlar ise sadece Suriye’yi kapsamaz tüm Orta Doğu’yu karıştırır” dedi.  Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil el-Arabi de Suriye krizinin siyasi yoldan çözülmesi için bir an önce Cenevre-2 toplantılarının düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Arabi, “Suriye’deki uluslararası gözlemciler, tüm dünyayı uykusundan uyandıran korkunç katliamın perde arkasını tam olarak araştırmalı” dedi.

Amaç rejim değişikliği değil 

Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney,  Suriye rejiminin kimyasal silah kullanmasına yönelik nasıl bir yanıt verileceği noktasında henüz bir karara varmadıklarını belirtti. Carney, ABD Başkanı Barack Obama’nın seçenekleri gözden geçirmeye devam ettiğini ve kararını verdiği zaman açıklama yapacağını bildirdi. Carney seçeneklerin sadece askeri opsiyonlarla sınırlı tutulmadığını belirtti. Carney, burada Obama ve ekibinin üzerinde durduğu sorunun, kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığı veya rejimin bundan sorumlu olup olmadığı değil, uluslararası normların açık ihlaline uygun yanıtın ne olacağı olduğunu kaydetti. Carney, “Şunda açıklık kazandırma istiyorum ki değerlendirdiğimiz seçenekler, rejim değiştirmeye dönük değil. Bu seçenekler, kimyasal silah kullanımının yasaklanmasına yönelik uluslararası standartların açık ihlaline cevap vermeye dönüktür” dedi.

Suudiler’den ahlaksız teklif  

İngiliz Daily Telegraph gazetesi, Suudi Arabistan’ın, Suriye’deki Esad hükümetine destek vermekten vazgeçmesi karşılığında Rusya’ya küresel petrol piyasasını kontrol edebileceği gizli bir teklif götürdüğünü yazdı. Gazete, haberin Rusya cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile Suudi Prens Bender bin Sultan’ın yaptığı görüşmenin sızdırılan deşifre metnine dayandığını söylüyor. Gazetenin haberinde, istihbarattan sorumlu olan Prensin, Putin’le 4 saat süren görüşmesinde şu sözlere yer verdiği belirtildi: “Petrol konusunda nasıl Rus-Suudi ortaklığı sağlayabileceğimize bakalım. Hedefimiz küresel piyasalarda petrolün fiyatının sabit kalabilmesi için üretim miktarı ve fiyat belirlenmesi olmalı. Rusya’nın ayrıca İsrail’den Kıbrıs’a kadar Akdeniz’de petrol ve doğalgazla ilgilendiğini de biliyoruz. Bununla rekabet etmekle ilgilenmiyoruz, işbirliği istiyoruz.”

PYD lideri: Erdoğan isyancıları destekledi 

PYD lideri Salih Müslim Suriye’deki kimyasal saldırıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı. Müslim, “Rejim, bu saldırıyı BM heyetinin gözü önünde gerçekleştirecek kadar ahmak değil” diye konuştu. PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD’nin lideri Salih Müslim saldırının rejimi suçlamak  isteyen taraflarca gerçekleştirildiği iddiasında bulundu. BM heyetinin, saldırının isyancılar tarafından gerçekleştirildiğini saptadığı anda, herkesin bütün bu iddiayı unutacağını öne sürdü. 

PYD lideri bu iddiasından hareketle Türkiye hakkında da yorumda bulundu, “Cezalandırılması gereken taraf hangisi? Katar Emiri mi, Suudi Arabistan Kralı mı, Tayyip Erdoğan mı? Bu üç ülke de isyancıları destekledi” diye konuştu.

ABD savaş gemileri Suriye açıklarında 

ABD Savunma Bakanlığı, 4 savaş gemisinden oluşan ABD filosunun, Başkan Barack Obama tarafından alınabilecek herhangi bir kararı desteklemek için bölgede bulunduğunu doğruladı.  Suriye’de 21 Ağustos’ta rejim tarafından sivil halka karşı kimyasal silah kullanılmasının ardından Suriye konusunda bir karara varmaya çalışan ABD’nin, Akdeniz’deki askeri varlığını artırdığı haberleri dünya basınında yer almıştı. ABD’nin Doğu Akdeniz’de 4 Cruise füzeli savaş gemisi bulunuyor. Ayrıca ABD 5. filosu da Bahreyn’de konuşlu. ABD istihbarat birimlerine Suriye’deki kimyasal silah kullanımını araştırma talimatı veren Obama, karara varabilmek için bir yandan uluslararası toplumla istişarelerini sürdürürken bir yandan da istihbarattan gelecek cevabı bekliyor.


Yeniçağ

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..