PKK’nın talepleri AKP’yi panikletti
Bazı basın yayın organları paketin içeriğine yönelik haberler yaptı. Yalanlanmayan bu haberlere göre, pakette yerel yönetimlere mali ve idari açıdan nispi özerklik imkanı sağlayan Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki şerhlerin kaldırılması yer alıyor...Öcalan ‘format’ı AKP’yi panikletti

“Demokratikleşme paketi” bir kez daha AKP tarafından masaya yatırıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında düzenlenen toplantı AKP Genel Merkezinde gerçekleştirildi. Toplantıya Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Muammer Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ve Başbakan Erdoğan’ın Siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan katıldı.
Paketin son halinin önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan tarafından açıklanması öngörülüyor. Ancak, bazı basın yayın organları paketin içeriğine yönelik haberler yaptı. Yalanlanmayan bu haberlere göre, pakette yerel yönetimlere mali ve idari açıdan nispi özerklik imkanı sağlayan Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki şerhlerin kaldırılması yer alıyor. Pakette yer alan diğer maddelerin ise şunlar olduğu iddia ediliyor: “Suça karışmamış PKK’lılar eve dönecek, yasal düzenleme ile KCK’lılar serbest kalacak, kamuda devletten vatandaşa ana dilde hizmet verilecek, özel okullarda Kürtçe eğitim serbest olacak, yerleşim yerlerine Kürtçe isimler geri verilecek, isteyen dükkanına Kürtçe tabela asabilecek.”
Andımız’a karşılar
Bu arada, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, “demokratikleşme paketi” ile ilgili “Bu günlerde bir paket tartışması var. Ana dilini bir hak olarak görmeyen bu zihniyet çözümün de önünü kapatmaya çalışıyor” dedi. kışanak, “Bir halkın en doğal hakkını inkar ederek, gasp ederek çözüm imkanını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Buna da izin vermeyeceğiz. Biz Kürt sorununu Türkiye’de bir demokrasi sorunu olarak görüyoruz. Bu sorunu çözeceğiz, demokratik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı. Kışanak, paket konusundaki talepleri arasında “Andımız” ve ana dilde eğitimi sıraladı. Kışınak, “Her sabah bu çocuklara bu ırkçı andı okutmak insanlıkla demokrasiyle hiçbir bağı olmayan yaklaşımdır. Derhal, bu ırkçı and, eğitim sisteminden çıkarılmalıdır” dedi.
Teröristbaşı da İmralı’ya giden BDP’liler aracılığıyla yolladığı mesajında, görüşmelerde yeni format istemişti. Öcalan’ın “Benimle müzakere yürütülmek isteniyorsa avukatlarımla, başka heyetlerle, basınla ve STK’larla görüşmem gerekiyor” mesajı vemişti. BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan da gerçekleştirilen müzakerelerin topluma açıklanması gerektiğini söyledi. Tan, “Şu an İmralı’da yürütülen, Kandil’de yürütülen müzakere değil mi?” dedi. Tan, şunları söyledi:
Mesajları biz taşıdık
“Devlet, devlet eliyle İmralı’daki mektupları bize teslim ediyor, biz Kandil’e götürüyoruz, Kandil’in cevabını bunlara getiriyoruz. Müzakere nedir? Bir şeyi karşılıklı konuşmak ve ondan sonuç çıkarmaktır. Şu an zaten fiilen böyle bir müzakere var. Adı konulsa da konulmasa da belli protokoller var. Bunun daha kitabına uygun daha demokratik daha şeffaf olması lazım. ’Biz aşiret devleti değiliz’diyorlar. Peki neden aşiret devleti gibi davranıyorsun? Aşiret devletinde bile konuşulanın, verilen sözün şahidi olur. Peki sen? Şahit, belge, evrak yok. Devlete yakışan, ne yapıyorsan bunu arşive, belgeye bağlamaktır. Kamuoyunun bilgisi dışında bir şey yapamazsın. Her şey devlet sırrı olur mu?”
Yeniçağ