Ahmet'in annesi: “Oğlum barış istiyordu”


Ahmet Atakan'ın annesi:  
.

Oğlum yalnızca barış istiyordu


Hatay'da katledilen Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, “Benim oğlum kimseyi öldürmedi, tek suçu barış istemekti...” dedi.

Hatay'da polis tarafından öldürülen Ahmet Atakan'ın annesi Emsal Atakan, Hürriyet'ten İpek Yazdani'ye konuştu. Atakan'ın sözlerinin olduğu bölüm şöyle:

Taziyenin ardından akşama doğru bir kez daha başsağlığı dilemek için eve giriyoruz. Ahmet Atakan’ın annesi Emsal Atakan beni görünce “Sen gazeteci misin?” diyor. “Evet” diyorum. “Ne söylersem yazacak mısın?” diyor. “Evet, söz veriyorum” diyorum. “Bunları yazmazsan hakkımı sana da helal etmem” diyor. Bir yandan ağlarken bir yandan da anlatmaya başlıyor: “Ben yıllardır bir anne olarak çocuklarımı hep tek başıma büyüttüm. Onlara hem anne hem baba oldum. Onlar benim canımdan bir parça. Benim oğlum üniversite öğrencisiydi, son senesiydi, bu sene mezun olacaktı, öldürdüler onu…”

Sonra yeniden ağlıyor. Arada sakinleşip anlatmaya devam ediyor:

Oğlun düştü diyorlar, inanmıyorum
 

“Benim oğlum savaşa hayır demek için direniyordu, sadece barış istiyordu. Benim oğlum terörist değildi, kimseyi öldürmedi, tek suçu barış istemek. Ben ona hep destek oldum. O gece arkadaşının düğünü vardı, düğünden çıkıp eyleme gitti, o gece oğlumu vurdular! ‘Oğlun düştü’ diyorlar ama hepsi yalan, inanmıyorum” diyor.

Emsal Atakan, Ahmet’in ölümünden bir saat sonra televizyondan Ahmet’in düştüğüne dair görüntülerin yayımlanmasına isyan ediyor: “Ben oğlumun ölüp ölmediğini henüz tam olarak bilmezken, polis oğlumun düşerek öldüğünü ispat etmek için görüntüler servis etti. Ben çıldırdım!”

Emsal Atakan hastanede oğlu Ahmet Atakan’ın ölüm haberini aldığı sırada polisin hastanede toplanan kalabalığa ve kendilerine biber gazı atmasını da unutamıyor: “Hastanede oğlumun ölüm haberini aldım, polis geldi gözüme biber gazı attı. Defalarca baygınlık geçirdim, nefesim kesildi. Bu adalet mi? Bu insanlık mı?

Başbakan bu polislerle mi gurur duyuyor?” “Ahmet, ‘Anne ben ölürsem arkamdan ağlama çünkü ben halkım için direneceğim’ derdi. İşte şimdi canını halkına feda etti” diyor güçlükle.
Emsal Atakan konuşurken bazen dayanamayıp bağırıyor: “Benim oğlum 23 yaşındaydı. Ben oğlumun kınasını morgda mı yakacaktım? Şimdi gidip Mısır’dan, Katar’dan kına getirip yaksınlar. Beni mahvettiler! Beni yaktılar…”

Bir süre sonra sakinleşip devam ediyor: “Burası medeniyetler kenti, Hatay’da yüz yıllarca Sünnisi, Alevisi, Hıristiyanı birlikte yaşadı. Biz bugüne kadar Alevi- Sünni diye bir ayrım görmedik. Ama şimdi Hatay’dan üç şehit verdik. Neden bizim çocuklarımız öldürülüyor? Ahmet’in cenazesinde Abdullah Cömert’in annesiyle Ali İsmail Korkmaz’ın annesi gelip bana sarıldılar, hepimiz bittik, tükendik…”

Ahmet'e Ali İsmail gibi işkence yapmadılar
 

Ben Emsal Atakan’la konuşurken içeri Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz giriyor… Ahmet’in annesine sarılan Gürkan Korkmaz, Emsal Atakan’ı nasıl teselli edeceğini, ne diyeceğini bilemiyor. En sonunda belki de çaresizlikten şu sözler dökülüyor ağzından: “Sen çocukları öldürülen bu altı anne içinde yine en şanslısısın, çünkü Ahmet’i, Ali İsmail’i yaptıkları gibi öldürene kadar dövmediler, en azından Ahmet tek atışta öldü, acı çekmedi. Ali’yi işkence yaparak öldürdüler, 40 gün acı çekti. Bundan ötesi mi var?” Sözün bittiği yer. Teselli amacıyla söylenen bu sözlerden sonra ben dahil evdeki herkes ağlamaya başlıyor.

➽ Paylaş:
“AKP karanlığının erişim yasağı ile engellediği SivriSinekCaz'a ücretsiz Opera VPN ile kolay ve sorunsuz erişebileceğinizi biliyormuydunuz?..”
Okurlara..