Bu vali Tayyip’e pek yakışıyor!
‘Gavat’a susmak dosya diyeti mi?
Sabahattin ÖNKİBAR
Gavat, malum karısını parayla satan pezevenge denir ve ağır bir küfür
ifadesidir.Adana Valisi Coş Avni herhalde Mülkiye Müfettişi görevinde iken Tayyip Erdoğan’ın dosyasını kapatıp akladığı için olsa gerek önüne gelene sövme ve zulüm yapma ayrıcalığına sahip olduğunu düşünüyor.
Haksız da değil; baksanıza bu ağır küfre rağmen adam hâlâ görevde!
En dramatiği, önüne gelene ahlak satan Başbakan Erdoğan’ın zerre oralı olmaması!
Mustafa Akaydın’ın ifadesi ile ahlakçılık adına üniversite öğrencilerini orospu imasına sokan Başbakan’ın gavat ifadesine susması ilginç değil mi?
Ortaya çıkan tablo şu mudur yoksa?
Tayyip Erdoğan için küfür değil de eden ve edilen mi önemlidir?
Eden aklayıcı Coş Avni, edilen de Atatürk’ü anmak için toplananlar olunca gavat ifadesi küfür olmaktan çıkıyor mu?
Bu tablodan sonra hükmümüz şudur:
Bu vali Tayyip’e pek yakışıyor!
***
Alevileri satış ve ‘akil adam’lık kaç daire?
Haber dün Aydınlık’ta yayımlandı.
Buna göre Cem Vakfı Başkanı Prof.İzzetin Doğan, TOKİ ile ortakmış ki haberin kaynağı resmi evraktır ve bu evrak CHP Milletvekili Mahmut Tanal’ın elindedir.
Bildiğimiz TOKİ yönetimi Alevilerle bırak ortaklık yapmayı selam bile vermez!
Hal bu iken ne oldu da TOKİ Alevi önderi diye geçinen İzzettin Doğan’a 196 daire ve 5 trilyon verdi?
Bu anlaşmanın İzzettin Doğan’ın “akil adam” olduğu günlere denk gelmesi ilginç değil mi?
Yoksa İzzettin Doğan, 196 daire karşılığı Alevileri AKP-Pkk cephesine peşkeş çekip bu ihanete dahil mi oldu?
Tam da bu süreçte İzzettin Doğan’a ait olan Cem TV’de AKP ve Erdoğan’ın aleyhinde haber yapılmasının yasaklanması tesadüf müdür?
***
Gözün aydın Türkiye, çılgın Türkler geliyor!
Geçen yıl 10 Kasım’da Anıtkabir ziyaretçilerinin sayısı 413 bindi.
Ve önceki günün resmi bilançosu tamı tamamına 1 milyon 83 küsur bindir.
Peki bu neyi mi anlatıyor?,
Uyanışı, yani çılgın Türklerin Ergenekon efsanesinde olduğu gibi yeniden dirilişini’
Adı Türk olan bu milletin emperyal şapkalı Tayyiban despotizmine teslim olmayacağını,
Demiştik ya “Karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın olunan zaman dilimidir” diye; işte tablo ortada, millet ayağa kalkmış ve kurtuluş günü yaklaşmıştır.
Tam bu noktada bir hak teslimi:
5 metrekarelik hücresinden AKP faşizmine karşı yılmadan usanmadan Türkiye’yi ve gençliği örgütleyip başkaldırtan Doğu Bey’le kurmaylarına selam olsun!
***
Olmasaydı babanı bilemezdin!
Münafık Akit gazetesinde bir 10 Kasım ilanı!
Şöyle deniliyor:
“Olmasaydı da olurduk (1881-1938)”
Atatürk’ü inkar etmişler güya!
Şu açıdan haklılar:
Atatürk olmasaydı fizyolojik olarak belki yine var olurlardı.
Ama babalarını ya da neseplerini asla bilemezlerdi.
Öyle; çünkü Atatürk önderlik etmeseydi ya Amerikan mandası ya da Sevr’e boyun eğen eşek olurduk ki gelen-giden binerdi o eşeğe!
Atatürk bu ülkenin sadece bayrağını, vatanını ve inancını değil, aynı zamanda ırzını, yani namusunu kurtardı ki bunu görmemek için münafık olmak gerekiyor.
