HIrsızlar sadece özgürlüğümüzü çalmadılar
KALICI OLAN ŞEREFTİR, ŞANDIR…
Ali ERALP
Hep bana, hep bana…Rab bana, rab bana…
HEP BANA, RAB BANA…
Gemicikler bana.
Asgari ücret halkıma.
Ormanlar bana.
İşsizlik vatandaşıma.
İhaleler bana.
Açlık sınırının altında yaşamak, kuyruklar yurttaşıma.
Havuzlu villalar bana.
Cop, gaz, basınçlı su öğretmenime, öğrencime, işçime, memuruma…
Yer, gök, deniz, hanlar, hamamlar bana.
Ölüm, ölüm, ölüm… Kınalı kuzulara… Garibanlara…
Zindanlar kahramanlara… Aydınlara…
Davullar, zurnalar, törenler, kucaklaşmalar, öpüşmeler, koklaşmalar, vatan toprakları, özgürlükler bölücülere, hainlere… Bebek katillerine…
Onlar ki din alıp, din satarlar… Din pazarları kurarlar…
Sevgili Ataol Behramoğlu’nun deyişi ile onların “Yedikleri yoksul eti / İçtikleri kan olmuştur…”
Geceli gündüzlü “PARA, PARA, PARA” diye sayıklayan bir dinci çetesi çöreklendi ülkemizin başına… Kara bulutlar gibi…
Ve…
Yoksul halk, azıcık gözünü açıp da “Yahu bu nasıl dümendir, bu nasıl iştir, niye hep ben ezilmekteyim, horlanmaktayım, yokluk, yoksulluk içinde çile çekmekteyim?
Niye depremlerde, yangınlarda, sellerde hep ben ölmekteyim?
Yahu bu nasıl dümendir, bu nasıl iştir, niye hep PKK saldırılarında benim yavrularım telef olmaktadır…” diye sorduğu zaman, hemen o, onların karşısına meleklerle, hurilerle, cinlerle, perilerle çıkmakta; üzülmemelerini, onların da öteki dünyada mutlu olacaklarını anlatıp, onlara ayetler okumaktadırlar, sadakalar vermektedirler…
Bu yöntemlerle din tacirleri köşeyi döndüler… İnanmış, saf Müslümanların paralarını “Deniz Fener”leri ile iç ettiler. Yedikleri, içtikleri yanlarına kâr kaldı. Şimdi ellerini, kollarını sallayarak geziyorlar, zevk u sefa içerisinde ömür sürüyorlar. Bankalardaki gizli hesapları ise yedi cetlerine yeter…
Nereye baksak, nereye dönsek, her yanda yolsuzluk, yağma, yalan, dolan… Her yanda ahlaksızlık, vicdansızlık, düzensizlik, rezalet, kepazelik, merhametsizlik, hukuksuzluk, başıbozukluk…
Hırsızlık, hırsızlık, hırsızlık…
Keyfi tutuklamalar, görevden almalar, göreve atamalar…
Siyasi iktidarın oyuncağı haline gelmiş bir adalet… Gücü yeten gücü yetene… “Adalet mülkün temelidir” özdeyişi mahkeme duvarlarını süsleyen bir kenar süsüne dönüştü artık.
Kadının başında türban, Meclisin başında türban… Ordunun başında çuval… Türkiye’nin başında ABD… BOP gemisini sevk ve idare ediyor.
Aşiret reisi peşmergeler adamdan sayılıyor artık günümüzde. İki paralık Barzani 7 bin yıllık Türk devletine yön veriyor…
Türkiye paramparça…
Türklük düşmanı PKK’lı türkücülerle bakanlar, milletvekilleri kol kola…
Peki, bu pislikleri sergileyecek olan, gerçekleri halka anlatacak olan medya nerede?
Cumhuriyeti koruyacak savcılar, yargıçlar nerede?
Neden dut yemiş bülbüller gibi susuyorlar?
Yanıt çok basit:
Onlar şimdilik üç maymunları oynuyorlar… Görmüyorlar, duymuyorlar, konuşmuyorlar… “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyorlar.
Efendilerinin emrinde günlerini gün ediyorlar, bazıları da küplerini doldurmaya çalışıyor.
“Gözlerimi kaparım, vazifemi yaparım” biat kültürü ile halkının ezilmesine, sömürülmesine, aldatılmasına destek oluyorlar. Göz yumuyorlar.
Haksız, hukuksuz yargı kararlarını alkışlıyorlar. Zalimlerin yanında yer alıyorlar.
Ama yeryüzünde şeref, şan, haysiyet diye kavramlar da var. Bunlara sahip olmadıktan sonra dünya senin olsa ne yazar?
Dünya malın olsa ne yazar?
Ama bu böyle devam etmez sürgit. Bu devran her zaman böyle dönmez… Gün gelir çocuğunun, torunun yüzüne bakamayacak, halkının arasına karışamayacak duruma düşersin…
Çünkü kalıcı olan şandır, şereftir, haysiyettir…
Bakın ne diyor Utku Arslan Albay:
“Bence Balyoz komplosunu yazanlar da sadece zavallı birer hırsız. Bu hırsızlar sadece özgürlüğümüzü çalmadılar;
- Mesleğimizi elimizden alarak geleceğimizi çaldılar,
- Maddi kayıplarımızla çocuklarımızın rızkını çaldılar,
- Bir babanın evlenirken evladının yanında olma hakkını çaldılar,
Bir evladın son nefesinde ailesinin yanında olma hakkını çaldılar. Bu hırsızlar adeta bir vampirin kanla beslendiği gibi ailelerimizin gözyaşlarıyla besleniyor. .
Biliyorum ki bu hırsızların asıl çalmak istedikleri VATAN ve CUMHURİYETİMİZDİR…”
