Türban'dan ‘burka’ya giden yol!
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik genelge yayınlanmadan bir gün önce bir TV’deki programın sunucusunun kıyafetine, “Kabul edilemez” sözleriyle tepki gösterirken, sunucunun işine son verildi. Çelik, “Ben ne TV’nin adını, ne de sunucunun ismini vermedim” derken, bu gelişmeler türban üzerinden yeni tartışmaları da alevlendirdi.Türban kararı ‘burka’ya uzandı

Emniyet, yargı ve TSK dışındaki kamu kurumlarında türbana getirilen özgürlük, bir takım soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Kılık-kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, “Elbise, pantolan etek temiz, düzgün, ütülü, görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur” maddesinin kaldırılması başka bir sorunu daha ortaya çıkardı.
Bu maddenin kaldırılmasıyla ve aksi bir maddenin yer
almaması nedeniyle “çarşaf” ya da “burka” gibi kıyafetlerin giyilmesi yönündeki
engelin de kalktığını ortaya koydu. “Kolsuz ve açık yakalı gömlek, bluz veya
elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar giyilmez. Etek boyu dizden yukarı
ve yırtmaçlı olamaz” şeklindeki maddenin yerinde kalmasının ise ayrımcılığa
neden olacağı kaydedildi.
Bu gelişmeler yaşanırken, AKP Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik genelge yayınlanmadan bir gün önce bir TV’deki programın
sunucusunun kıyafetine, “Kabul edilemez” sözleriyle tepki gösterirken, sunucunun
işine son verildi. Çelik, “Ben ne TV’nin adını, ne de sunucunun ismini vermedim”
derken, bu gelişmeler türban üzerinden yeni tartışmaları da
alevlendirdi.
Çözüm değil kargaşa
Çözüm değil kargaşa
CHP Bursa
Milletvekili Sena Kaleli, AKP’nin gizli ajandasındaki bir maddeyi daha yürürlüğe
koyduğunu belirterek, “Hem kadına yasak inancı, hem de kadına özgürlük söylemi
çelişkidir. AKP’nin en çok yaptığı şey bir taraftan verip bir taraftan almaktır.
Başörtüsü serbestliği çözüm yerine kargaşa çıkaracak” diye
konuştu.
Güvenlik sorunu
Güvenlik sorunu
Peçe ve çarşafla resmi
kuruma girmenin güvenlik sorunu yaratacağını savunan CHP İstanbul Milletvekili
Melda Onur da, “Özgürlükleri bu tip kurallarla kısıtlayamazsınız. Başkasının
giydiğine karışarak sınır getiremezsiniz. Kimse kimsenin giydiğine karışıp,
güvenlik sorunu yaratmasın. Herkes nerede ne giyeceğini bilir. Çocuğumu
gönderdiğim kişinin yüzünü görmem lazım. Ama bu ‘sen beni savundun ben seni
savunmadım’ kavgası değildir” dedi.
Seçim yatırımı
Seçim yatırımı
CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz de, çıkarılan yasanın
seçim yatırımı olduğunu savunurken, şöyle konuştu: ” Bu hak verilme mi yoksa bir
parmak bal sürmek mi. Kadınlara verilmiş bir haksa bugüne kadar neden verilmedi.
Şu anda ne değişti bunu sorgulamalıyız. Kadınların üzerinden ne yapmaya
çalışıyorlar. Başı kapalı hemcinslerimiz de dekolteli kadınlarımızı
savunabilecek mi bunu yaşayınca göreceğiz. Özgürlük adına getirilmiş bir
yönetmelik ama özgürlüğe zarar verecek.
İşte kaos yaratacak o madde
İşte kaos yaratacak o madde
Kamuda başörtüsüne serbestlik getiren düzenleme Resmi
Gazete’de yayımlandı. 16 Temmuz 1982 tarihli ve 8/5105 sayılı yönetmeliğin,
“Elbise, pantolon etek temiz, düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar ve/veya
çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı, görev mahallinde baş daima açık, saçlar
düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar normal kesilmiş olur” ibresinin
yürürlükten kaldırılması yeni bir kaosun işareti olurken, “Kolsuz ve çok açık
yakalı gömlek, bluz veya elbise ile strech, kot ve benzeri pantolonlar giyilmez.
Etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz. Terlik tipi ayakkabı giyilmez”
yasağı, AKP’nin “çifte standardı olarak yorumlandı. Yönetmelikte yer alan,
“Resmî elbise giymek zorunda olanlar“ ibaresi ise ”Emniyet, yargı ve TSK’da
görev yapanlar“ şeklinde değiştirildi.
Yeniçağ