'AKP, Alevi-Sünni çatışması istiyor'
Alevi Vakıfları Federasyonu Genel Başkanı Doğan Bermek,demokratikleşme paketini değerlendirdi ve hükümetin bir Alevi-Sünni çatışması çıkartmaya çalıştığını söyledi...AKP çatışmadan ne kazanacak?
.
AKP sanki bir Alevi – Sünni çatışması çıkartmaya çalışıyor görüntüsü veriyor.
Önce AKP’ye pek yakın bir medya mensubu, “Aleviler 15 Ağustos’ta çatışma
çıkaracaklar!” diye bir haber attı ortaya. Sonra “ALEVİ kardeşlerimiz” muhabbeti yapıldı. Bu muhabbet, 30 Eylül günü açıklanan paket ile bitti. Başbakan ve hükümetin, Alevi kardeşlerini dışlamaya karar verdikleri anlaşıldı.
Paketin hemen ardından AKP ileri gelenleri, “Alevi sorunları ayrıca değerlendiriliyor” dediler.
Ardından, AKP’li bir belediye meclisi üyesi, daha önce çok çeşitli konumlarda bulunmuş, medyada yer almış, adeta Tuncay Güney adlı haham / istihbaratçı ve başka bir sürü şey olan kişiyi hatırlatan bir garip kişi “CEMEVLERİ BİR ERGENEKON PROJESİDİR!” açıklamasını yaparak gerçek dışı bir ifşaatta bulundu.
Bu arada hükümetin saygıdeğer bir üyesi “Bizim kimsenin nerede ibadet edeceğine karışma hakkımız yoktur. Aleviler, Cem evinde ibadet edeceklerse orası ibadethanedir,” dedi.
Tam o sırada bir medya mensubu başbakana “Aleviler ne olacak?” diye sordu. Başbakan “Onların isteklerinin sonu gelmez.” buyurdu. Biz ise bu ülkenin epeyi önde gelen Alevi kurumları olarak, bu güne kadar Alevilerle ilgili herhangi bir isteğin gerçekleşmiş olduğunu görmedik. Sn. Başbakan’ın söz ettiği sonu gelmeyen istek zincirini bize de anlatsalar da, biz de anlayabilsek. Akla gelen şu, “ Acaba AKP, Alevileri yola getirme (!) sözü veren birilerine durmadan yardım edip, destek veriyor da, soruyu duyunca başbakanın aklı o durmadan yeni bir şeyler isteyenlere mi gitti de, onların isteği bitmez.” dedi.
Bu arada kimisi kendisine Alevi diyen, Alevilerle pek de ilgileri olmayan, bizim pek bilmediğimiz ve iyi tanımadığımız bir kısım insanın Sn. Bozdağ’ın ofisinde yetkililerle konuştuklarını falan duyuyoruz. Tabi akla gelen soru şu oluyor: Acaba AKP hala kendi istediği şeyleri söyleyecek bir Alevi mi arıyor ki, ona duymak istediği bir şeyleri söyletip, sonra da ; “Bakın Aleviler ne dedi, bu Aleviler ile yola gidilmez!” diyebilsin.
Her şeye rağmen bizler iyi niyetle, hükümetin sürdürdüğü değerlendirmelerin devam ettiğini düşünürken, bir AKP’li milletvekili de “CEMEVLERİ TERÖR YUVASIDIR!” şekline iftira mahiyetinde bir saptama yaptı. Bu da önemli bir iddia, bu hususun üzerinde ciddiyetle durulması gerek.
Biz zavallı Aleviler ise, adeta bu süreçte sabah perhiz yapıyoruz, öğlen lahana turşusu, akşamüzeri acı biber salçası üzerine yarım kesme şeker ardından da bolca hardal yiyip duruyoruz. Bu karışık durum, bir iyi söz, bir kötü söz ile devam eden bu tiyatro ne kadar böyle devam eder acaba, henüz bilinmiyor?
Öte yandan ERGENEKON PROJESİ ve TERÖR YUVASI CEMEVLERİ şekillerindeki iftira mahiyetindeki iddialar ile ilgili olarak devletin tüm yetkili kuruluşlarını ve savcılarını acilen göreve davet ediyoruz.
Bu iddialar araştırılmalı, eğer var ise terör yuvaları kapatılmalı ve eğer var ise Ergenekon projeleri derhal sonlandırılmalıdır. Ancak öyle bir durum yok ise (ki böyle bir durum kesinlikle söz konusu dahi değildir.) böylesine ulu orta Alevi toplumuna hakaretler etme cesareti gösterenler de yargılanmalıdır. Aleviler “İNCİNSEN DE İNCİTME” ilkesine bağlıdır, ama haklarını hukuk ve ahlak çerçevesinde aramayı da bilirler.
