PKK, profesyonel cani yetiştirecek
PKK'nın Kandil’deki canisi Murat Karayılan “KCK’nın çözüm sürecinin ikinci aşamasının Eylül ayında tamamlanması isteğinin yerine gelmemesi durumunda ne olacağına” ilişkin soruya, “Buna gelmezlerse yeni tehlikeli bir sürece kapı aralamış olurlar. Kürt halkı için farklı seçeneklere dönük arayışlar gündeme girer”PKK, Kandil’de profesyonel cani yetiştirecek
Terör örgütü PKK kanlı eylemlerini başlattığı 15 Ağustos’u “Diriliş Bayramı”
olarak kutlarken, örgütün Kandil’deki canisi Murat Karayılan hükümete tehditler
savurdu, Öcalan için isteklerde bulundu. “Profesyonel gerilla”ya geçiş hazırlığında olduklarını söyleyen Karayılan,
“Her alanda daha fazla ideolojik, daha fazla siyasal, içeriği zengin olan, daha fazla disiplin ve önderlik çizgisini güçlüce uygulayabilen profesyonel bir gerilla olunması hedeflendiğini” açıkladı. Karayılan, yeni dönemde terör örgütü PKK’nın nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin olarak da, “Esas olarak süreci uygulamada planlı ve disiplinli hareket eden, gerektiğinde savunmayı da profesyonelce yapabilen bir kabiliyete, yeteneğe ve manevra gücüne ulaşması gerekiyor. Başlatılan yeni sürecin sağlıklı ve güvenlikli yürütülmesi ve pratikleşmesi açısından gerekli ve önemli bir husustur” dedi.
Öcalan hâlâ tecritte
Karayılan, “KCK’nın çözüm sürecinin ikinci aşamasının Eylül ayında tamamlanması isteğinin yerine gelmemesi durumunda ne olacağına” ilişkin soruya, “Buna gelmezlerse yeni tehlikeli bir sürece kapı aralamış olurlar. Kürt halkı için farklı seçeneklere dönük arayışlar gündeme girer” cevabını verdi. Karayılan, şöyle konuştu:
“Bu süreci başlatan ve sürecin mimarı olan Öcalan halen tecrit altındadır. Avukatları yanına gidemiyor, doğru dürüst kimse kendisiyle görüşemiyor, yaşadığı sağlık sorunları var. Milyonlarca insanın önder olarak gördüğü bir kimseyi sömürgeci yasalarla yargılayıp suçlu olarak ilan edersen ve bunu her gün her yerde teşhire dönüştürürsen bu çözüm nasıl gelişir.
Tecrübemiz var
Oradaki bir halkın lideridir. Bir taraftan ’muhatap alıyoruz, çözüm sürecinde rol veriyoruz, çözeceğiz’ diyeceksin, öbür taraftan ‘kimse istediği için değil, biz bunları kendiliğimizden yapıyoruz’ diyeceksin. ‘Şunu şunu yaparsam PKK itibar kazanacak’ kaygısına gireceksin. Böyle şey olur mu. Mevcut koşullarda HPG kendisini zayıflatacak durumlara prim vermez. HPG’nin dayandığı derin bir tecrübe vardır. Bu gücüyle HPG, sürecin teminatı olarak devrede olacaktır. Bu, şu demek: Çözüme dönük önderlik perspektifleri temelinde gerekenleri yapar ama çözümün tıkanması ve tıkatılması halinde ise ne gerekiyorsa onu yapmayı kendine bir görev olarak bilir. Bunu bu kadar açık ve net belirtiyorum.”
Yeniçağ
