Türkiye hariç,! hep ağlıyor!..
Ağlayan Adam!..
Mehmet TÜRKER
Vicdan, inanç, merhamet, insan sevgisi, kabarıp taşan duygular…Ve yaratılanı Yaradan’dan dolayı sevmek!..
Sabah akşam ağlıyor!..
Türkiye’nin Başbakanı Mısır’da öldürülen genç kız için gözyaşı döküyor!..
Duygu patlaması yaşıyor!..
Vicdanının sesini dinliyor!..
İnançlı bir insanın bütün merhametiyle ağlıyor!..
Evde ağladığını kızı görüyor ve ortalığa yayıyor!..
Yetmiyor, iktidar yandaşı bir TV kanalında yine ağlıyor!..
Bu duygu yüklü manzara karşısında program kapatılıyor!..
* * *
Çok insani bir durum!..
Ama Tayyip Bey, Gezi Parkı eylemlerine katılan Ali İsmail Korkmaz’ın fareler gibi kovalanarak, sopalarla döve döve öldürülmesi görüntüleri karşısında bu “insani durumu” göstermiyor, hiç istifini bozmuyor!..
Bırakın ağlamayı filan bir söz söylemek gereğini bile duymuyor!..
Vahşete seyirci kalıyor!..
Gezi Parkı eylemlerinde ölenleri hiç önemsemiyor, “İki, üç, beş kişi” diye rakamlarla ifade ediyor!..
Biber gazı fişekleriyle gözünü kaybeden kızlı erkekli gençler umurunda olmuyor!..
* * *
Tayyip Bey, “yaratılanı” ikiye ayırıyor:
Bizden olanlar-olmayanlar!..
Yaratılanları tasnife tabi tutuyor!,,
Mısır ve Suriye’de ölen “yaratılanlar” ondan yana!..
Gezi Parkı eylemlerinde ölen “yaratılanlar” ondan yana değil!..
“Yaradan’dan dolayı sevgiyi” kendi tasnifine göre gösteriyor!..
Ülkenin bölünmezliği uğruna şehit olan gencecik Mehmetçiklere bu duygusallık yok!..
Peki, PKK’nın yaktığı otobüste yanarak can veren 17 yaşındaki Serap için Tayyip Bey’in gözlerinin nemlendiğini gören var mı?!.
* * *
Suriye için ağlıyor!..
Mısır için ağlıyor!..
Gazze için ağlıyor!..
Somali için ağlıyor!..
Açe için ağlıyor!..
Bir tek Güneydoğu şehitleri için, Gezi Parkı eylemlerinde ölenler için ve asıl ağlanacak halde olan ülkesi için ağlamıyor!..
AKP’nin eski bakanlarından Ertuğrul Günay, dün “Ali İsmail Korkmaz’ı öldürenler hak ettiği cezayı almadan kimse bana adaletten ve başka ülkelerin mazlumlarından bahsetmesin” demiş!..
Türkiye daha çoook Mısır ve Suriye mazlumlarını dinler Ertuğrul Bey, sen bunların içinden çıkıp geldin, bilmiyor musun?..
* * *
Ağlayan Adam, Mısır’a, Suriye’ye ağlıyor, kendi ülkesinde “anamızı ağlattın” diyen çiftçiyi “Ananı da al git” diye kovuyor!..
Başbakanı olduğu ülkede sergilenen vahşeti görmüyor, Mısır için gözyaşı döküyor!..
Yaratılanı, Yaradan’dan dolayı severmiş!..
Türkiye’dekiler hariç!..
İmam kafası!..
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Birleşmiş Milletlere (BM) sert çıktı:
“Birleşmiş Milletler kadına şiddetle uğraşacağına önce insanlığa karşı şiddeti önlesin”
Lafa bak, hizaya gel!..
Yiğitlik arz ederken sirkatini söylüyor!..
Yani, kadına şiddet gibi boş işlerle uğraşma, önce Suriye ve Mısır’a bak!..
Ama iktidar cephesinde genellikle imam kafası hakim!..
BM projesi olan Kadına Şiddetin Önlenmesine din görevlilerinin katkı sağlaması konusunda Diyanet İşleri ile Aile Bakanlığı arasındaki imza töreninde bunları söyleyen kafadan kadına saygı beklenir mi?..
* * *
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet, bu konuda BM’nin parasını da kabul etmeyecekmiş!..
BM de çök üzülür, Mehmet’in ayaklarına kapanır!..
Kadına şiddeti önlemeyi boş işler olarak gören zihniyet, asıl iş olarak Suriye ve Mısır’ı işaret ediyor!..
Mehmet Görmez’in konuşmasında kadına şiddeti eleştiren bölümler de var, ama ilk söylediği laf asıl zihniyeti ele veriyor!..
Bunlar Türkiye’yi hallettiler, bütün dertleri Suriye ve Mısır!..
İktidarın zihniyeti ise, kadına şiddetin genellikle normal olduğu yönündedir!..
“Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin”
Kafa, bu kafa!..