AVF üyesi vakıflarımıza bağlı olan, olmayan, Türkiye’nin her yanındaki CEM EVİ dernek veya vakıf merkez ve şube yöneticileri; Alevi toplumunun bin bir güçlük ve fedakarlıkla kurup sizlere teslim ettiği CEM EVLERİ’ne, “TERÖR YUVASIDIR”, “TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MERKEZLERİDİR” diye hakaret edildi. Derhal bulunduğunuz kentte, temsilcisi olduğunuz topluma ve yönettiğiniz Cem Evlerine bu hakareti yapan kişilere karşı manevi tazminat davaları açınız. Sizleri bu göreve getiren toplumun onurunu korumak da sizin ahlaki, toplumsal ve idari görevinizdir.
Devletin ilgili kurumları, savcılıklar, terörle mücadele birimleri bu konuya derhal el koymadığı takdirde, bu akıl almaz iddiaların, ALEVİLERE KARŞI II. MAHMUT DÖNEMİNDE YAPILAN 1826 KATLİAM, YIKIM VE KIYIMININ BİR YENİ OSMANLI MODELİ İLE SÜRDÜRÜLMESİ İSTEĞİNİN, MALATYA, ÇORUM, MARAŞ, MADIMAK OLAYLARININ BAŞKA BOYUT VE BİÇİMLERDE TEKRAR EDİLMESİ DİLEĞİNİN İŞARETLERİ olabileceği düşüncesi, Alevi veya Sünni kamuoyunun sağduyulu kesiminin aklından çıkmayacaktır.
Öte yandan bildiğimiz kadarı ile TBMM’de halen milletvekili olarak çeşitli partilerde görev yapan Alevi inancına mensup 40’a yakın milletvekilimizden de bu iddialara karşı şu ana kadar herhangi bir ses çıkmamıştır. Sadece BDP eş başkanı Sn. Selahattin DEMİRTAŞ (Alevi de olmadığı halde) “Cem evleri terör yuvası değildir” diye bir beyanda bulunmuştur.
Sn. Selahattin Demirtaş’a bu hassasiyeti için teşekkür ediyor, benzer duyarlılığı, Alevi kökenli olan, olmayan diğer milletvekillerimizden ve tüm siyasi partilerimiz yetkililerinden de beklediğimizi duyuruyoruz.
Seçimlere yakın oy toplamak için gideceğiniz CEM EVLERİ terör yuvası mıdır? Alevi toplumu bu saldırılar, bu iddialar hakkında görüşlerinizi derhal belirtmenizi bekliyor. Bugün, bu kadar önemli bir konuda bir şey söylemeyecekseniz, yarın Cem Evlerimize nasıl gelip de oy isteyeceksiniz?
Hafta sonunda İngiltere’nin önemli gazetelerinden THE INDEPENDENT’ta çıkan bir makalede, Türkiye’nin güney sınırlarının PAKİSTANLAŞTIRILDIĞI, yani Afganistan ile Pakistan arasında EL-KAİDE’nin rahatça at oynattığı sınırlara benzetildiği yazıyordu. İktidar tarafından ALEVİ KARDEŞLERİN böyle aniden unutulmasında, SURİYE’de dışarıdan müdahaleler ile yaratılan, vahşi ve insanlık dışı mezhep çatışmalarının sınırın bu tarafına da sıçratılması gibi bir projenin de etkileri var mıdır, sorusu da akla gelen çok can yakıcı sorulardan birisi.
En son soru da şu; “AKP, ya da AKP adına davranan bu kişiler, bütün bu gerilimden ne kazanmayı umuyor acaba?” AKP veya bazıları, Alevileri gözden çıkartmış olabilir. Ama bu çatışmalar, bu tırmandırmalar zaten pamuk ipliğine bağlı hale gelmiş olan iç huzuru daha da bozacak, mütedeyyin insanları ve vicdanlı Sünni kesimi de mutsuz edecektir, Evliliklerle, iş ortaklıkları ile, gelinler ve damatları ile birbirine et-tırnak gibi karışmış olan Alevi – Sünni insanlar bir yeni sosyal huzursuzluk daha yaşamaya başlayacaktır. Böyle bir gelişme AKP’nin oylarını arttırır mı, yoksa kemikleştirmeye çalıştığı Sünni oylardan yeni kayıplara mı yol açar? Birileri böyle saçma sapan projeler ile uğraştıkça, kamuoyu araştırmacılarına yeni anketler ve yoklamalar için bolca iş çıkıyor.
Tam da KURBAN BAYRAMI arifesinde bu sıkıcı ve üzücü yazıyı yazmak zorunda kalmaktan fazlası ile rahatsız olan bir Alevi olarak, vicdanlı ve mümin Müslümanların KURBAN BAYRAMI’nı kutluyorum.
Ben, AVF’den bazı arkadaşlarımla birlikte tatilin hemen ardından, 21 Ekim Pazartesi günü HATAY’da olacağım. İskenderun, Adana, Mersin ve bölgede yaşayan Alevi canlarımız ile birlikte GADİR-İ HUM bayramımızı kutlayacağız. Bu vesile ile tüm ALEVİ canlarımızın GADİR-i HUM bayramını da şimdiden kutluyorum.
